Yardım🕊️

1.7K 132 84
                                    

Ömrümün son durağında
Seni buldum yanımda
Aşkımın son baharında

"Behice..."

Başımı dalgınca kaldırıp mırıldandım.

"Son yapraksın dalımda..."

Hafifçe gülüp yerinde dikleşti. Yanaklarım hızla ısınırken gözlerimi kırpıştırdım. Bugün iki oluyor. Neden her defasında ona yakalanıyorum?

"Afedersin üçüncü seslenişimde duydun." dedi yüzünde yer edinmiş gülümsemesi ile. Başımı hafifçe salladım.

"Ne duydun?" dedim çekinerek. Kaşlarını hafifçe çattı.

"Yok ben bir şey duymadım. Yani anlamadım. Sanırım şarkı söylüyordun ama duymadım."

"Tamam, anladım." deyip gözlerimi kaçırdım. "Neden burdasın?"

Ciddiyetle yüzüne bakarken boğazını temizledi.

"Rasim hocanın yanına gidecektik ya, onun için geldim. Birlikte gideriz diye. İkimizi çağırınca..."

Aklıma gelenle gülümsedim.

"Ya bende bir şey oldu sandım. Tamam gidelim."

Test kitabımı kapatıp ayağa kalktım. Başımı kaldırdığımda pencereden dışarıyı izliyordu. Hazır olduğumu belli etmek için seslendim.

"Çağan?"

Yüzündeki gülümseme eşliğinde bana döndü. "Hı? Ne oldu?" dedi bir anda. Ne?

"Sen iyi misin?" dedim tedirgince. Boğazını temizleyip yerinde dikleşti.

"İyiyim iyiyim. Gidelim."

Sıramdan çıkıp yanına geldim. Sınıf kapısına doğru ilerlerken kapının açılmasıyla adımlarım yavaşladı. Doğa, içeriye geçtiğinde göz göze geldik. Gözlerini yanıma çevirip tekrar bana döndü. Küçümser bakışlarını bende bir müddet tuttu ve kapıyı kapatıp geçti yanımdan. Umursamadım. Sınıftan çıktık.

Öğretmenler odasının önüne geldiğimizde yanıma döndüm. Başını bana çevirdi.

"Buraya hiç girdin mi?"

İçeriye küçük bir bakış atıp bana döndü.

"Yok. Vaktim olmadı." deyip hafifçe güldü. Okulda ikinci günü. Başımı hafifçe salladım. Yanaklarım ısınıyor.

"Vakti bugünmüş demek ki. Gir içeriye."

Yerimde biraz daha dikleşip kaşlarımı hafifçe çattım. Gülüşü donuklaşırken başını öğretmenler odasına çevirdi.

Gir içeriye?

Emir verirmiş gibi oldu ama-

"Rasim hocayı gördüm, köşede. Gel gidelim."

Öğretmenler odasına girdiğinde arkasından takip ettim onu. Gerçekten çok özgüvenli birisi. Şimdi ben olsam ne diyeceğim diye düşünüp öyle girerdim.

Rasim hocanın yanına geldik. Bizi fark ettiğinde elindeki bardağı masaya bırakıp ayağa kalktı. Her zamanki gibi gülümsüyordu. Edebiyat dersini Rasim hoca ile sevdim. Yoksa edebiyat dersleri çekilmez olurdu benim için.

"Ben de sizi bekliyordum. Gelin şuraya geçelim."

Sakin bir yere geçip sandalyeye oturdu. Eliyle karşısındaki sandalyelere oturmamız için işaret ettiğinde yerlerimizi aldık. Gözlüğünü düzeltip masanın üzerindeki boş bir kağıda bir şeyler yazmaya başladı. Bir taraftan konuşuyordu.

"Behice kızım bilir, bizim okulun panoları harikuladedir. Bir bakan bir daha bakar." deyip güldü. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

Duyuru kağıtları dışında kullanılmayan, kenarları toz içinde kalmış bölgelerdir, okulun panoları. Düzenleme için birkaç kere uğraşılsa da pek işe yaramadı. Elbette bunun sebebi biz öğrenciler. İlgisiz kaldık.

