Kahve🕊️

601 50 36
                                    

Doğa🕊️

"Ferdi haber verdiniz mi? Ben ne alacağımıza karar veremedim daha." deyip ofladım. Behice ile Kutay'a gideceğiz. Arkadaşımı çok özledim. Yeni evli çifte ne alınır, bilmiyorum. Anneme sordum ama kafam karıştı.

Sahi yeni evli çifte ne alınır?

"Şimdi arıyorum, çiçeğim. Okan nereye kayboldu?"

Gözlerimi etrafta gezdirdiğimde Okan'ı göremedim. Sözde yenge diye diye bana yardım ediyordu. Ferdi'ye döndüm. Telefonla konuşuyor. Yanına yaklaşıp dikkat kesildim.

"Dört gibi mi gelelim?" deyip telefonu kulağından uzaklaştırdı ve saate baktı. Dört mü?

"Dörde üç saat var, kanka. Yengem bir şey hazırlamak için uğraşmasın. Çay yeter bize. Yemek yemeğe gelmiyoruz sonuçta. Sizi özledik-"

Duraksadı. Yüzünde oluşan muzip ifadeyle bana küçük bir bakış atıp telefonu kulağında düzeltti. Kutay'ın sesi sinirli geliyor. Ferdi'nin koluna girip dediklerini duymaya çalıştım.

"Tamam kanka, ne bağrıyorsun ya! Anladık, programınız dolu." dedi Ferdi gülerek. Gözlerimi devirip güldüm. Üç saat nasıl dayanacağım ben ya?

Hain Kutay, arkadaşımı çaldı benden.

"Pislik yapma." dedi Kutay. Sinirliydi sesi. Sonra Behice'nin uzaktan sesini duydum. "Bu urgan ipi çok uzunmuş." dedi mutlu olduğu belli olan sesiyle. Gülümsedim. Kutay'ın yumuşayan sesi geldi sonra. "Karıcığım taşıma sen, bırak. Bahçeye geç, geliyorum." Ferdi ile güldük. Ferdi bana döndü sonra. "Hanımcı." dedi kısık sesle. Koluna vurup güldüm. Gülüyor.

"Ferdi kapat. Dört olmadan gelmeyin. Hadi Allah'a emanet." deyip telefonu kapattı. Ferdi'nin kolundan çıktım. Telefonu cebine attı gülerek. Bana döndüğünde dudaklarımı araladım.

"Üç saat ne yapacağız?"

"Buluruz bir şeyler. Okan'ı bulalım da." dedi gülümseyerek. Moralim bozulsa da gülümsedim.

"Yenge bak, bu oyuncağı alalım. Gelecekteki yeğenimiz için. Çocuk odasına koyarlar."

Okan neredeyse boyu kadar mavi oyuncak ayıyla bize doğru geliyordu. Yok artık.

"Nerden buldun kanka bunu?" dedi Ferdi hayretle. Okan gülerek oyuncak ayıyı sever gibi yaptı.

"Girişte duruyordu. Yanında küçükleri de vardı ama ben en büyüğünü aldım. Güzel seçim değil mi?"

"O ayıyı götüremeyiz. Off Okan, hiç yardımcı olmuyorsun bana." deyip kaşlarımı çattım. Başını ayıya çevirip daha sıkı sarıldı ayıya. "Neyi var bu ayının yenge? Mis gibi. Yeğenim de oynar. Kulakları da büyük. Kulağını falan çeker, ne bileyim. Oyun bulur kendine. Bence mantıklı-"

"Okan, bebek görmeye gitmiyoruz biz. Kardeşimizle yengemizin işine yarayacağı bir şey olsun. Yeğenimiz olursa alırsın. Damdan düşermiş gibi, o ne Allah aşkına kanka?"

Yüzünü buruşturup kötü kötü baktı bize. "Ne alırsan al, yenge. Ben bunu alıyorum. Yeğenim olduğunda veririm. Çocuklar etrafta fink atıyor. Biri alır falan. Eve götürürüm bunu ben. Yeğenim oynayacak bununla."

Sıkıntılı nefes vererek başımı salladım. Ferdi'ye dönüp devam etti.

"Ayrıca en sevilen amca ben olacağım. Sen düğün telaşındayken artık yeğenimi parka götürürüm. Okan amca, Okan amca der sürekli artık."

Gözlerim Ferdi'ye gittiğinde sinirli duruyordu. "Oğlum çocuk gibi davranma. Hem yeğenim olana kadar çiçeğimle evleniriz zaten. Hem ilk Ferdi amca diyecek. Ona şekerler alırım-"

BehiceOnde histórias criam vida. Descubra agora