43. BÖLÜM: "TEHDİT"

Start from the beginning
                                    

Serap, küçük bir tebessüm ile dudaklarını büzdü. "Kaçmak konusunda ustaymışsın."

Tek kaşım yukarıya doğru kıvrılırken Serap ciddileşti ve arkasına yaslandı.

"Bana yardım etmen konular var."

Serap'ın cümlesiyle ellerimi hafifçe iki yana açtım. O, ne demek istediğimi anladı ve ben bir şey demeden devam etti.

"Barbaros ve Alpay'dan bahsediyorum. Umarım dün söylediklerimi hatırlıyorsundur. Çünkü o cümleleri bir daha söylemeyeceğim. Aralarındaki kavgalara artık bir son vermenin zamanı geldi."

Düşünceli bakışları gözlerimde dolanırken derin bir nefes verdim ve arkama yaslandım. Serap elini elimin üzerine koyduğunda zihnimde bir kadının silueti oluştu. O kadının yüzü, karşımdaki kadın ile aynıydı. Geçmişte güvendiğim kişiye bu sefer güvenebilir miydim bilmiyordum ama içimden bir ses yanılmayacağımı söylüyordu.

"Bak Eflâl ben, etrafımdaki sevdiklerimin zarar görmesini istemeyen birisiyim. Tahmin ediyorum ki sende de bu kişilik var. Eğer sana güvenmeseydim şu anda mekânın önünde, bize bakan kişilerle bu konuşmayı yapmazdık."

Kaşlarım çatıldığında bakışlarımı oraya doğru yönlendirecektim ki Serap beni durdurdu.

"Oraya bakma lütfen. Barbaros'un bir planı var."

Konuşma gittikçe zihnimdeki sorular daha da artıyordu.

"Timuçin Hancıoğlu, Alpay ile bir konuşmasında Barbaros yerine şirketin başına onu geçireceğini söyledi fakat bir isteği vardı. Biliyorum birazdan söyleyeceklerim sana çok saçma gelecek ama Alpay'dan Barbaros'u öldürmesini istedi."

Zihnimdeki yüzleşmem ağır olmuştu.

Hayal ettiğim o an ile gerçek arasında bir köprü vardı ve biz o köprünün bir yerlerinde mahsur kalmıştık.

"Alpay, dedesinin bu isteğini gerçekleştirmeyeceğini söyledikten bir hafta sonra senin de katıldığın o parti düzenlendi."

Kaşlarım hafifçe çatılırken başımı sağa yatırdım.

"Böylece Timuçin Hancıoğlu, Barbaros ile bir anlaşma yaptı." Serap, söylediğim cümleden sonra kafasını ağırca salladı. Eli çantasına gitti ve bir sigara paketi çıkardı. Paketi aralayıp bana uzattığında içinden bir tane aldım ve dudaklarıma yerleştirdim. Serap, kendi sigarasını yaktıktan sonra dudaklarımdaki sigarayı yaktım.

"Barbaros'tan ne istediğini bilmiyorum ama içimde bir şüphe var Eflâl. Timuçin Hancıoğlu'nun nasıl biri olduğunu çok iyi biliyorum. Bu kardeşlerin arasına soktuğu uçurum, elbet birinin düşmesine sebep olacak."

Dudaklarımdaki sigarayı masada küllüğe bıraktım.

"Peki, bu konuda benden nasıl bir yardım istiyorsun?"

Serap, sigarasından bir nefes çekti ve benim gibi küllüğe bıraktı.

"Aramıza yeni katılan ve daha hiç kimsenin seni tanımadığı bir ortamdasın Eflâl. Evet, Barbaros ile aranızda geçen husumeti duydum fakat Hancıoğlu ailesi için önemli bir yere sahipsin. En önemlisi ise sen Andromeda'sın."

Serap, gözlerini gözlerime sabitledi. Yeşil gözlerinin içindeki gurur ve zafer hırsı çok belirgindi.

"Andromeda'nın Özgür için ne kadar önemli olduğunu herkes çok iyi biliyor ve kimse sana zarar vermeye cüret etmez."

ANDROMEDAWhere stories live. Discover now