Yanımdasın🕊️

636 57 21
                                    

Behice🕊️

Saçımı tepeden bağlayıp çıktım odamdan. Yatmadan önce bir bardak su içsem iyi olacak. Gün içinde pek su içmiyorum. Çünkü unutuyorum. Evet su içmeyi unutuyorum. Düzene oturtmam lazım.

Mutfağa doğru ilerlerken koridordaki ışık huzmesine takılı kaldı gözlerim. Babam uyumadı mı? Uyumakta geciktiğimi sanıyordum.

Adımlarımı annemle babamın odasına doğru çevirdim. Birkaç adımda kapının önüne geldim. Kapı biraz aralık kalmış.

Babam yatağın üzerinde oturuyordu. İki eliyle sarmaladığı çerçeve fotoğrafa bakıyordu. Parmakları usulca fotoğrafta geziniyordu. Okşuyordu. Gözlerimi yüzüne çevirdim. Yanaklarından süzülen yaşlar gülüşünü ıslatıyordu babamın. Anneme gülümsüyordu.

Sızlayan burnumu hafifçe çektim. Gözlerim dolmak için hazır olda bekliyordu. Şimdi annem burda olsa babam anneme sımsıkı sarılırdı.

O an gözlerimin önüne Kutay geldi birden. Gözlerime bakarak evlenme teklifi ettiği o an... Gözlerimi sıkıca kapatıp açtım. Gözlerimi babama çevirdiğimde fotoğrafı yatağın üzerine bırakıp giysi dolabına doğru ilerledi. Kapının önünden çıkıp odama doğru adımladım.

Durduk yere aklıma gelmesi heyecanlandırdı beni. Acaba özledim mi onu?

Odama girip kapıyı kapattım. Daha bugün gördüm. Gözlerimi devirip gülümsedim. Kutay'ı görmek için yer arıyorum sanki.

Acaba yarın karşılaşır mıyız?

Sanki bir şey yapacaktım. Neyse geç oldu, uyuyayım. Yatağın içine girip sağıma döndüm. Aklıma gelenle yatağın içinde kıpırdanmayı bıraktım. Su içecektim.

Tamam tamam uyuyor-

Kalk Behice!

Uff!

...

Biraz yorulduğum günün sonunda müzeden çıktım. Gözlerimi etrafta gezdirdim. Sürekli yanımdan birileri geçiyor. Müzenin büyük kapısının kenarında durdum. Geçerken kimisi bana çarpıyordu. Burası sakin, iyi oldu.

Kolumdaki çantamı sıkı sıkıya kavrayıp gözlerimi tekrar tekrar etrafta gezdirdim. Bir sürü siyah araba var lakin Kutay'ın arabası yok.

Başımı yola doğru uzatıp tekrar baktım. Yok.

Başımı dalgınca çevirdiğimde küçük bir erkek çocuğuyla karşılaştım. Annesinin hırkasından tutmuş, küçük dişlerini göstererek gülümsüyordu bana. Onun gibi gülümsedim. Çok tatlı. Kutay'a benziyor.

Yerinde heyecanla kıpırdanıp el sallayarak yanımdan geçti. El salladım.

Önüme döndüm. Yüzümdeki gülümseme gitgide küçülürken gözlerimi yola çevirdim. Dün sürekli Kutay'ı düşündüm. Kutay'ın söylediklerini. Yapabilir miyim? Kutay'ın dediği gibi eğitimimiz bitmeden evliliğin üstesinden gelebilir miyiz?

Kutay'a güveniyorum. Sözünde durur. Zor durumda kalacağım bir hâlde bırakmaz beni. Bizi düşündüğünü söyledi. Aklında her şeyi oturttuğunu söyledi. Kutay bir şeyi öylesine söylemez. Hele ki bu meselenin üzerine çok titriyor. Çok önemsiyor ve istiyor. Ben de istiyorum lakin evliliği hep okul bittikten sonra düşündüm. Hep öyle daha iyi olacağını düşündüm. Bilmiyorum.

Hissettiğim kalp atışlarımla duraksadım. Bu hâlime anlam veremezken başımı kaldırdım dalgınca. Gördüğüm kişiyle kalp atışlarım hızlanırken kocaman gülümsedim. Yüzündeki gülümseme eşliğinde yolu takip ederek bana doğru gelmeye başladı. Ayaklarım ona gidiyordu.

Yola küçük bir bakış atıp tekrar bana döndü. Çatık kaşları ile adımlarım yavaşlarken hızlı adımlarla yanıma gelip kollarımdan tutarak kenara çekti beni. Hareketsiz kaldım. Kulağımı ağrıtan ses doldu kulaklarıma. Ona bir şey olma korkusuyla alel acele tutundum hırkasından. Sık nefeslerini duyuyorum. Şu an parfüm kokusu bile rahatsız etmiyordu beni. Parmaklarımı gevşetip tekrar sardım hırkasına. Korkuyorum.

"Behice..."

Telaşlı gelen sesiyle başımı kaldırdım. Dolan gözlerimi kırpıştırdığımda yüzü netleşti. Tedirgindi bakışları. Yaşaran gözlerine takılı kaldım. Babam geldi aklıma o an. Annemin fotoğrafına parmaklarını sarışı. Özlüyordu annemi, çok özlüyordu.

"Kutay..." dedim yaşaran gözlerimle. Kollarımı sardığı parmaklarını gevşetip ayırdı benden. Küçük bir adım uzaklaştı. Aramızdaki yakınlığı yeni fark ediyorum.

Korkunun tesiri üzerimden geçmezken ona bir şey olmamasına şükrediyordum içimden. Gözlerine baktım uzunca. Gözlerindeki korku silinip yerini gülümseme aldı. Gülümsüyordu. İçimdeki şükrün mutluluk ve heyecanı ile kocaman gülümsedim.

"Yaşıyorsun..." dedi gülerek. Kendi kendiyle konuşuyor gibiydi. "Yanımdasın."

Elinin içiyle gözünü silip tekrar bana döndü. Çocuk gibi gülümsüyordu. Çok güzel bakıyordu bana. Kıyamıyormuş gibi.

Onun gibi gülümsedim. İstiyorum. Biliyorum.

"Kutay hani dün bana söylemiştin ya." dedim gülümseyerek. Dikkatini bana verdi. Pür dikkat beni dinliyordu. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Çok heyecanlandım.

"Ben de..." Durdum. Uff gülesim geliyor. Yüzünde beliren gülümseme ile kocaman gülümsedim ve söyleyiverdim.

"Seninle evlenesim var. Hadi evlenelim."

Müzedeki heykeller gibi donup kaldı. Kutay?

🕊️

Kısa ama etkili nchsjs

Düşünceleriniz?

Düşüncelerinizi paylaşın lütfen :)

Kendinize iyi bakın. En güzele emanetsiniz. Selamün Aleyküm🕊️🤍

BehiceDär berättelser lever. Upptäck nu