SEVGİ VE AŞK - 12

Start from the beginning
                                    

Sesi kısık bir o kadar da feryadını duyurabilecek kadar yüksekti. Güçsüz, dermanı çekilmiş, bitap düşmüş ve sığınacak liman arıyor gibi görünüyordu.

Ve çok güçlü... Oğlu için nefret ettiği, huylarından tiksindiği bir adamın karşısına geçip ne istiyorsan yapmaya hazırım diyecek kadar güçlü, cesurdu.

Ona para konusunda yardım edeceğini ima etmişti. Direk teklif edip gururunu kırmak istememişti. Ama istediği an yardıma hazır olduğunu da anlamasını istemişti. O an aklında bebeği için ağlayan anneye şefkatle yaklaşmak, merhametle yardım etmek vardı.

Lakin şimdi farklı hissediyordu. Şu an karşısındaki kadına bakınca acılı bir anneden çok istediği kadını görüyordu. Doktorluğunu, iyi adam olma çabalarını yok sayıp sadece erkek olduğunu hissedebiliyordu.

Kendisi bir erkek o ise arzuladığı kadındı.

Elini uzatıp masanın önündeki koltuklardan birini işaret etti. "Otur." Kendisi de oturduğu koltuğa sırtını yasladı.

Beril ilerledi, isteksizce oturdu. Durumu belliydi, teklifi belliydi. En başından ona itiraza kalkamazdı. "Yardım edecek misin?" diye sorarken ona bakmadı.

"İstediklerimi yapacaksın."

"Yapacağım. Ne istiyorsun?" bir yandan da lütfen kendimden tiksinme neden olacak şeyler olmasın, çok uzun sürmesin diyordu.

"Öncelikle bana bakmanı istiyorum."

Başını çevirdi, kendine bakan gözlere baktı. "Ne istiyorsun?"

Mete cevap vermedi. Cevap vermek yerine masaya doğru kendini eğdi, dirseklerini dayadı. "Birazdan bankayı arar para transferini yaptırırım. Ameliyat için de hazırlıkların yapılmasını sağlarım. Çağlar için yanımda bir dostumun olmasını da istiyorum. Bu yüzden onu arayacağım. Eğer bu akşam burada olabilirse Çağlar'ı gece demeden acil ameliyata almak istiyorum ama gelemezse yarın sabah yaparız. Her saniye Çağlar için önemli. Keşke doğduğu an anlaşılsaydı ama merak etme geç değil."

Beril'in duymak istedikleri bunlardı. Sorusuna cevap almaktan önce bunlar çok daha mühimdi. Paranın karşılığı olarak ödeyeceği bedelin ne olabileceğini biliyordu. Onun sevgilisi olacaktı. Sadece ummak istediği bunun bir defa ile kalmasıydı. Günlere katlanabileceğinden emin değildi.

"Teşekkür ederim." Derken sakindi, her şeye rağmen, ona ödeyeceği bedele rağmen onun doktorluğuna, Çağlar konusunda ki ilgisine minnettardı.

Mete bankayı, arkadaşını yanında Beril varken arayıp ayarladı. Ameliyat zamanı da hazırdı. Yapılması gereken her şey yapılmıştı, şimdi ödeme zamanıydı.

Yerinden kalktı, genç kadının karşısındaki koltuğa oturdu. "İstediklerimi yapacağını söyledin. Bu konuda söz istiyorum."

"Sözüme inanacak mısın?"

Onu baştan ayağa süzdü, yüzünde durdu. "Seni az çok tanıdığımı sanıyorum. Sözünden dönmeyeceğine inanıyorum."

Sözümden dönsem bana izin verecek misin ki diye düşünündü Beril. İstediğini alıncaya kadar peşimi bırakmazsın. Hiçbir erkek karşılık almadan iyilik yapmaz. Sen de kendi türünden farklı değilsin. Düşündü ama söyleyemedi.

Bunun yerine "Ne isteyeceksin?"

"İlk olarak söz istiyorum."

"Tamam, söz."

"İstediklerimi yapacaksın, karşı çıkmayacaksın, sorgulamayacaksın. Sadece yapacaksın."

