Otuz dokuzuncu bölüm: Ukala (part 3)

3 1 0
                                    

Aksiyonlu başlayan günün devamı heyecanlı ilerliyordu. Ayrıntılı olmasada dayısıyla Sina olayı anlatmışlardı Hafsaya . Olay nişan gününe denk gelince ayrıntıları öğrenememişti. İçi içini yiyordu. Aklında bir ton soru vardı. Hepsini öğrenecekti. Vazgeçmemişti sadece biraz ertelemişti ,o kadar.
Parmaklara takılan kurdeleli yüzüklerle beraber heyecan artmıştı. Ali bey makası aldı eline. Kurdaleye daha değmeden " bu makas kesmiyor " dedi. Sina cebinden bir miktar para çıkartıp koydu tepsiye. Nişan tepsisini Zühre tutuyordu. Enişteden ne kadar para koparırsa kâr hesabı babasına kaş göz işareti yapıyordu. Kızının eğlencesine dahil olan Ali beyde tekrarladı espiriyi. Bu sefer daha çok para alan Zühre sevinçten dört köşe olmuştu. Heyecanlı bekleyişin sonunda makas kesti nihayet. Artık nişanlılardı. Öyle böyle derken zaman ne kadar çabuk geçmişti. Sonunda bir adım daha atmışlardı işte.Az kalmıştı tamamen kavuşmalarına. Sina hayırlıyla gitsin gelsin ,oda olacaktı. Üç aycıktı zaten hemencecik geçerdi..
Takılar takılıp fotoğraflar çekilmişti. Kadınlar evde ,erkekler ise bahçede ağırlanıyordu. Sonunda gelini nişanlığıyla görebilmişti herkes. Nasılda meraklılardı. Bu durum Hafsa nın komiğine gidiyordu. Günün tek magazini olmadığı için şanslıydı genede. Annesi söylemese de hamile olduğunu anlayanlar olmuştu. O yüzden şuan dedikodu konusu annesiydi. Annesi de olmasa bu kadar konuşmaya çatlardı herhalde zaten. Magazinin ikiye bölündüğü iyi olmuştu..
Yemek faslı bitmek üzere olsada mutfakta iş bitmiyordu. İki aileninde ilk çocukları oldukları için sitreste vardı tabi . Zühre bir yandan, Rukiye bir yandan servislere yetişmeye çalışıyorlardı. İçeriye adamlar girmesin diye onların servisinide üstlenmişlerdi. Feracelerini de çıkaramamışlardı bu yüzden. Bir içeri bir dışarı heba olmuşlardı gerçekten. Hafsa onları böyle görünce dayanamıyor yardım etmek istiyordu. Ama her defasında geri yolluyorlardı onu. Genede tekrar şansını denemeye karar verdi. Böyle boş boş oturmak vicdanına ağır geliyordu.
- Kızlar banada söyleyin birşey yeminle sıkıldım.
- Genemi geldin sen ! Senin nişanın bu gün. Git otur misafirlerinin yanında.
- Oturdum yeterince. Yardım edeyim içim rahat etmiyor yeminle..
- Bak kuzen. Ben şuan son tepsiyi götürüyorum adamlara. Buranın servisi bitti zaten tamammı. Sen git otur.
- Off. Burda oturayım bare.
- Belli sen içerde duramıyorsun. Otur madem yengem otur.
- Sağol Rukiye.. Sen olmasan bu cadı beni evede sokmayacak..
- Bulaşıkları sen yıkarsın çok istiyorsan. Gerçi bulaşık da yoktu doğru, plastik tabaklar mağlum. Neyse ben şu tepsiyi götüreyim. Otururuz. Birazda biz dedikodu yapalım..

Kınalı Parmak Where stories live. Discover now