Kırılma Anı-04

687 51 41
                                    

Herkese merhaba

Yorum yapmayı ve oy vermeyi (yıldıza basmak) unutmayın.

Arkadaşlarınıza önerirseniz de çok iyi olur böylece daha çok kişiye ulaşmış olur kitap.

İyi okumalar...

Beğendiğiniz satırlarda 🌷 koymayı veya sadece lale yazmayı lütfen unutmayın...

Beğendiğiniz satırlarda 🌷 koymayı veya sadece lale yazmayı lütfen unutmayın

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ege'nin sevgi dolu sözcükleri kafamı hızla ona çevirmeme neden oldu. Arzu uzun zamandır beklediği sözcükleri duyar duymaz gerek anın heyecanı gerekse şokuyla sandalyesinden kalkmıştı. Zavallı sandalye ise bu ani darbeyle yere yıkılmıştı. Bu da masada duyduğumuz ikinci sesti. Arzu iki elini ağzına götürdü. Şaşkınlıktan dudaklarına kapadığı elleri aynı zamanda titriyordu da.

"Ege sana inanamıyorum." Ege'nin suratı asıldı. Sanırım bunu olumsuz bir cevap olarak algılamıştı. Bize doğru döndü ve doğrudan Özgür'e baktı. Ben de ona doğru döndüğümde yüzünde şaşkınlık namına hiçbir şey göremedim. Haberdardı.

"Balıkçıda teklif etme demiştim sana." dedi Özgür. Aslında bu son derece beklenmedik teklif Arzu'yu şaşırtmıştı. Yerin bir önemi olduğunu sanmıyordum. En azından ona göre.

"Evet. Evet kabül ediyorum. Seninle evlenirim Ege." Duyduğuma hiç de şaşırmadığım cevap sonunda geldiğinde gülümsedim. Ege ise derin bir nefes verdi. Bunun onun için ne kadar gergin bir an olduğunu anlayabiliyordum. Yine de gerilmesi anlamsızdı çünkü Arzu uzun zamandır bu soruyu bekliyordu. Nasıl sorarsa sorsun evet derdi.

Ege dizinin üzerinden kalktı. Sevgilisine sarılmak istedi fakat bunu yapmaya fırsat bulamadan Arzu kucağına atladı. 
O da buna karşın Arzu'yu kollarıyla belinden sardı. İkisi de kahkaha atıyordu.  

"Yaşasın Kardeşim evleniyor!" Yağmur heyecanıyla ayağa kalkıp tüm gücüyle alkışlamaya başladı. Benim duygularımda vuku bulan sevinç ise ne kadar büyük olsa da bunu yeterince dışarı vuramadığımı hissettim. Mutluydum ve gülümsüyordum da ama bunlar yeterli miydi?

Üçü kutlama yaparken ben ve Özgür oturarak olanları izliyorduk. Bu kutlamaya katılmak zorundaydım. Geriden onları izlemek yeterli olmazdı. Sonuçta en yakın arkadaşımın mutlu br anıydı. Bir şeyler yapmam gerektiğini düşündüm. Ayağa kalktım. Aklımdan geçenler kısa bir tebrik ve kucaklaşmaydı. Yağmur ise çoktan Ege'nin boynuna sarılmıştı. Arzu ise bundan pek memnun görünmüyordu. 

Benimse içimde bir yerlerde nedenini bilmediğim ve hatta ne olduğunu dahi bilmedigim bir his vardı. Kalbimin tam ortasına kimliksiz bir his oturmuştu. Yutkundum ayağa kalkarken. Yan tarafımdaki Özgür beni gözleriyle izliyordu. Sanki beni yargılıyordu. Bakışlarından o kadar rahatsız olmuştum ki o an orada olmamayı istedim.

Arzu ise umutla bakıyordu. Ona vereceğim samimi bir ilgiyi heyecanla bekliyordu. Kendimi zorladım ve yanına gittim. İlk önce sıkıca sarıldım. İçten bir kucaklaşmaydı fakat içimdeki o kimliksiz his hâlâ hükümdarlığını sürdürüyordu. Böyle olmak beni suçlu hissettirdi. Sanki değer bilmez bir arkadaş gibiydim. 

ATEŞ LALESİ +18Where stories live. Discover now