Çıkmaz Sokaklar-20

468 18 35
                                    

Hepinize Merhaba

Uzun bir aradan sonra yeni bir bölümle geldim tekrardan.

Beğeneceğinizi umuyorum

İyi okumalar...

Beğendiğiniz kısımlara lale emojisi koymayı unutmayınnn.

(Saat 20de yayınlayacaktım fakat uyuyakalmışım biraz rahatsızım da. :(()

.
.
.

Derin bir nefes aldım. En son bir hastanenin kapısından içeri gireli yaklaşık bir hafta olmuştu. O andan beri de tekrar burada olmaktan kaçmıştım.

Duyacaklarımdan korkmuyordum aslında. Zaten duyacağımı duymuştum geçen sefer.  O gün tüm hayatım başıma yıkılmıştı ve burada olmak her şeyi baştan yaşıyormuşum gibi hissettiriyordu. O ana geri dönmek istemiyordum.

Nefesimin yine kesildiğini hissin. Sanki boğazımda bir yumru vardı ve nefes almama engel oluyordu. Yutkundum ve her ne kadar kaçıp gitmek istesem de kapıdan içeri girdim. Doktorun odasına girene kadar kalbimin çarpıntısı artarak devam etti.

Masasına bitişik yerleştirilmiş karşılıklı koltukların tekine oturdum. Karşımda masasına oturmuş bigisayarına göz gezdiriyordu. Sistemdeki hasta verilerime baktığını tahmin edebiliyordum.

Benimle ne yapacağını düşünür gibi bir hali vardı. Konuşmadan önce sadece kaşlarını hafifçe çatarak ekrana bakıyordu.

"Tedavine bir an önce başlasak iyi olacak." diye söze girdi.

Zaten hastalığım hakkında yeterince bilgi sahibi olduğumu düşünmüştü belliki. Şu an konumuz sadece tedaviydi çünkü.

"Anladım." dedim sadece.

Açıkçası şu an ne yapmam ve ne söylemem gerektiği hakkında hiçbir fikrim yoktu. Çok gergindim ve yapabildiğim tek şey tırnak diplerimi kazımaktı.

"Bazı yan etkileri olacak. Bu konuda şimdiden seni bilgilendirsem iyi olacak." dediğinde yerimde rahatsızca kıpırdandım.

"Ne gibi yan etkiler?" diye sordum.

Bunu daha önce hiç düşünmemiştim. Hastalık zaten beni yeterince yoruyordu bunun üzerine bir de yan etkilerin eklenecek olması beni korkuttu. Hem bir de hâlâ bitirmem gereken bir okul vardı.

"Öncelikle bitkinlik, yorgunluk gibi belirtilerle beraber mide bulantısı en fazla görülen yan etkiler arasında. Bu her hastada farklı derecelerde seyreder bu yüzden bunlar sadece öngörü."

"Peki tedavi işe yarayacak mı?" diye sordum.

Bunu yaparken ise oldukça güçlü görünmeye çalışmıştım cünkü bana gerçegi söylemesini istiyordum. Bana acıyıp gerçekleri saklamasını değil.

"Bunu zaman gösterecek Beril hanım." dedi sanki beni tanıyor gibi. Adımı kullanması bu etkiyi yaratmıştı. 

"Bana karşı dürüst olabilirsiniz. Eğer iyileşemeyeceksem bunu bilmek istiyorum. Sizden önce konuştuğum doktor pek ümütli konuşmamıştı."

"Hastalığınız çok nadir rastlanan ve ağır seyreden bir tür bu yüzden bahsettiğiniz meslektaşım dediğiniz gibi davranmıştır. Size kesin iyileşeceksiniz veya kesin tedavi başarısız olacak gibi bir şey söyleyemem. Dediğim gibi önce tedavinize başlayalım sonrasında işe yarayıp yaramadığını konuşuruz."

"Anladım. Ne zaman başlayacak" diye sorduğumda tekrar bilgisayar ekranına göz gezdirdi.

"Bu cumadan başlayarak cuma günleri olarak belirleyelim." dediğinde başımı salladım onaylamak için.

ATEŞ LALESİ +18Where stories live. Discover now