En yakın arkadaşım🕊️

596 63 28
                                    

Behice🕊️

Zil sesini duyduğumda keki fırından çıkartıp tezgahın üzerindeki havlunun üzerine bıraktım. Baton borcama mozaik kek yaptım.

Koşar adım kapıya gittim. Kapının dürbününden baktığımda düşündüğüm gibi tek kişi vardı. Vakit kaybetmeden açtım kapıyı. Güler yüzüyle bana bakıyordu. Gözleri şaşkınlıkla aralanırken güldüm hafifçe. "Hoş geldin." dedim gülümseyerek. Ayakkabılarını çıkartıp içeriye geçti. Kollarını bana sardığında ben de sarıldım sıkıca. "Hoş buldum." dedi gülerek. "Saçların çok güzel." diye eklediğinde güldüm. Birbirimizden ayrıldık. Beğeni dolu gözlerle bana bakıyordu. Saçımı düzeltir gibi yapıp gülümsedim.

"Teşekkür ederim." dediğimde gülümsedi.

"Çok güzel kokular geliyor."

Başımı mutfağa çevirip tekrar ona döndüğümde aynı anda güldük. Mutfağa geçtik. Bir taraftan yaptıklarımı anlatıyordum Doğa'ya.

"Mozaik keki yeni çıkardım fırından. Çay hazır. Cips partisi de yaparız. Babam geç gelecek bugün." dediğimde güldü.

"Sömestr tatilimin en güzel günü bugün olacak." dedi heyecanla. "Tatilde bile ders çalışmak zorundayız." deyip yüzümü buruşturdum. Başını salladı. Mutfağa girdiğimizde hemen tezgahın başına geçip keki kokladı. Gülümsedim. Çekmeceden bıçak alıp yanına geldim.

"Çok güzel gözüküyor. Kokusu da muhteşem."

Başını bana çevirdiğinde gözlerimi keke çevirdim. "Umarım tadı da güzeldir." dedim gülerek. Bir dilim kestiğimde sesini duydum. "Tadı da çok güzeldir."

Gülümsedim. Kestiğim dilimi elime almak için tuttuğumda gelmiyordu elime. Yapışmış olamaz. "Yapışmış olamaz değil mi?" dedim sıkıntıyla. Bıçağı eline alıp kenarlarından bıçakla geçti. "Bir tarafı yapışmış. Ve altı da." deyip başını bana çevirdi. Sıkıntılı nefes verip başımı salladım. Çekmeceden bir kaşık alıp tekrar yanına geldim. Kestiğim dilimi kaşık yardımıyla aldığımda Doğa'nın dediği gibi altının yapıştığını fark ettim. İyi yağlamıştım oysaki. Belki de kullandığım yağdan kaynaklı.

"Bir tabak verir misin? Üst, sol kapakta."

Söylediğim yerden bir tabak alıp tezgahın üzerine bıraktı. Aldığım kek dilimini tabağa bıraktım. "Biraz altı yapışmış sadece. Formu bozulmamış bile. Uff çok güzel." dedi kekten gözlerini ayırmadan. Bu hâli gözüme komik gelirken güldüm. Birkaç dilim daha kesip toplam iki tabağa kek koyduk. Çaylarımızı da doldurduktan sonra tepsiye yerleştirdik.

"Behice, banyo nerdeydi? Kokulara kaptırmışım kendimi, hemen mutfağa girdim." dedi gülerek. Tepsiyi kavrayıp mutfağın kapısına ilerledim. "Gel, gösteriyim." dediğimde beni takip etti. Koridor boyunca ilerlediğimde başımı sol tarafa çevirdim. "İkinci kapı." deyip yanında durduğum kapıya küçük bir bakış atıp tekrar ona döndüm gülümseyerek. "Burası da salon. Buraya gelirsin."

Beni onayladığında salona geçtim. Diğer atıştırmalıkları hazırlayabilirim o sırada.

...

Doğa🕊️

Bol sohbetle yiyip içtikten sonra bulaşıkları halledip Behice ile odasına geçtik. Test kitaplarını görmek istediğimi söylemiştim. Sade, pembe ağırlıklı bir odası var. Odasındaki pencere açık olduğu için temiz hava giriyordu içeriye. Konumdan evini bulduğumda evin bahçesinde gül ve papatyalar karşılamıştı beni. Eve girdiğimde huzurlu hissettim kendimi. Güvendeydim sanki.

"Matematik test kitaplarımı sormuştun ya, bunlar." deyip ikinci raftaki test kitaplarında parmağını gezdirdi. Güler yüzünü bana çevirdiğinde yanına yaklaştım. Ev içinde saçları açık duruyordu. İlk gördüğümde değişik gelse de başı kapalı hâlinden daha güzel duruyordu böyle. Saçlarını tepeden bağlamıştı. Behice'nin kalbi gibi yüzü de çok güzel.

