SEVGİ VE AŞK - 5

Start from the beginning
                                    

İmdi bunca zamandan sonra ilk kez onun gözünde gerçekten bir kadın gibi hissediyordu kendini. İçi içine sığmıyordu. Görünmez bir duvara taşlamak istemiyordu bu kadar sevincin, ferahlığın ardından ama yine de içinde ihtimaller, amalar vardı.

Sormayacağım diyerek içinden tekrarlarken sonunda merakına içinde yanan ateşe yenildi. Yanakları kızararak "Peki beni öpmek ister miydin?" diye sordu zar zor cesareti kaybetmeden. Onun vereceği cevap çok önemliydi. Hem de hayatı, yaşamış kadar önemliydi. Bu yüzden sorusunun ardından alacağı cavını beklerken nefesini tutmuştu. Sanki nefes almaz ise olumlu cevap alacaktı.

Acar bu kızın neyi var diye içinden geçirdi. Hiç mi aynaya bakmıyordu bu kız? İnsanın kendine olan güveni önemliydi. Acaba hiç bu güvene sahip olamamış mıydı yoksa bir herif yüzünden yitirmiş miydi? "Şaka mı yapıyorsun Arzum? Şu anda araba kullanıyorum ve beş dakika sonra evinizin önüne geleceğiz inan hiç hoş bir şaka değil."

Yeniden nefes almaya başladı, kalbinin ritmini göğüs kafesinde hissederken ona döndü. Sadece başını değil gerçek anlamda kendini ona döndürdü emniyet kemerinin izin verdiği ölçüde. Ona bakmak, gözlerinin içine bakmak, onun da kendisine bakarak ne kadar ciddi olduğunu anlamak istiyordu. Çünkü bu şaka değil hayatının en önemli sualiydi ve karşılığını henüz alamamıştı.

"Tabi ki şaka değil. Açık açık soruyorum ve cevap istiyorum."

Acar ise cevap vermedi ve genç kızın beş katlı bir apartmanın birinci katında olan evinin önünde durdu en sonunda. "Evine geldik."

"Acar, lütfen." Yan dönüşünü tamamladı emniyet kemerini çıkararak. "Benim gibi bir kızı kollarına alıp öpmeyi ister miydin?"

İçinden de cevap ver sevgilim diye yalvarıyordu. Cevap ver bana, beni iste, beni sevme ihtimalin olduğunu bileyim. Daha fazla işkence yapma bana, seninle hayallerimde kurduğum yuvamın bir gün gerçekleşe bilme ihtimali olabileceğini senin ağzından, benim dudaklarıma hiç değmeyen o dudaklarının arasından duyabileyim.

Kendisi de emniyet kemerini açtı boğuluyormuş gibi hissederek. Çelişkiler içinde kavruluyordu. Adım atmakla geri çekilmek ya da durduğu yerde durmak arasından seçim yapmaya çalışıyordu. Hayatının en büyük cevabını vermeden önce karar vermeye çalışıyordu. Vereceği olumlu cevabında etkisi büyük olacaktı olumsuz cevabında.

Elleri ile çoktan durduğu arabasının direksiyonuna dayalı olan ellerini soktu. Direksiyonu elleri altında parçalamak, kırmak ister gibi sert ve haşindi balyoz misali yumruk haline gelen elleri. "Senin gibi kızdan kastın ne Arzum?"

Neden bu kadar zor Acar? Neden sadece evet ya da hayır diyemiyorsun? Neden Acar? Neden? Sadece bir cevap istiyorum senden, bir kelimelik, küçücük bir cevap. Senin için küçük benim okyanuslar kadar büyük ve derin olacak bir yanıt.

"Biliyorsun işte. Uzun, iri, pek işveli olmayan....."

Dileri arasından bir küfür savurarak ona döndü. "Arkadaşlığını, seni kaybetmeyi istemiyorum Arzum."

"Neden kaybedesin?" derken onun cevabını olumsuz olarak tahmin etti. "Çünkü istemiyorsun, bunu benim yüzüme vurmak da zor geliyor. Bu yüzden cevap vermemek için bu kadar çabalıyorsun."

Sinirle bir anda harekete geçti. "Bu kadarı yeter Arzum. Neden bu kadar güvensizsin anlayamıyorum ama emin ol hiçbir şey zor gelmedi." Sonra ise durulur gibi oldu. Ona bakışları daha yumuşak, sevecen hale geldi biraz önceki öfkesini geride bırakmayı başardığı anda. "Sadece benden uzaklaşmanı istemedim çünkü lanet olasına cevabım olumlu yönde duydun mu beni Arzum, olumlu yönde." Şaşkınlıkla irileşen gözlere baktı. "Seni şu anda bile kollarıma alıp dudaklarına yapışabilecek kadar çok istiyorum..." camdan apartmanı işaret etti. "... ama evinizin önünde olduğum gerçeği ile senin arkadaşım olduğun gerçeğini unutmuyorum."

SEVGİ VE AŞKWhere stories live. Discover now