Verilen Sözlerin Sessiz Yankısı🕷

Start from the beginning
                                    

Şartlar ve koşullar fark etmeksizin hemen girdiğim ortama uyum sağlıyordum.Bir karar vermiştim.Bu oyunu bizim grup kazanacaktı.O dokuzlar ya da her neyse biz olacaktık.Başka şansımız yoktu.Kazanmaktan başka bir şans bırakmamışdılar bize....

"Zemheri,kızlar uyandıktan sonra birlikte toplanalım ve bir karar verelim.Aslında benim kararım çoktan belli ama sizin kararlarınızıda bilmek isterim.Bir grupu ayakta tutan,birlik ve beraberliktir.Ayrıcalık olduğu ortama hep kaos getirir."

Zemheri söylediklerimi dikkatle bir şekilde dinlerken bana hayran hayran bakmakla meşguldu.
Yine de icraata geçmek için sanki ağzımdan çıkan lafı bekliyordu.

"Dina sen zaten çoktan dokuzlara lider seçildin.Şu anda farkında olmaya bilirsin ama farkına vardığında ne kadar güçlü olduğunu göreceksin."

Zemheri'nin az önce bildiklerinin hepsini söylemediğini biliyordum.

Sanki bir şeyleri kendine saklıyordu.
Söyleyeceklerine hazır olmasını bekleyecektim.

O'nu sık boğaz etmeyecektim.Kendi kendime bir karar vermiştim;Zaman Dina,zaman. Ne de olsa sabrın açmadığı,açamadığı hiç bir kapı yoktu...

Bir anda Hera'nın kısık sesini duyduğum an,düşüncelerimin kıvrandığı soru dalgasından son anda kurtuldum.

Hemen her ikimiz Hera'nın yanına gittik.Hera Zemheri'nin bir kolundan destek alarak üzerinde nerden geldiğini anlayamadığım toz yığınını çırpıştırarak çabucak ayağa kalktı.

Bu görüntüye daha fazla dayanamadan Zemheri'nin kolunu Hera'nın elinden kurtardım. Bu yaptığımla Zemheri küçük bir gülümseme bahş etti dudaklarına...

Ama benim bu yaptığımın Zemheri'yle hiç bir alakası yoktu.Hera'yla alakalı bir durumdu bu.Ben biraz Hera'dan şübheleniyordum.

Hani sebebini bilmeden birinden hoşlanmazsınız ve yine sebepsiz şekilde herkes size karşı gelirken,siz tutumunuzu aynı şekilde devam ettirip o kişinin foyasının çıktığı an, insanların size sen haklıydın demesi gibi,şu an ben de kendimi öyle bir çıkmazda hiss ediyordum.

Pamirde bana aynı şeyi söylemişti.
O kızda olan tuhaf aura onunda dikkatını çekmişti galiba,durmadan alakasız tutumlar sergiliyordu.
Acaba ola bilir miydi? Düşündüğüm ihtimalı yaka paça kovmakta dirensemde,kendileri çoktan yer kaptıği için baş köşede oturuyorlardı.

Düşüncelerimi beynimin saklı çekmecesine saklamak süretiyle kimse bilmesin diye yavaşca koydum.
Yine aynı yavaşlıkla, çekmeceyi kapattım. Bitmişti,sakladığım sırlara yenisi eklendiği için huzursuz olsam da hepsinin güvende olduğunu biliyordum.Daha çok erkendi.

"Dina,Hera bir şeyler hatırladığını söyluyor.
Gelsene,seninde duyman gereken şeyler bunlar."

Zemheri doğru söylüyordu.O kızdan eğer şübheleniyorsam, her addımını takip etmeliydim.Dinlediğimi göstermek için, Hera'nın yüzüne bakarak başımı hızlı şekilde salladım.

"Zemheri ben çok korktum.Önce bi anda gözlerim sanki uykuya teslim olmak istiyor gibi kapanmak üzereydi.Ben gözlerim kapanmasın diye direnirken,gözlerimin bana ettiği ihanete şahit oldum.

Gözlerimi son kalan gücümle açmaya zorlarken, işte o an küçük bir karaltı gördüm.Sanki, bana yakınlaşmak istiyordu.Önce kızların yanına gitti onlara dokundu ellerinin içine bir şey koydu galiba öyle hatırlıyorum.

Ondan sonra benim önümde diz çöktü, elimi tutmak için bana dokunduğunda bir anda ellerini üzerimden çekti.Son gördüğüm şey o adamın benden uzakta duvarın önünde yığılmış şekilde yatmasıydı."

Hera'nın söylediklerini düşündüm. Biz mağaraya geldiğimizde mağaranın içinde hiç kimse yoktu.Noyan ve Rodin mağaraya bizden önce varmıştılar.

O adam eğer bayıldıysa onlar mağaranın yakınında oldukları için,en azından bir ses duymaları gerekiyordu ama şu an ne Rodin ne de Noyan buradaydı.O yüzden gelmelerini beklemekten başka bir çaremiz yoktu.

Çünkü;bu kıza hiç güvenmiyordum.

Az önce kimse bilmesin diye sakladığım düşüncelerimi,şu an kendimden bile saklamak istedim.
Galiba,Hera düşündüğüm kişiydi.

Tek bildiğim şey,Hera gerçekten düşündüğüm kişiyi içinde yaşatıyorsa, bundan sonra olacaklar kötü değil,Felaket olacaktı.

Lilith'in ruhu geri dönmüş olamazdı.On iki yaşımda yaşadığım olay şimdi tekrarlanamazdı.Daha küçükken, hiç bir şeyin farkında değilken,verilen sözlerin bedelini şu an ben ödeyemezdim.Bu haksızlıktı.

Annem olacak kadının bir zamanlar verdiği sözün bedeli olarak

'Kiyametin habercisi olan ruh, şu an Hera'nın bedeninde can buluyordu...'

Bölüm Sonu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.



Bölüm Sonu...

Bölüm hakkında buraya fikirlerinizi alayım lütfen🦄 (tekboynuzlu atlar gerçektir)

Melodi ÇığlıklarıWhere stories live. Discover now