Melodi Çığlıkları

Kötülüğün Efendisi vs İyilikten Doğan Peri...️

Lilith acele edip onu kulağına eğilerek bir şeyler fısıldıyordu sanki.Biraz onlara yakınlaşarak dediklerini anlamaya çalıştım.

"Şimdi hemen geri çekil Lücifer!
Zamanı değil aptal kaos oyununun. Burada bir sürü insan var!
Rahat bırak çocuğun ruhunu seni çürük kozalak kılıklı şeytan."

Lilith'in bu kaba tabirleri her zamanki gibi beni benden almaya yetiyordu.
Lücifer'in ruhu ne alakaydı?
Allahın belası bu sorular bitiyor hemen arkasıyca yenileri çıkıyordu.

Peki ne zaman bu bulmaca bitecekti ?

Bir anda Zemheri öksürerek kendine gelmeye başlamıştı.Lilith hemen davranarak

"Dina Noyan'ı çağır hadi.Sadece o iyileştire bilir Zemherini."

Bu kadın yine ne saçmalıyordu?
Noyan'ın ne alakası vardı bu durumlar ile?

Lilith sabırsız çıkan nefesine bir yenisini daha ekleyerek

"Dina,koş hadi! Beklememen gerekiyor.Çocuk ölecek hemen davranmamız gerek!"

Sadece Zemheri dafa fazla acı çekmesin diye Noyan'ı bulmak için etrafı aramaya başladım.
Bizim grup yanlarında yeşil saçlı bir kadın ile sınıfların yer aldığı büyük koridorda bekliyordu.

Hemen koşarak onların yanına ulaştığımda bir çırpıda soluğumu bıraktım.

Gözlerim Noyan'ı grupun içinde ararken yeşil saçlı kadın elimden tutarak

"Sen Lilith'in bahsettiği kızı olmalısın.İsmin Dina'ydı değil mi?"

Bu kadın beni nerden tanıyordu?
Yoksa o lanet kadın bu akademideki her kese kızı olduğumu mu söylemişti?
Peki beni tanıdığını iddia eden bu kadın da kimdi?

Ona dönerek normalde hiç rastlamayacağınız kibarlığımı bozmadan

"Affedersiniz sizi çıkartamadım.İsminiz neydi hanımefendi?"

Kadın gülerek bana döndü yüzüne samimi bir ifade yerleştirerek

"Ah affedersin Dina.Beni tanımaman aslında çok normal bir durum.Çünkü:o zamanlar sen daha çok küçüktün.Ben annenin arkadaşıyım kızım.İsmim Milerta."

Evet tanımıştım.Lilith sabahtan beri bu kadının ismini kulağımın dibinde söylediği için unutmam neredeyse imkansız gibiydi.

Yine aynı kibarlık ile ona taraf yüzümü çevirdim

"Benim hatam kusura bakmayın ama tanıdım sizi .Lilith sizden çok bahsetti."

Yalandan kim ölmüştü?

Sanki hiç kimse dediyinizi duyar gibiyim.
O zaman ben bu gidişle daha çok yaşardım.

Ben buraya ne için gelmiştim?Evet güya Noyan'ı bulacaktım ama unutmuştum.
Hemen hatırlayarak grupa doğru döndüm.

"Noyanı hemen bulmam gerek Zemheri kötüleşti.Lilith Noyan'ı çağırıyor."dedim

Hera hemen sorumu cevaplayarak

"Noyan az önce onların bana şu an ihtiyaçları var diye kendi kendine konuşuyordu.Sonra bir anda ortadan yok oldu.Neler oluyor Dina?"

Hera'nın bir çırpıda sarf ettiği sözlerinden sonra

"Hera hepsini anlatacağım.Şimdi Zemheri kötü durumda benim ona yetişmem gerek." dedim ve arkama bile bakmadan oradan koşarak uzaklaştım.

Az önce olduğum koridoru bulmaya çalışıyordum.Bir koridoru daha döneceğim zaman, Noyan'ı benim tarafa doğru koşarken gördüm.

Yanıma nefes nefese gelerek kollarımdan tuttu.Gözlerinin rengi durmadan değişerek yüzüme bakıyordu.

"Dina kötülerin efendisi cehennemden kaçtı.

Senin için geliyor belki de şu an ruhu bu akademide can buluyor.

Artık kaçamazsın!
En azından seni fark etmesin diye güçlerini saklamamız gerek.Noyan'ın ellerini tut Dina."

ÖNÜMDE DURAN BEDEN NOYANIN BEDENİYDİ AMA BU SES ONA AİT DEĞİLDİ.

BU LİLİTH'İN SESİYDİ.

Bir kere daha bağırarak
"Çok geç olmadan hemen tut elini kızım!"

Kendime engel olacak durumda olmadığım için hemen ellerinden tutarak beklemeye başladım.

O andan sonrası koyu bir karanlıktı.
O andan sonrası koca bir hiçlikti...

Bölüm sonu...

•Bu bölüm hakkında düşüncelerinizi lütfen burada belirtin🦄 'tek boynuzlu atlar gerçektir bu arada'

Zemheri♥️

Dina🦋