Nefes-05

679 44 27
                                    

Selam...

Nasıl gidiyor? Nasılsınız?

Bu bölümden oldukça memnun kaldım millet. Bence çok güzel oldu.

Umarım siz de beğenirsiniz...

Beğendiğiniz satırlarda 🌷 koymayı veya sadece lale yazmayı lütfen unutmayın...

İyi okumalar...

Tam da her şey bitti dediğim anda iki kolumun altından biri beni tuttu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Tam da her şey bitti dediğim anda iki kolumun altından biri beni tuttu. Yarı baygın gibiydim bu yüzden hissedip fark edebildiğim şeyler kısıtlıydı. Nefes almak için çabalıyordum fakat bu işe yaramıyordu. Aldığım nefesle ciğerlerime su doluyordu. Bedenim soğuktan acıyordu. Aynı zamanda uyuşmuş gibiydi de. Bu yüzden kurtulmak için olan çabalarım sonuçsuz kalıyordu.

Suyun altını görebiliyordum. Buz katmanı sayesinde gün ışığının sadece az bir kısmı su altını aydınlatabiliyordu. Onun dışında uçsuz bucaksız bir boşluk ve karanlıktı görebildiğim. Boşlukta hapis kalmış gibiydim. Kollarımın arasından tutan kişi beni yukarı doğru çekti. Bu biraz canımı yaktı.

Başım sudan çıktığında ıslak saçlarım yüzüme yapışmış görüşümü engelliyordu. Nefes almaya muhtaçken yapabildiğim ilk şey öksürmek oldu. Nefes alıp vermeye başladım. Bunu düzene sokmam kolay olmadı. Ne kadar süredir sudaydım hiçbir fikrim yoktu fakat bir gerçek vardı ki o da yaşıyor oluşumdu. Bunu beni kurtaran kişiye borçluydum.

Beni tamamen sudan çıkarttı. Buzun üzerine uzandım. Gözlerim hâlâ ıslak saçlarımla örtülü olsa da aralarından soluk mavi gökyüzünü görebiliyordum. Ayağa kalkıp buradan gitmek istesem de buna cesaret edemedim. Hareket etmekten çekiniyordum çünkü buzun tekrar kırılmasından korkuyordum. Tüm bedenim soğuğun etkisiyle titriyordu. Bu buz gibi havada sırılsıklam kalmıştım. Titrediğim için nefes almakta da zorlanıyor, kesik kesik alıyordum. Adeta hücrelerime kadar buz tutmuştum.

"İyi misin?" Bir erkek sesi boğuk bir şekilde beynimde yankılandı. Sadece cümlelerin anlamını seçebiliyordum geri kalan her şey benim için yok gibiydi. Bu kişinin tanıdık biri olabileceği ihtimalini düşünsem de sesin kimliğini tanımam imkansızdı. Onu kalın bir camın ardından duyuyor gibiydim. "Seni taşıyayım." diye eklendiğinde kendimi konuşmak için zorladım. Boğazım öksürmekten acıyordu. Bu yüzden sesimi çıkarmaya çalıştığım ilk anda kısa bir hırıltı duyuldu.

"Hayır. Buz kırılabilir. Yürümeme yardım edin sadece." Dişlerim birbirine hızla çarpıyordu. Bu o kadar kontrolsüzdü ki zaman zaman dilimi bile ısırıyordum. Tek hayal edebildiğim şey sıcak bir yerde olmaktı. Bu anı düşünerek ayağa kalktım. Buzun kırılmasından hala korksam da sonsuza kadar burada bekleyemezdim. 

Yanımdaki adam ise koluma girdi ve yürümeme yardım etti. Beni kucağına alırsa yarattığımız basınç yüzeye fazla gelebilirdi. Bu yüzden karaya çıkana kadar ayaklarımın üzerinde kalmaya çalıştım. Bu çok zordu çünkü bacaklarım titrediğinden her an dengemi kaybedip düşecekmiş gibiydim ama dayanmalıydım. Gölü geçene kadar tüm gücümü kullanmam gerekti . Zaman zaman gözlerim kapanıyor ve dizlerimin bağı çözülüyordu. Kendimi bayılmamak için zor tutuyordum.

ATEŞ LALESİ +18Where stories live. Discover now