Bölüm 6

125 9 5
                                    

Keyifli okumalar...

Bunu bizimkilere anlatmanın doğru olduğunu düşünmüştüm. Aslında kime sorsanız böyle derdi. Sonuçta ortak bir yola çıkmıştık. Ama şimdi düşünüyorum da, belki de bunu Özgürlere anlatmamalıydım. Neden mi böyle söylüyorum? Çünkü bunu anlattıktan birkaç dakika sonra kendimi yine o odanın kapısında buldum!

Her şey bıraktığım gibi duruyordu. Özgüre ters ters bakarken elimle yerdeki cesedi gösterdim. "Bu o." Bunu der demez Volkanın korkmuş sesini duydum, "B-Bence hemen şimdi buradan çekip gidelim. Adam zaten çoktan diğer tarafa gitmiştir." Diyordu. Bunun üzerine Rüya "Hani korkusuzdun sen?" diyerek dalga geçti. Gamze de Rüyaya katılarak "Desenize bizimki korkusuz korkak çıktı!" diyerek güldü. Kızların sözlerinden sonra hepimiz birden gülmeye başlayınca Volkan "Korkusuzum tabii! S-Sadece kan tutuyor beni o kadar!" diye haykırdı. "Eminim öyledir Volkan." Deyip onu daha da sinirlendim. Ters bakışları birden beni buldu ve susmak zorunda kaldım. Ne oldu ki yine ya! Ne dedim ki yine!

Ona aldırmadım ve işime baktım. Özgür birden "Gelin, kaldırmama yardım edin." Deyince olduğum yerde kalakaldım. Bu akıllı düşündüğüm şeyi yapmayacak değil mi? Muratta bunu düşünmüş olacak ki "Özgür bunu yapmayacağız değil mi?" diye sordu. Özgür sinirle soluklandı ve "Neyi yapmayacağız kardeşim? Adam burada böyle mi kalsın! Onu kazdığımız çukura götüreceğim." Dedi ve sonra "Götüreceğiz." Diye düzeltti.

Volkan bunu duyar duymaz gözlerini irice açtı ve ellerini teslim olurmuşçasına havaya kaldırıp "Bak ben bu şeye dokunmam. Tamam, mı?" dedi. Rüya onu sinir etmek istercesine "Ne oldu? Yoksa korktun mu?" diye sordu. İstediğini almış olacak ki Volkan "Ne alakası var kızım! Dedim ya, kan tutuyor beni... Ondan yani..." dedi.

Özgür sinirle "Volkan!" Diye bağırınca Volkan aniden dut yemiş bülbüle döndü. Özgürün yanına gitti ve adamı kaldırmasına yardım etti. Onlar tek başlarına kaldıramayınca Muratta söylenerek yanlarına gitti. Gamze de oflayarak telefonun fenerini açtı ve "Bizde gözcülük yapalım." Dedi. Rüya sinirle "Bunu yaptığımıza inanamıyorum!" diye bağırınca Volkan gülerek "Ne oldu kız, yoksa korktun mu?" diye sordu. Bunun üzerine Rüya "Senden daha fazla korkamam kızıl çocuk." Deyince ve hepimiz kıkırdamaya başlayınca Volkan ters bakışlarını üzerimizde gezindirdi.

...

Büyük bir stresle koridoru kontrol etmeye başladık. Gamze en önde gidiyordu. Ardından ben ve Rüya gidiyorduk. En arka da çocuklar ceset ile birlikte geliyordu. Önde olup her an tetikte olduğumuzdan onları göremiyorduk. Fakat seslerden dolayı neler olduğunu anlamak çok da zor değildi.

Volkan'ın isyanları, Murat'ın dalga geçişleri ve sonunda da Özgür'ün attığı bakışlardan olsa gerek büyük bir sessizlik. Resmen kısır döngüye girmişlerdi. Üşenmeyip saymıştım. Tam bir buçuk dakika sonra tekrar eskiye dönüyorlardı. Ha birde Rüya'nın, Volkan'ı kızdırma çabaları vardı.

Pardon... Çaba mı dedim? Bu resmen başarılı bir çıldırtmaydı!

Şu anki durumumuzu ve hareketlerimizi düşünürsek gülmemek elde değildi. Düşündükçe ağlanacak halime gülüyordum.

...

Sonunda bahçe kapısına ulaşmıştık. Gamze kapıyı yavaşça açtı ve dışarı çıktı. Etrafı kontrol ettikten sonra bize eliyle "Gelin." İşareti yaptı. Ardından bizde yavaş ve sessiz adımlarla dışarı çıktık.

Kazdığımız mezarın önüne geldiğimizde, Özgürler hiç zaman kaybetmeden cesedi içeri koydular. Üzerine toprak atmaya başladıklarında bizde işi gücü bırakıp onlara yardım ettik.

TUTSAKحيث تعيش القصص. اكتشف الآن