Matematik test kitaplarını incelemeye başladık. "Denemelere de bak istersen." deyip deneme uzattığında hırkasının altından bileklik fark ettim. El emeği gözüküyor. Behice mi yazıyor üstünde?

"Behice mi yazıyor?" deyip elini tuttum. Hırkasını yukarı doğru sıyırıp bilekliğini gösterdi. Ortasında Behice yazıyordu. Küçük boncuklarla dizilmiş bir bileklikti. Çok beğendim.

"Babam yaptı benim için. İstersen senin adında da yapar. Beğendin mi?"

Başımı sallayıp gülümsedim. "Çok güzel. Güle güle kullan. Zahmet etmesin, hem benim çok bilekliğim var-"

"Ama böyle bir bilekliğin yok bence." dedi rahat tavırda. Güldüm. "Yok." deyip tekrar güldüğümde gülüşüme katıldı. Biraz daha test kitaplarını inceleyip bıraktık.

"Sana şallarımı göstermek istiyorum."

Beyaz giysi dolabının önüne gelip en alt çekmeceyi açtı. Heyecanla yanına gittim. Renkli şalları çok hoşuma gidiyor.

Yanına geldiğimde özenle katlanmış çeşit çeşit renkli şallarını gördüm. Yanına oturdum. Siyah şalı alıp açtıktan sonra başında tuttu gülerek. Gözlerimi devirip güldüm. Birden fazla siyah şalı var, gözümden kaçmadı. "En sevdiğim şalım bu." dedi gülüşleri arasından. Yüzümü buruşturup güldüm. Gözlerimi şallarına çevirdiğimde sesini duydum.

"İstediğini alıp bakabilirsin. Senin için açtım renkli hazinemi. Kimse görmesin başka." dedi umursamazca. Güldüm. Siyah şalı başından indirip kahverengi gözlerini şallarına çevirdiğinde dikkatle şallarına bakmaya başladı. Aklımdaki düşünceyi bastıramıyorum. Behice ile konuştukça neden olmasın, diyorum. Kutay ile çok iyi ikili olurlar. Kutay biraz kendini düşünse de duygularını tekrar söylese. Behice de mutlu olur. Çağan'ı önemsemiyor zaten, Behice. Çağan da düşünceli son zamanlar. Arada Behice'ye baktığını görüyorum ama ondan öteye geçmiyor. Arkadaşımı üzüp ağlattığı için sinirim geçmeyecek ona karşı. Pişman olsa da Behice ile yakıştırmıyorum onu. Öncesinde de öyle düşünüyordum. Sanki sorunlarını çözseler bile ileride tekrar sorunlar çıkacak gibi hissiyat var içimde. Çağan, Behice'nin dediği gibi iyi biri olabilir ama ikili ilişkilerde kendini yetiştirmesi gerekiyor bence. Baskıcı yapısı var. Sahiplenmeyi abartıyor. Behice gibi biri de öyle biriyle yapamaz. Düşüncelerini açıkça ifade edebilen biri, Behice. Artık Kutay duygularını söylesin yeniden. Arkadaşımı mutlu görmek istiyorum.

"Doğa..."

Gözlerimin önünde hareket eden elle irkildim. "Duymuyorsun beni." dedi gülerek. Güldüm. "Dalmışım." dediğimde başını salladı. Eline mor şalı alıp başında tuttu. "Nasıl?" deyip göz kırptığında gözlerimi kıstım. Neden daha önce takmadı ki bu şalı?

"Siyahtan başka renkler de varmış." dedim bilmiş tavırda. Gözlerini devirdi. "Pazartesi günü tak bunu. Çok yakıştı sana." dediğimde gülümsedi. "Üç gün sonra maraton başlıyor." deyip omuzlarını düşürdü sonra. Yüzümü buruşturdum.

Başında tuttuğu şalı alıp başımda tuttum. Gözlerimi giysi dolabının aynasına çevirdiğimde çok tuhaf oldum. Ne tepki vereceğimi bilemezken güldüm. "Çok tuhaf gözüktüm." deyip tekrar güldüğümde oturduğu yerde bana doğru kaydı. Aynadaki yansımadan ona baktığımda güler yüzüyle bana baktığını fark ettim.

"Çok güzel." dedi hayranlıkla. Duraksadım. Gözlerimi aynadaki yansımama çevirdim. Devam etti.

"Başka şallar denemek ister misin?" dediğinde gözlerimi renkli şallara çevirdim. Hardal rengi bana göz kırpıyordu. Başımdaki şalı indirip hardal rengi olanı denedim. Ve yeşil, pembe, mavi... Siyah bile denedim. Denedikçe gözüme tuhaf gelmedi. Bugün çok güzel bir gün geçirdim. Behice ile. Yani en yakın arkadaşımla...

🕊️

Düşünceleriniz?

Mozaik kek tavsiye edilir. Denendi, beğenildi ;) İsteyenlere özelden tarif atabilirim :D

Kendinize iyi bakın. En güzele emanetsiniz. Selamün Aleyküm🕊️🤍

BehiceWhere stories live. Discover now