Nedenler-16

460 23 71
                                    

Selam

Sınır 90 okunma 10 oy 35 yorum

İyi okumalar...

beğendiğiniz satırlara lale emojisi koymanızı rica ediyorum. 🌷

veya L yazabilirsiniz...

En azından bu şekilde etkileşimde kalırız.

Umarım beni kırmazsınız... 

.
.
.

"Senin burada ne işin var?"Arenin yüzünden tüm şaşkınlığı okunuyordu. Ben de en az onun kadar şaşkındım. Hiç beklemediğim bir anda onun yüzünü tekrar görmüştüm ve görüntü televizyon ekranındaki bir yansıma değildi. O tam karşımda tüm canlılığıyla duruyordu.

Sadece bakakalmıştım. Ne söyleyeceğimi bilmiyordum ve bir şey söylemelimiydim emin de değildim. Durumu kavramaya çalışıyordum. Buranın Aren'in evi olduğunu anlamam çok zamanımı almamıştı fakat beni beklemediği açıktı. Geleceğimden habersizdi. 

"Ben." diye söze başlamıştım ki kapıda sarı saçlı bir kız belirdi. Boyu benimkine nazaran kısaydı ve yaşının da küçük olduğu belli oluyordu. Hemen hemen Çilemin yaşlarında genç bir kızdı. 

"Beril." dedi heyecanla. Onu hayatımda ilk kez görmeme rağmen benim ismimi biliyordu. Sorgulayan gözlerle kıza baktım. Aren de aynı ben gibi durumu idrak etmeye çalışıyordu fakat neler döndüğünü çözmesi  uzun sürmedi ve kıza kaşlarını çatmaya başladı.

"Seni tanıyor muyum?" diye sordum kıza. Aren tekrar bana döndüğünde kaçıp gitme dürtüme karşı koymaya çalıştım. Kendimi bu durumda korunmasız hissediyordum ve onunla göz göze gelmek bunu daha da arttırıyordu.

"Sen beni tanımıyorsun ama ben seni tanıyorum." dedi ve gülümsedi. "Vesikalık fotoğrafındaki halinden bin kat daha güzelsin." durakladı ve devam etti. "Neyse ki..."

"Ne? Vesikalık fotoğrafımı nereden buldun?" diye sordum telaşla.  

"Mine yine sen neler çeviriyorsun?" dedi Aren. Konuşurken bahsettiği kuzeninin adı olduğunu, hatırladım. Aslında bunu daha önceden çözebilirdim. Kız tam olarak onun kız kardeşi gibi görünüyordu fakat hala cevaplanmamış sorularım vardı. 

"Ya biraz araştırdım da seni ordan gördüm. Ev adresini bulmaya çalışırken görmüştüm. Onu öğrendikten sonra Doraya ulaştım ve gerisi çorap söküğü gibi geldi." durakladı. "Gönderdiğim çiçekleri sevdin mi?" 

Bir ona bir Aren'e bakıyordum. Aren için tüm taşlar yerine oturmuştu sanırım. Yüzündeki şaşkınlıktan eser kalmamıştı onun yerine bundan sonraki hamlesini düşünüyor gibiydi. Benim içinse durum farklıydı. Bu küçük kız çocuğu itiraf etmeliyim ki beni korkutmuştu.

Dora ile Mine'nin oyununu yavaş yavaş kafamda oturtmaya başladım. Dora ile iletişime geçtiği kısımdan sonrasındaki taşlar benim için oturmuştu fakat öncesi soru işaretiydi. Beni nasıl bulduğunu, bilgilerime nasıl ulaştığını sorguladım.

"Bu etik mi?" diye sordum bu yüzden.

"Yani senin abimi dan diye öpmen ne kadar etikse o kadar etik." Bu imayla yanaklarım kıpkırmızı oldu. Belli etmemeye çalışsam da benim için özel olan bu anı bu şelilde bana karşı kullanılması rahatsız ediciydi. "Zaten sadece adresine baktım başka bir şeyini araştırmadım. Yemin ederim."  

"Bakıyorum her şeyi anlatmışsın. Dan diye öptüğümü falan." diye çıkıştım Arene. Mine her ne kadar yanlış şeyler yapsa da ve şahsen ona kızmış olsam da bir çocuktu. Daha reşit bile olmadığını tahmin ettiğim bu kıza kızıp öfkelenmek bana doğru görünmedi. En azından bu öfkemi sözlerime yansıtıp ona yöneltemezdim bu yüzden Aren'e yönelttim tüm odağımı.

ATEŞ LALESİ +18Where stories live. Discover now