sevgiden doğan gözyaşı.

1.4K 250 365
                                    

bu kitap artık nereye gidiyor bilmiyorum hadi bakalım..

bu arada okuyucu sayısına göre oy sayısı çok düşük kalıyor, neden oy vermiyor bazılarınız bilmiyorum ama bölüm yazmam için motivasona ihtiyacım var. bunu biliyorsunuzdur umarım :) o yüzden 1.2 saniyelik bir el hareketiyle oy vermeyi unutmayın canlarım.

"Pekâlâ, elini cismin üzerine doğru getirdiğinde enerjini bütünüyle verirsen o cismi patlatabilirsin. Savaş esnasında bu hareket işine yarayacaktır." Jeongguk bahçede tam karşımızda duran şişeye bakarak mırıldanmış, elini kaldırarak şişenin saniyeler içinde patlamasını sağlamıştı.

"Anladım tamam, çok kolay." Başımı sallayarak diğer şişelere dönmüş, elimi kaldırarak kırılmalarını sağlamaya çalışmıştım. Saniyelerce uğraşmanın sonucunda sinirle nefes vermiş, Jeongguk'a dönerek başımı iki yana sallamıştım. "En basit şeyleri yaparken zorlanıyorum, ama kendime has olan zor güçleri öğrenmem kolay oluyor. Her şeyi anında hatırlayacağımı sanmıştım oysaki."

Yüzüm anında düşerken gülümseyerek bana doğru bakmış, baş parmaklarını yanağımda gezdirirken gözlerime bakmıştı. "Apollon hislerin hâlâ içinde, bu yüzden Apollon'a has olan güçlerini hatırlaman daha kolay. Ama temel güçleri yaparken için içine Taehyung'da giriyor. Bu yüzden zorlanıyor olabilirsin, ayrıca stres altında olduğundan yapamıyor da olabilirsin, şu anlık Araf'ı ve Kronos'u aklından çıkar. Sadece bizi düşün, sadece güçlerimizi düşün." Kısık sesiyle bana güven vermek istercesine konuştuğunda gülümsemiş, içimdeki kötü hissin yavaş yavaş geçtiğini hissetmiştim. "Tamam bebeğim." Başımı sallayarak yeniden şişelere dönmüş, derin bir nefes vererek gözlerimi kapatmıştım odaklanmak adına.

Sonunda hazır olduğumda ellerimi kaldırarak şişelerin aniden büyük bir sesle patlamasını sağladığımda sırıtmış, tam önüme düşen şişeler ile Jeongguk'a dönmüştüm. "Şu kadar kolay bir hareketi unuttuğuma inanamıyorum, bedenimdeki enerji şimdi hatırladı."

"Bir kere yaptığında unutmazsın zaten." Ellerini yavaşça saçlarıma çıkartıp karıştırdığında homurdanmış, geriye doğru adımlarken yerde duran ve sağlam şişelerden tekinin elime gelmesini sağlamıştım. Elimdeki su şişesinden birkaç yudum alırken bana dik dik bana Jeongguk'u fark etmiş, şişeyi ona uzatarak sırıtmıştım. "Al iç."

Transtan çıkarak başını sallayıp şişeyi eline almış, içtikten sonra derin bir nefes almıştı. "Aklıma geldi de sen neden benden iki yaş büyük yaratılmışsın, Hera'yı cidden öldüreceğim. Bilerek yaptığına o kadar eminim ki." Homurdana homurdana şişeyi bir kenara attığında kahkaha atmış, elimi omzuna koyarken mırıldanmıştım. "Ah küçük sevgilim, bozma moralini. Eğer okulda anlamadığın bir konu olursa hemen gel yanıma, senin özel öğretmenin olacağım." Son cümlemi söylerken yavaşça kulağına doğru flörtöz bir şekilde fısıldamış, hızla bana doğru döndüğünde sırıtışım genişlemişti.

"Bedenin 2 yıl büyük ancak biz hâlâ Eresbos ve Apollon'uz. Bu yüzden, hâlâ benim küçük bebeğimsin. Ancak özel öğretmen konusunu düşünmedim değil, fizik dersinde cidden kötüyüm." Elini yavaşça belime dolayıp kendine doğru çektiğinde kaşlarımı hafifçe kaldırmış, ellerimi karnında gezdirerek mırıldanmıştım. "Fizik dersinde iyi olman gerekmiyor mu?"

"Sizin daha iyi yardımcı olacağınızı düşünüyorum öğretmenim." Kısık sesiyle konuşması yüzünden kalbim hızlanırken yavaşça başımı eğmiş, derin bir nefes almıştım. "Pekâlâ, bir ara anlatırım." Dedikten sonra hızla kollarından ayrılmış, evin dış kapısına doğru yürürken kıkırdamıştım. "Sana bunu unutturmam." Diye arkamdan bağırdığında omuz silkmiş, eve girmiştim.

apollon - taekook. ✓Where stories live. Discover now