Allah'ım yardım et bana. Dayanma kuvveti ver. "Söz"

Memnuniyetle başını salladı. Öne eğilip dirseklerini bacaklarına dayadı. Eğilmiş ona bakıyordu. Beril bu duruştan, bakışlardan gerildi. Lakin durduğu yerde ağzını açmadan bekledi.

Mete "Kendini istersen sevgilim, istersen metresim olarak say ya da arkadaşım, dostum... Benim için fark etmeze. Unutmaman gereken şey bana söz verdiğin. İstediklerimi şu andan itibaren her zaman yapacaksın."

"Ne... ne.. kadar za..man." diye sorarken zorlandı. Bir kere diye düşünmüştü. Bir kere.

"Asıl istediğim şeyin zamanı gelinceye kadar istediklerimi harfiyen yapacaksın."

Beril başını iki yana salladı. "Hayır hayır. Bunu kabul edemem. Lütfen bir kere olsun. Bir defa için iste, sonra bitsin."

Mete ayağa kalktı. Odanın içinde iki tur attı. Değişmiş gibiydi. Adamın ahlaksız tavırlarından tiksinse de onun iyi biri olduğunu, merhametli olduğunu az çok hissettiğini düşünmüştü. Babası gibi, ailesi, akrabaları, tanığı çevre gibi olmadığını düşünmüştü. Zerre merhamet, anlayış göstermeden acımasızca istediği alan bir erkek olabileceğine inanmamıştı.

Çağlar'ı vardı. Onunla yaşıyordu. İyi bir işi vardı. Şimdi onun metresi nasıl olurdu. Birkaç gün ya da günler hatta haftalar nasıl dayanırdı buna. Dayansa başkaları tarafından duyulmaz mıydı? Dedikodular altında ezilmez miydi? Adı çıkardı, onun aldığını almak isteyen adamlar peşine düşerdi. Oğluyla bir başına nasıl üstesinden gelirdi. Ailesinden kaçmak için her şeyi geride bırakmıştı. Ardına bakmadan kaçmış buraya sığınmıştı. Elinde avucunda yoktu. Bir kez daha nasıl, nereye kaçardı? Ev, iş, dostlar bulabilir miydi?

"Anlamaya çalış."

Ondan anlayış, merhamet dilenmek istemiyordu. Kendine yediremiyordu. Ama mecburdu. Çağlar' ı kaybedecek korkusu ile anne babasına duyduğu öfke, nefret ile bir adım atmıştı. Yanlıştı, yanlış olmasına da yapmıştı bir kere. Şimdi her şey ayarlanmış, bebeği kurtulacakken geri adım atabilir miydi?

"Çağlar' la bir başıma yaşıyorum. Ne burada olacak ne de evimin etrafında olacak dedikoduları kaldıramam. Peşime düşecek adamlarla baş edemem. Senin metresin olursam hayatım ne olur? Lütfen. İstediğini yapacağımın sözünü verdim. Tutacağım da ama lütfen beni anla. Bir kere için iste. Bir kere için."

Mete durdu, ayakta dikilirken ona döndü. "İçini ferah tut. Evinde sabahlara kadar kalmayacağım, benim evimde gecelemeyeceksin. Burada da aramızda yaşananlar bilinmeyecek."

Vazgeçmiyordu. Gaddar herif kararından şaşmıyordu. Nefret ediyordu erkeklerden, kendini adam sanan bu erkeklerden. Tiksiniyordu yüreğinde merhamet taşımayanlardan. Karşılıksız iyilik nedir bilmeyenlerden utanıyordu. Artık yalvarmayacaktı. Bu gün çok fazla ağlanmıştı. Ne ailesi karşısında ne de bu adam karşısında kazanabilmişti. Kabullendi. Yaşayacaklarını kabullendi.

Ayağa kalktı. "İstediğin olsun. Kabul. Sen istediğin müddetçe istediklerini yapacağım. Sadece oğlumu kurtar. O ameliyathaneden canlı çıkmasını, yaşamaya devam etmesini sağla." Dedi daha fazlasına dayanamayarak odadan hızla çıktı.

SEVGİ VE AŞKWhere stories live. Discover now