Sevdim🕊️

1K 102 107
                                    

Merdivenleri bitirdiğimde koşar adım sınıfa doğru ilerledim. Geç kaldım.

Kapının önüne geldiğimde biraz soluklanıp kapıyı tıklattım. İçeriden gelen komutla kapıyı aralayıp girdim sınıfa. Rasim hoca tahtaya bir şeyler yazıyordu.

"Hocam geç kaldığım için özür dilerim. Geçebilir miyim?"

Gözlüğünü başına getirip tamamen bana döndü.

"Tabii geç kızım. Önemli değil. Yeni başladık zaten."

Başımı sallayıp gülümsedim. Sırama doğru ilerledim. Tek kişi oturduğum sıramda çantamı pencere tarafındaki sıraya bırakıp yan tarafa oturdum. Çantamın içinden defter ve kalemliğimi çıkardım hemen.

"Dil bilgisini tekrar etmekte fayda var." dedi Rasim hoca. Tahtaya yazmaya devam ediyordu. Elime kalemimi alıp defterimi açtım. Başımı tahtaya çevirdiğimde Rasim hoca aheste aheste yazıyordu.

Kalemi biraz daha kavrayıp gözlerimi Çağan'ın olduğu sıraya çevirdim. Defterine notlar alıyordu. Bu hâline gülümserken arkasına yaslanıp başını bana çevirdi. Gülümsüyordu. Seni seviyorum, arkadaşım.

...

Zil sesi ile birlikte öğle arasına girdik. İçimde gitgide büyüyen heyecanla gözlerimi Çağan'a çevirdim hemen. Eşyalarını topluyordu. Ezan okunmadan hemen yanına gitmeliyim.

Çantamın içinden küçük saklama kabını çıkartıp ayağa kalktım. Sınıf yavaş yavaş boşalıyordu. Çağan'ın yanında Muzaffer'in oluşu ile duraksadım. Gitmeye niyeti yok gibiydi. Çağan'a seslensem yanıma gelir mi ki?

"Çağan..." diye seslendiğime sınıfta kalan bütün bakışlar bana döndü. Bu durum içten içe beni çekindirse de önemsemedim.

"Bi gelir misin?" diye ekledim gülümseyerek. Yüzündeki ciddiyetle sınıftakilere bakıp yanıma geldi. Pencere tarafındaki sıraya oturup saklama kabını önüme aldım. Başımı kaldırdığımda gülen gözleriyle bana baktığını fark ettim. Ayakta duruyordu. Gülümsedim.

"Sana kek yaptım." deyip saklama kabını sırada ona doğru kaydırdım. Gözlerini saklama kabına çevirip tekrar bana döndü. Yüzündeki şaşkınlık beni içten içe mutlu ediyordu. Sürpriz olsun istemiştim zaten.

Saklama kabını açıp başımı kaldırdım. Gözleri kekteydi. Neli sevdiğini bilmediğim için mozaik kek yapmıştım. Babamla yerken büyük bir parça Çağan'a ayırdım. Babam çok beğendi, umarım Çağan da beğenir.

"Eline sağlık." dedi gülümseyerek. Gözleri gülüyordu. Çok mutlu oldu. Çok mutluyum ben.

"Hadi otur da ye. Umarım tadını beğenirsin." dedim heyecanla. Biraz daha pencere tarafına kaydım. Yanıma oturdu. Sıramın altından peçete paketini alıp içinden bir peçete çıkardım. Gözlerimi Çağan'a çevirdiğimde keki eline almış, yiyordu. Bu hâline şaşırırken elimdeki peçeteyi sıranın altına bıraktım. İştahla yiyordu. Bu hâlini yüzümdeki gülümsememle izleyedurdum. Sanki benim karnım doyuyordu.

"Tadı nasıl?" dedim yerimde dikleşip heyecanla kıpırdanırken. Keki bitirdi. Elinin tersiyle ağzını silip bana döndüğünde gülümsememi büyüttüm.

"Çok iyi." dedi gülerek. "Bir dilim daha olsa yerim."

"Yaa..." dedim durgunca. "Keşke daha fazla ayırsaydım sana."

Yerinde dikleşip boğazını temizledi.

"Üzülme. Yeter bu kadar bana." dedi gülümseyerek. Gülümsedim.

"Ben sana yine yaparım. Neli kek seversin mesela. Ya da neler seversin. Hı?"

Gözlerini kırpmadan bana bakıyordu. Bu hâline tedirgin olurken gözlerini kaçırıp boğazını temizledi.

BehiceWhere stories live. Discover now