Yirmi altıncı bölüm: Mümkün mü? ( part 1)

3 1 0
                                    

Kendimi hiç iyi hissetmiyordum. Hani böyle uzun süre yatarsın ,sonra birden ayağa kalkınca beynin döner ya.. başın değil ciddi ciddi beynin döner ya ,etraf kararır, hiçbir şey göremezsin,ayakta duramassın , bir yere tutunma ihtiyacı duyarsın. Heh, işte şuan tamda onun gibi hissediyordum. Normalde bu olay saniyeler sürerdi. Bu sefer dakikaları tükettiğim halde bir değişiklik yoktu. Hâlâ beynim dönüyordu . Sesini duymadan geçirdiğim yirmi gün bile bana çok uzun gelmişken altı ay nasıl, nasıl gelip geçerdi kim bilir !
Sofrada kimsenin yüzünde mutluluk eseri kalmamıştı. Benden sonra en kötüleri Sina ydı aralarından. Söylediğine bin pişman olmuşa benziyordu. Hepsinden erken uyanan o oldu genede .
- Hafsa ! İyimisin?
- Hı hı..
Eminim annemler olmasa daha iyi olmam için birşeyler yapardı ama yanımızda büyüklerimiz olduğundan birşey  yapamadı. Sorması bile yeterdi bana zaten. Düşüncesi yeterdi. Onun yapmak istediğini Zühre hayata geçirerek beni balkona çıkardı.
- Kuzum ! Sen iyi değilsin!
- Biraz sonra geçer herhalde..
- Yok öyle bir şeye benzemiyor. Ne yapsam düzelir ? Daha önce seni hiç böyle görmemiştim. Ne yapacağımı bilmiyorum.
- Bende..
- Yani olanlara hepimiz çok üzüldük ama sen yıkıldın. Sabretmek zorundasın Hafsa. Altı ayı böyle dolduramazsın. Hastalanırsın ,Allah korusun!
- Nasıl yıkılmam Zühre! Ben yirmi gün bile yokluğuna dayanamazken altı ay ne yaparım, nasıl dayanırım? Söylesene, nasıl?
Verecek cevap bulamadığından olsa gerek ,sarıldı bana. Derdimi dindirmeye çalışıyordu. Ama derdim hemen dinecek kadar hafif değildi ki ! Sarılınca geçmiyordu malesef.  Bir tane istisnası olabilirdi.. Zühre de biliyordu aslında derdimin dermanını. Ama kızcağızında benim gibi yapacak birşeyi yoktu. Sina nın yerini doldurmaya çalışıyordu tüm çabasıyla..
- Üzülme kuzum.. Allah yardım eder . Sen yeterki dua et. Hem bak ,sen ayakta durmazsan Sina nın da beli bükülür. Onun senden uzakta mutsuz olmasını istermisin? Sen yıkılma ki oda yıkılmasın. Sen dik durki oda dik dursun . Sadece sen değil,oda senden etkileniyor. Senin ona güvence vermen lazım. Ki gözü arkada kalmasın..
- Haklısın kuzum haklısın. Çalışacağım.
- Heh şöyle. Şu gözündeki yaşlarıda silelim.
Eliyle gözümden süzülen yaşları sildi. Sonuna kadar haklıydı. Dik durup kocama güç vermeliydim. Sofradaki halinden sonra , onunda güç alması gerekiyordu birilerinden. Onuda babam pışpışlayacak değildi değilmi? Bu benim ömürlük görevimdi. Bu gün onu bu evden mutlu uğurlayacaktım. Kararlıydım. Kendimi toparladım.
- Daha iyimisin şimdi?
- Evet , iyiyim elhamdülillah. İyiki varsın canım benim.
Bu sefer ben sarıldım ona. Şimdi daha iyiydik ikimizde. Tabi Zühre ağzını açana kadar .
- Kocanın kolları gibi olamaz ama idare ederim değilmi?
Koluna vurdum bi tane geri çekilirken.
- Sus ,duycaklar şimdi ! Hem nereden çıkardın ?
- Benden kaçar mı sanıyorsun kuzu. Sina bey kontrol etti ama ben profesyonel olduğumdan onun radarından kaçmayı başardım.
- Pis ya.. Utanmadan bizi mi izledin ?
- Siz yaparken utanmıyorsunuzda , ben niye izlerken utanacakmışım ?
- O benim kocam !
- Susma hakkımı kullanıyorum hanımefendi..
- Kullan tabi kullan.
- Ama ne güzel sarıldı öylee..
- Zühree !
Daha fazla konuşmasın diye içerdekilerin yanına doğru ilerlemeye başlamıştım. Nerden nasıl izlemişti yaa ? Vallaha korkulurdu bu kızdan. Ama o bi evlensin,bak ben ona neler yapıyorum. Birde ne güzel sarıldı diyo ya. Nasıl izlediyse artık.. Söylediklerini düşününce gerçekten çok güzel sarılmıştı. Beklenmeyen şeyler daha güzel gelirmiş ya insana. Zaten çok güzel olan birşey dahada çok güzel oldu. Öyle bir şey yapacağını hiç beklemiyordum gerçekten. Koşarak sarılmıştı birden . Neye uğradığımı şaşırmıştım bi an. Kokusu..o beni benden alan kokusu burnuma dolunca anlamıştım neler olduğunu. Sonra kulağıma fısıldamıştı sıcak sesi ve nefesi . " öyle çok özlemişim ki seni" . Kokusunun sarhoşluğuyla cevap vermiştim bende sonrasında. " Bende " demiştim , " bende ".. Daha sıkı sarmıştı kolları beni. Sonrasında geriye çekilen ben olmuştum. Durumu izah ederek " birisi görebilir " demiştim. Ahh sırıtmasını özlediğim yârim , bende seni çok özledim..






Kınalı Parmak Onde as histórias ganham vida. Descobre agora