Etrafına bakınırken içinden Dileğe söyleniyordu. ' Ah be Dilek ah be kızım ne işin var senin bu saatte böyle yerlerde ya, hayır kafanı kesseler tenhaya çekip tecavüz etseler kimsenin haberi olmayacak.'

Kendi kendine konuşurken barın kapısına kadar geldi. Tam içeri giriyordu ki kapının önündeki izbandut gibi adamlardan biri omzundan tuttu.

"Kimliğinizi görebilir miyim küçük hanım?"

"Ben ııı şey bakın ben evden çok aceleyle çıktım o yüzden almayı unutmuşum."

"Öyle mi kaç yaşındasınız peki?"

"23"

"Üzgünüm küçük hanım hiçte 23 yaşında gibi durmuyorsunuz sizi içeri alamam."

"Bakın ben zaten eğlenmeye gelmedim sadece arkadaşımı alıp çıkacağım."

"Evet tabi genelde öyle olur."

"Bakın benim arkadaşım aşk acısı çekiyor ne hödük heriflersiniz siz ya çekilsenize önümden benim ona destek olmam lazım. Omzumda ağlamasına izin verip saçlarını okşamam lazım çünkü en iyi arkadaş olmak bunu gerektirir.Ama ben ona dedim. O çocuğa güvenme dedim.Bu çocuk seni üzer dedim .Tipinden belliydi zaten pisliğin önde gideni olduğu. Böylelerinin köküne kibrit suyu dökmek lazım. Ama benim arkadaşım da saf, ne yaptı beni dinlemedi ve güvendi sonuç bu sonra koş Selin..."


Selin konuşurken konuşmaların göz bebekleri büyümüş nefes almadan genç kızı izliyorlardı. Ne yapacaklarını bilemeyip birbirlerine bakmaya başladılar. Onlar birbirlerine kaş göz yapadursun Selin aralarından sıvışıp çoktan içeri girmişti bile. Kendisiyle gurur duyuyordu. Bu taktik her zaman işe yarardı. Selin insanları yara yara ilerliyor, parmak ucunda yükselip Dileği görmeye çalışıyordu.


Mekanda ki yüksek dozdaki duman, alkol ve uyuşturucudan dolayı kimse kızın üzerindeki tavşanlı pijamaları yada ayıcıklı panduflarını fark etmiyordu derken kapıda bir gürültü oluştu. İnsanlar telaş içinde çıkışa doğru koşmaya başlamışlar. Selin ise ürkek bir ceylan gibi ortalarda ezilmemeye ve Dileği bulmaya çalışıyordu.Hadi kızım dedi kendine böyle Dileği bulamazsın arkadaşının sana ihtiyacı var. Bar taburelerine doğru ilerleyerek kendini barın üzerine attı buradan Dileği daha rahat bulabilirdi. Bu insanlara neler oluyor yahu diyemeden duyduğu bir el silah sesiyle donup kaldı.

*****

Mehmet densizin birinin kendilerini fark edip " Polisler geldi, kaçın." demesiyle aradıkları adamı elinden kaçırdı. Ama buradan eli boş dönmek istemiyordu. Zaten ortamdan belli etraf uyuşturucu satıcılarıyla doluydu. Keskin gözleriyle etrafı tarayıp durum tespiti yaparken birden dondu kaldı. Yanlış görmüştü evet bunun başka bir açıklaması olamazdı. Yaşlanmıştı artık nöbetlere eskisi kadar dayanıklı değildi yoksa koskoca barda üzerinde tavşanlı pijamalarıyla karmakarışık kızıl saçlarıyla duran bir kız çocuğu görmemişti. Kafasını ağır ağır çevirip tekrar baktı. Evet oradaydı, 'kesinlikle kafayı yedim' diye düşündü yada ortamdaki ağır alkol kokusu beni sarhoş etti.

Önünde kimlik kontrolü yapan Önder'in omzundan tutup kulağına doğru eğildi.

"Koçum, bar tarafına bak bakayım ne görüyorsun?"Önder bara doğru baktı. Kirpiklerini kırpıştırdı, öne doğru bir adım attı, geri geldi.

"Komiserim, ben galiba şey bir kız görüyorum üzerinde tavşanlı pijamaları var." Mehmet'in dişlerini sıkmaktan yanak kasları oynadı. 'Ulan küçücük çocuğun barda ne işi var, nasıl içeri alırlar' diye kükredi içinden.

İLLEGAL AŞKLARDove le storie prendono vita. Scoprilo ora