❦ TOPRAĞA DÜŞEN İLK YAPRAK /BÖLÜM ●20●

60.7K 13.3K 2.7K
                                    

Hellö 💦

Tenime değen teni... Ruhum, bedenime ihanet edercesine hızla harekete geçerken sanki anlık ölümle gerçek arasında tutuluyormuş gibi hissediyordum.

Dudakları, cennetin en güzel meyvesi kadar lezzetliydi. Kokusu aldığım en güzel koku, sıcaklığı hissettiğim en içten ferahlık olabilirdi. Bana dokunuyor usulca. Eli ensemde, ne zaman oraya geçti en ufak bir fikrim yok ama geri çekilmemem için giriştiği bu çabaya minnettarım. Beni durduracak, onu öpmeye teşvik edecek bir hamleye ihtiyacım varken Vural bunu çoktan yapıyordu bile.
Beni yavaşça kendisine çekiyor ve dokunduğu her milimde yanmaya razı oluyorum. Çok garip. Nefret ettiğiniz bir adamın kollarında olmak... Tanrım! Yaptığım en büyük hata bile en içten mucize olmamalıydı.

Dudaklarının yumuşaklığı ile harmanlanırken dudaklarındaki şarap tadını alabiliyordum. Ekşi ama benim kadehinden içtiğimden daha lezzetli ve davetkâr. Gözlerim kapanmış, karanlığın içerisinde aklımdaki düşünceleri geri iteklemekle meşgul oluyorum.

Nefes almam gerek. Kahretsin! Nefes almaya ihtiyacım var...

Diğer eli de fazla uzun sürmeden beni belimden tutuyor. Kolunu bedenime sarıyor ve ben daha ne olduğunu dahi anlamazken beni kendisine doğru çekiştiriyor.

İşte tam olarak o an, bütün kontrolü onun ellerine bırakmak için yanıp bitiyorum. Alkolün bedenime verdiği bir etki bu. Tam olarak bu... Yoksa ona neden böyle şeyler hissedeyim? Bedenimin kontrolü elimde değil ve ben kahretsin ki onun kollarında şekillenmeyi bekleyen bir heykel gibi hissediyorum. Evet, karşımda dururken tam olarak ondan beklediğim bu. Beni elleriyle şekillendirmesi ve kendi istediği gibi yönlendirmesi.

Belimdeki kolunun bende bıraktığı hâkimiyet hissi, aklımı başımdan almaya yetiyor. Bedenimi ona bastırmak için yay gibi gerilirken sanki bu isteğimi duymuş gibi elleriyle beni çekiştirerek kucağına doğru almaya çalışıyor. O an, inanılmaz bir korku ile çarpılıyorum sanki. Bana dur, diyor. Dur yoksa pişman olacağın şeyler olacak...

Kimin umurunda? Bedenimi ona yaslamak için elimden ne geliyorsa yapmaya razıyım. Öyle de oluyor. Beni çekiştirmesine anlık bir itirazım olsa da o bunu görmezden gelerek beni daha da sert üzerine çekiştiriyor. Evet, Vural tam olarak istediğimi bana verip bedenini bedenime yaslıyor.

Sert...

Bedeni gergin ve o kadar sert ki ona dokunduğum zaman bir mermer etkisi veriyor ama canlı. Hissedebiliyorsun. Muazzam bir senfoniyi ellerinin altında yönetiyormuşçasına hakikat...

Al dudağımı, dudaklarının arasına alıp öyle bir emiyor, beni öyle güzel yönlendiriyor ki o an hayatımda tattığım en güzel meyveyi doyasıya yiyormuşçasına tutkuyla doluyorum.

Yavaşça dişleyip çekiştirmesi ile gözlerim aralandı ve onun o güzel, yeşil gözleri ile karşı karşıya kalıyorum. Tanrım! O ne güzel gözler öyle! Koyulaşan harelerinin izdihamı bile içimde garip bir burkulmaya sebebiyet veriyor.

Beni iki eliyle kendi bedenine sertçe yaslaması karnımdaki düğümlerin daha büyük bir hâl almasına neden oluyor. Dudaklarımdan istemsiz çıkan inleme ise dilinin dudaklarımın arasından sızıp dilimi aramaya koyulmasına neden oluyor. Bu hamle daha gerçekçi, daha sıcak, daha istekli...

Kollarımı ne zaman omzuna doladım, ne zaman parmaklarımın arasına aldığım saçlarını çekiştirmeye başladım bilmiyordum. Tanrım! Bu adama yaptığım her şey, onun bana uyguladığı her şey neden bu kadar zevk veriyordu? Normalde de insanlar böyle hissediyor muydu gerçekten? Kasıklarımda inanılmaz bir kıvılcım söz konusuydu ve karnıma doğru hareket ediyordu. Oradan kalp atışlarım hızlanıyor, nefesim kesiliyordu.

Deliler Ağlamaz KİTAP OLUYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin