15.40🕊️

666 61 27
                                    

🕊️2 Yıl Sonra🕊️

Kutay🕊️

Kapıyı tıklattım. İçeriden gelen komutla kapıyı aralayıp içeriye girdim. Kapıyı kapattım. Babam işleriyle meşguldü. Yoğun gözüküyor.

"Baba, ben çıkıyorum."

Başını kaldırdı. Arkasına yaslandı sonra. Bir an önce şirketten çıkmam lazım.

"Stajının yarısı bitti. İki yıl sonra şirketin başına da geçersin sen." dedi muzipçe. Başımı salladım sadece. Konuşma uzayacak.

"Koltuğumda gözün var, anladım seni." deyip ayağa kalktı. Yüzündeki sahte kızgınlıkla gözlerimi devirdim.

"Baba her staj çıkışı, çıkacağında haber ver dedin. Haber verdim, gidiyorum."

Yerimde hareketlendiğimde kolumdan tuttu. Yüzüne baktım. Gururlu bir ifade vardı yüzünde. Kollarını omuzlarıma sarıp kolları arasına aldı beni. Duraksadım. Saçımı okşamaya başladı. Yutkundum.

"Seninle gurur duyuyorum." dedi tok sesiyle. "Stajda, derslerinde gösterdiğin performans beni mutlu ediyor. Gönül rahatlığıyla şirketi sana emanet edebilirim."

Yerimde kıpırdandım. "Daha eğitimim bitmedi, baba." deyip kollarından ayrıldım. Yüzünde beliren gülümseme ile saçımı düzeltmeye başladı. Ses çıkarmadım.

"Babanın izinden gidiyorsun." deyip göz kırptı. Aklıma gelenle kaşlarımı çattım. Ayrıldım ondan. Son zamanlar annemle geleceğim hakkında yoğunlaştılar.

"15.40'ta müzeden çıkacak ve ben hâlâ burdayım. Gidiyorum ben."

Kapıya doğru ilerlerken gülüşleri geliyordu kulağıma. Odadan çıktım. Birkaç kişi bana döndü. Nasıl göründüğüm umrumda değil. Saati kontrol ederek asansörlere doğru ilerledim.

...

Müzeye yakın bir yere arabayı park ettim. Gözlerim müzenin büyük kapısında. Birazdan çıkar.

Dün yorgun gözüküyordu. Canı sıkkın gibiydi. Yanına gitmek istesem de babası geldiği için bu fikrimden vazgeçmek zorunda kaldım. Staj dönüşü babası aldı onu. Yürümedi. Buna seviniyorum. Babasının papatyası...

Müzeden birkaç kişi çıktığında dikkat kesildim. Biraz beklememin ardından onu gördüm. Canı sıkkındı yine. Kaşlarımı çattım. Arabadan indim hemen.

Yolu kontrol ederek karşı tarafa geçtim. Gözlerimi Behice'ye çevirdiğimde yanında bir oğlan belirdi. Yanından ayrılmıyordu. Şimdi anlaşıldı.

Hızlı adımlarla yanına yaklaştım. Başını kaldırdığında göz göze geldik. Tam karşısında durdum. Gözlerini kırpıştırıp bana bakmayı sürdürdüğünde heyecan vücudumu sararken gözlerimi yanına çevirdim. Oğlan ikimiz arasında gidip geldi. Kaşlarımı çattım. Bakışları en son bende durdu ve hızla uzaklaştı yanımızdan. Şerefsiz.

"Kutay?"

Gözlerimi yüzüne çevirdim. Yüzünde belli olan şaşkınlığa karşılık gülümsedim. Liseden sonra ara ara karşısına çıkıyordum ama bu çok ani oluyor.

"Tamam." dedim gülerek. "Müzede, bilmem kaç yüzyılından kalmış kalıntıymışım gibi bakma yüzüme."

İfadesi normal hâlini alırken gülümsedim. Sonra gözlerini devirdi.

"Bir de gülüyorsun." dediğinde boğazımı hafifçe temizledim. Umursamaz davranıyordu. Bu hâlini seviyorum.

"Bir gün ben de müzeye gelirim artık." dedim rahat tavırda. Dikkatini bana verdiğinde devam ettim. "Müzeyi gezdirip bilgiler verirsin bana-"

BehiceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin