Dövmeci-14

481 24 8
                                    

İyi okumalar

Yorum yapmayı oy vermeyi unutmayın

.
.
.

Ona beni aşağıda beklemesini söyledikten sonra kapıyı kapadım. Doğrudan odama geçtim. Üzerimdeki pijamayı çıkardığımda çıplak tenimi koruyan bir şey kalmamıştı. Bu korunmasızlığın ve de hastalığımın etkisiyle üşüdüm. Dışarı çıkmanın iyi bir fikir olmadığını bilmeme rağmen ise durmadım.

gri pantolonumun üzerine kalın beyaz kazağımı giydim. Beni sıcak tutacağına emindim bunun yanında zaten kapalı alana gidiyorduk. Kazağın uçlarıysa kalçalarımı kapatacak uzunluktaydı. Bol duran bir modeli vardı. Oldukça yumuşak olan dokusu yüzünden kendime sarılasım geliyordu.

Üzerime bej rengi kabanımı geçirdim. Aynaya baktığımda bana yansıyan sima ise oldukça açık tonlar giymeme rağmen solgun görünüyordu. Bunun için makyaj dışında yapabileceğim bir şey yoktu. Makyaj yapmanın da şu an gereksiz olduğunu düşünüyordum bu yüzden fazla oyalanmadan evden ayrıldım.

Asansörü kullanmayı aklımdan geçirdim fakat bunun uzun süreceğine karar verince merdivenleri kullandım. Apartmandan dışarı çıkınca motorunun yanında bekleyen Özgür'ü karşımda buldum.

"Motorla mı gideceğiz?" diye sordum. Daha önce hiç motosiklete binmemiştim. Aslında farklı şartlar altında bunu denemek isteyebilirdim fakat şu an bu fikir pek hoşuma gitmemişti. En az üşüyeceğim seçeneği değerlendirmeyi isterdim.

"Korkma bir şey olmaz." dedi. Korku gibi bir duygu hissetmiyordum. Sadece kaygılıydım. Daha fazla hasta olmak istemiyordum. Zaten az olan zamanımı kendime iyi bakmayarak azaltmak isteyeceğim son şeydi.

"Korkmuyorum." dedim bu yüzden. "Sadece daha fazla hasta olmak istemiyorum." diye devam ettim.

"Bir şey olmaz yolumuz uzun değil." dedi. Motosikletin kasasından çıkardığı kaskı bana uzattı. Elinden kuşkuyla aldığımda ise devam etti. "Hem yolda bana sarılırsın. Ben seni ısıtırım. Ne kadar sıcak olduğumu bilenler bilir." dediğinde göz devirdim.

"Aslında herkes ne kadar soğuk ve ruhsuz olduğunu konuşuyor." dedim.

"Çünkü sıcak tarafımı şanslı kişiler görüyor." dedi. İmasını fark etsem de bunu anlamamış gibi yapmanın daha uygun olacağını düşündüm. Yine de bu içeri geri dönmeyi düşünmeme engel olmadı.

"Boş boş konuşmaya devam edersen içeri geri döneceğim." dedim bu yüzden. Sol omzuna dokunup kolunu ovduktan sonra kaskını taktı. Sanırım omzunda bir sorun vardı fakat bunu da sormak içimden gelmedi.

Motosikletine binişini izledim. Onunla gitmek konusunda hala şüpheciydim. Onunla herhangibir iletişim kurmak son birkaç gündür oldukça can sıkıcı olmaya başlamıştı. Yine de eve dönmek yalnız kalmak demekti. Yalnız kalmak ise yine beni hırpalayan düşüncelere dalmak anlamına geliyordu. Bunu yaşamak istemiyordum.

Elimde tutuğum kaskı başıma geçirdim. Motosikletin arkasına bindikten sonra tutanacak bir yer aradım. Ben daha doğru düzgün yerime yerleşemeden Özgür aracı çalıştırdı ve bu ani hareketle sarsıldım. Düşmemek için ona sarıldığımda bunu bilerek yaptığını anlamış oldum. Buna rağmen ona tutunmaya devam ettim çünkü çoktan ilerlemeye başlamıştık.

Geldiğimizde ise ilk önce ben indim. Yolculuk aslında zevkli olsa da bu soğuğa engel olmamıştı. Yere bastığımda ise kısa bir an başım döndü. Bulunduğum koşullar söz konusuyken bunun yaşanması beni şaşırtmadı.

Özgür de motosikletten indiğinde ikimiz de dövmecinin kapısının önüne yanaştık. Yine içeriye ilk ben girdim. Benden sonra giren Özgür ise içerideki kızı selamladı. Bu kişi hiçbir şekilde tanımıyordum. Hakkında bildiğim tek şey Özgür'ün iş arkadaşı olmasıydı. Bizim haricimizde burada bulunan tek kişiydi.

ATEŞ LALESİ +18Where stories live. Discover now