Başımı kaldırdığımda Çağan, düşünceli hâlde Rasim hocaya bakıyordu. Boğazımı temizledim. Rasim hoca önündeki kağıda odaklanmıştı.

"Hocam panoları düzenlememizi mi istiyorsunuz?"

Rasim hoca başını kaldırıp bana döndü.

"Evet kızım. Yanındaki yeni arkadaşı da yardım için görevlendirdim. Boyu uzun, yetişemediğin yerde o yardım eder. Okulu da daha yakından tanır." dedi ciddiyetle. Yutkundum. Gözlerim Çağan'a gittiğinde başını sallayıp bana döndü. Keskin bakışları ile kendimi kötü hissettim. Rasim hoca umursamaz davrandı, Çağan'a. Ses vurgusu belli ediyordu. İlk defa böyle gördüm, Rasim hocayı. Önüme döndüm.

"Hocam biz birlikte hallederiz. Bu sefer okulumuzun panoları düzene girecek, inşallah."

Rasim hocanın yüzü yumuşadığında sesini duydum.

"Bütün panolarla uğraşmayacaksınız zaten. Sizin kattakin büyük panoyu düzenlemenizi istiyorum. Sınav sürecinde olduğunuz için konuyu geleceğe yönelik, hedef ve tercihleriniz olarak belirledim. Faydalı, dikkat çeken bir pano... Siz beni anladınız. Pano için takıldığınız yerde benden yardım alabilirsiniz."

Masanın üzerindeki kağıdı bana uzattığında aldım elime. Pano için nasıl yol çizeceğimizi belirten konular yazılıydı.

"Teşekkür ederim. Görüşürüz gençler."

Rasim hoca memnun hâlde yerinden kalktığında ayağa kalktık. Başımı sallayıp gülümsedim. Yanımızdan gitti. Başımı çevirdiğimde Çağan bana küçük bir bakış atıp kapıya doğru ilerledi. Öğretmenler odasından çıktık.

Adımları büyük olduğu için yetişmekte biraz zorlanıyordum. Hızlı gidiyor.

"Kağıda bakmayacak mısın? Fikirlerini merak ediyorum." dedim adımlarımı hızlandırırken. Adımları yavaşladığında başımı kaldırdım. Hafifçe çattığı kaşlarıyla bana bakıyordu. Durduk.

"Bir şey mi dedin?"

İki şey dedim.

"Evet." deyip kağıdı uzattım. "Bak hadi. Fikirlerini merak ediyorum."

Eline kağıdı aldı. Bir müddet kağıda baktıktan sonra gözlerini bana çevirdi.

"Bence motivasyon içeren sözler yazıp asabiliriz. Uzun yazılar yerine birer cümlelik sözler bize daha moral olur."

"Bu çok iyi bir fikir." dedim heyecanla. Da sonra kaldım. Sesim koridorda yankı yaparken gelen geçen bana bakıyordu. Neden koridorda sesimi duyuracak kadar heyecan yaptığımı sorgulayamazken harketsiz kaldım. Yanaklarım ısınıyor ve onun şaşkın yüzüne bakıyorum. Sonra hiçbir şey olmamış gibi gözlerini etrafta gezdirdi ve gülümsedi.

"Aynen böyle sesini duyurdu, bahsettiğim kişi." dedi sesini yükselterek. Yanımızdan geçenler yollarına devam etti. "Taklit yeteneğin çok iyi. " diye de ekledi, Çağan. Söylediğini desteklemek ister gibi. Köşede duran kız grubu konuşmalarına geri dönmüştü.

Gözlerim Çağan'a gittiğinde elindeki kağıdı sallayıp merdiven basamaklarını çıkmaya başladı. Kendimi tuhaf hissediyorum ama daha iyiyim. Arkasından gittim.

Merdiven basamaklarını bitirdiğimizde arkasını dönüp bana baktı. Gülümsüyordu.

"Boyun yetişmediği yerde bana söyle, yardım ederim."

🕊️

Bölüm nasıldı?

Behice?

Çağan?

Rasim hoca?

Düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim :)

Kendinize iyi bakın. En güzele emanetsiniz. Selamün Aleyküm 🕊️🤍

BehiceTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang