❦ NEREDEYDİN SEN? / BÖLÜM ●37●

26.6K 7.4K 1.8K
                                    

Hellö 💦

DUYURU

Yarın akşam 20.00 da Instagram:ilmelistan hesabımdan canlı yayın açıyorum. Hem sohbet edelim hem de siz sorularınızı sorun ben cevaplayayım.

Sizi seviyorum. Öpüldünüz. 💕


İ

nsanları anlamakta hiçbir zaman zorlanmamıştım. Pek fazla farklılık göstermiyorlardı. Tipler neredeyse hep aynı kapıya çıkıyordu ama Vural karşımda durup bana bir bakışıyla bile her şeyi farklı bir boyuta çekebiliyordu. Ne garipti. Annesi konuştuğundan beri takındığı gerginlik, istemsiz çok dikkatimi çekmişti. Kadınların yanında rastgele salladığım bir yalanın, Vural ve ailesi üzerinde böyle bir etki yaratacağını hiçbir şekilde beklemiyordum.

"Ben Dilruba'yı falan aldatmadım anne." diyen Vural ise yine dümdüz, duvar gibi bir yüz takınmıştı üzerine. Hiçbir şey anlamak mümkün değildi ama onun gözleri annesi ve benim üzerimde mekik dokuyordu.

Bir terslik vardı. Hissedebiliyordum.

"E oğlum, o zaman neden Ayza neden böyle bir şey söyledi?"

"Bilmiyorum." diyen Vural ise dönüp yeşil gözlerini bu sefer de bana dikmişti. Tanrım! Az önce gerildiğine yemin edebilirdim ama bunu asla kanıtlayamayacağım bir yüz ifadesi takınmışken sanki hayal gördüğümü düşünmeye bile başlamıştım.

"Ben... Dediğim gibi. Çok sinirlendim ve... Ağzımdan bir anda öyle çıkageldi." demem üzerine Vural'ın gözleri dikkatle bana kesilmişti. Yanlış bir şey söylemiş olmalıydım ama hayır, sürekli İzmir'e neden gittiğini öğrenmezsem meraktan çatlayabilirdim.

Müzeyyen Hanımların yanından ayrılıp yukarı çıktığımızda a aynı düşünce aklımda dönüp duruyordu. Dönüp ona baktığımda uzun boynunun yanında sadece topuklularla omuzlarına kadar yetişiyordum. Doğruca karşısına bakıyordu ama düşünceli olduğunu anlayacak kadar tanıyordum onu.

Odama girdiğimizde bu soruyu bir daha asla soramayacağımı bildiğim için anında konuya girerek onun ilerlemesini durduran soruyu dile getirmiştim.

"Neden sürekli İzmir'e gidip geliyordun?"

Sorumun üzerine olduğu yerde durup arkasını dönmüş ve gözlerini bana dikmişti. Düşünüyordu. Cevap vermek için duraksamasını başka bir yere yoramazdım ve ben galiba ilk defa Vural'ı kenara sıkıştırmıştım.

"İş için."

"Annen iş için olduğunu bilecek kadar cingöz bir kadın Vural." diyerek direttim ve ona doğru adımladım.

"Neden doğru söylemeye çekiniyorsun?" dediğimde kaşları hafiften çatılmıştı. Bana yukarıdan bakan haliyle bile ürkütücüyken dudaklarını aralayıp bir şeyleri söylemesinden çekiniyordum şimdi de.

"Sana bir şeyi söylemekten neden çekineyim?"

"Bilmem, belki de evlenmek üzere olduğun kadını İzmir'de başkalarıyla aldattığın için olabilir."

Şaşırmış gibi kaşları havaya kalktı ve dudakları hafiften aralanıp ciddi miyim diye gözlerimin içerisine baktı ama ben istifimi bozmadım bile.

"Ne o, seni de mi aldatacağımı düşünüyorsun?"

Tek kaşımı kaldırarak ona baktım. Söyledikleri, hoşuma gitmese de belli etmemek için anında konuşmuştum.

"Seni de dediğine göre aldattığını kabul ediyorsun." dedikten hemen sonra kollarımı göğsümde düğümleyerek ona baktım. Gözleri bir an da olsun sıkıştığından dolayı şişen göğüslerime kaysa da hemen ardından yüzüme çıkmıştı.

Deliler Ağlamaz KİTAP OLUYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin