Hep seveceğim🕊️

745 58 53
                                    

Behice🕊️

"Neden üniversiteyi İstanbul'da kazanmadım ki neden?"

Gözlerimi devirip güldüm. Doğa, ikinci sınıf derslerini verip İstanbul'a döndü. Balıkesir'de gastronomi okuyor. Dün yeni gelmesine rağmen telefonda olanları anlatınca ertesi gün yani bugün buluşma ayarladık. Bir cafede buluştuk.

"Daha ortada bir şey yok. Babam, Kutay ile konuşacak sadece-"

"Yok ben yatay geçiş yapmalıyım. Bunun isteme, söz, nişan, kına, düğünü var. Ferdi'ye de söyleyim de o da yatay geçiş yapsın. Orda bırakamam onu."

Kocaman açtığım gözlerimle Doğa'ya bakıyorum. Çayından birkaç yudum alıp bana döndüğünde duraksadı. Düşünceli hâli silinmiş, yüzünde muzip bir ifade oluşmuştu.

"Çok çok tatlısın." dedi gülerek. Gözlerimi kırpıştırdığımda devam etti. "Kutay'da peygamber sabrı var valla." dediğinde masanın altından ayağına vurdum. Gülerken yüzünü buruşturdu. Çabucak kaynatıyor. Ciddi bir şey konuşuyoruz şurda.

"Evlenmek anlamında dedim ya off!" deyip güldü tekrar. Kaşlarımı çattım.

"Başka neyden olabilir?" dediğimde başını sallayıp uslu durmaya çalışan çocuk gibi önüne döndü. Tövbe.

"Çikolatalı pastanız geldi."

Önüme bırakılan bir dilim çikolatalı pasta ile duraksadım. Biz çikolatalı pasta istemedik.

"Biz çikolatalı pasta istemedik." diyerek başımı kaldırdım. Garson gözlerini ayırmadan tepkisiz bana bakıyordu. Doğa'ya küçük bir bakış atıp tekrar garsona döndüm. İfadesi değişmedi. Önümdeki çikolatalı pastayı elime alıp garsona uzattım.

"Alın lütfen."

İrkildi. Yüzünde beliren gülümseme ile kaşlarımı çattım. Kasıtlı olarak bizim masaya geldiğini anladım. Gereğinden fazla yanımızda durması bunu açık ediyor. Bakışları da belli ediyor zaten.

"Kusura bakmayın." deyip tabağı tuttuğum tarafa yakın yerden tabağı elimden aldı. Neredeyse elime değecekti. Gitti.

"Bu ne basit numaralar, geri zekalı."

Sinirle çayından yudumladı, Doğa. Başımı iki yana sallayıp gözlerimi devirdim. Aklıma gelenle dudaklarımı araladım.

"En son yatay geçiş diyordun." deyip çayımdan yudumladım. Gülmemek için kendimi zor tutuyorum. Ferdi dedikçe gözlerinin içi gülüyor.

Muzurca güldü. Bu hâli beni dumura uğratırken yerinde kıpırdandı heyecanla. Dikkat kesildim.

"Nikah şahidiniz ben ve Ferdi olsun. Olur mu?"

Beklentiyle bana bakıyordu. Olur dememi bekliyordu. İçten içe gülüp arkama yasladım. Biz ne ara nikaha geldik?

"Kız tarafı sen olursun lakin erkek tarafını Kutay bilir-"

"Döverim onu. Ferdi kaç yıllık arkadaşı. Okan da var. Üç şahit oluruz. Mis gibi. Siz evet deyin de." dediğinde gülmeye başladı. Uff Doğa.

"Beni hemen evlendirdin." dedim mızmızlanarak. Saçını kulağının arkasına getirip rahat tavır takındı. Gözlerimi kıstım.

"Bu gidişle en geç seneye evlenirsiniz. Bu sene bitiyor zaten. Kutay'a sevdiğini belli etmişsin. Durmaz o-"

"Ne seneye evlenmesi? Okul bitmedi daha, Doğa. Hem babamla konuşmadı ki daha. Hoş, Kutay'a söyleyemedim. O günden sonra karşılaşmadık."

Doğa, masanın üzerinde duran elime hafifçe vurup sahte kızgınlıkla kaşlarını çattı.

"Kutay'ın telefon numarası yok mu sende?"

BehiceWhere stories live. Discover now