Tehlikeli Yakınlaşma [BXB]

|24|

-

Parmaklarının arasındaki sigarayı dudaklarına götürdü ve derin bir nefes çekti içine. Gri dumanı güzel dudaklarından dışarıya üflerken bir bacağının ayak bileğini kaldırmış diğer bacağının üzerine atmıştı. Gözlerini kısarak ilerde bilardo oynayan üçlü arkadaş grubuna bakarken telefonuna gelen mesaj sesiyle elini cebine attı.

Telefonu çıkartıp mesaj kısmına girdiğinde mesajı gönderen kişinin ismini görünce kaşlarını çattı.

Gönderen: Levent

İşin yoksa takılalım mı? Bahsettiğim arkadaşımın kulübüne gideriz. Tabii istersen.

Sigarayı iki dudağının arasına sıkıştırıp iki eliyle mesajına cevap verdi.

Gönderilen: Levent

Kusura bakma, işim var.

Telefonu kilitleyip cebine soktuktan sonra yanındaki masada olan sodasından da bir yudum aldı.

Leventle takılmak iyiydi hoştu ama sonuçta Cengiz'in amacı başkaydı. Amacına ulaşmış olması kendisini oldukça memnun ederken bunu çok da sürdürmek istemedi. Yani Ahmet'in haberinin olması gereken yerlerde Leventle olması daha işine gelirdi. Hem gidesi de yoktu zaten.

Ahmet'in en sonunda kendisini kıskanmasını bu derece net göstermesi ve hatta söylemesi büyük gelişmeydi. Onun ağzından daha neler duyacaktı, az kalmıştı. Belli ki o kendisi farkına varıp da söyleyemiyordu. Cengiz de onu böyle dürterdi işte. Hem işe de yaramıştı.

Onun gözlerindeki ifade aklına geldikçe zevkten keyifle gülümsemeden edemiyordu. Kendisinin cazibesine kimse karşı koyamazdı. Ahmet de bunu anlayacaktı.

Elindeki isteka ile gelen Utku köşede yayılarak oturmuş sigara içen arkadaşının yanına doğru ilerledi.

"Keyfin pek bir yerinde bakıyorum." dedi istekayı yere yaslayıp kendi sodasından bir yudum almadan önce.

Sigarasını içen genç keyifle sırıtırken "Öyle." dedi.

Keyfi tabii ki yerinde olurdu. Ahmet onu deli gibi kıskanmış, köşeye çekmiş bir sevgili gibi hesap sormuş ve üzerine öpmüştü. Bunun anlamı Cengiz için çok başkaydı.

"Babanla arayı mı düzelttin?" diye sordu Utku.

"Babamla aram ikimizden biri öldüğünde düzelir ancak." dedi Cengiz az önceki halinin aksine keyifsiz bir sesle.

"Arabayı senin haşat ettiğini çaktı mı?"

"Yok lan nerde onda o beyin?" dedi alayla. "Okuldaki veya mahalledeki serserilerden biri yaptı zannediyor. Bakımda hâlâ araba." dedi sırıtarak. Arabanın halini hatırladıkça içinin yağları eriyordu.

Alper ve Zeki de yanlarına geldiğinde masanın etrafına oturdular.

Sigarası bitince küllüğe izmaritinin ucunu bastırıp söndürdü. Yanına gelen arkadaşları her zamanki geyik muhabbetleri döndürürken konu en sonunda sevgili işlerine gelmişti. Alper ve Zeki yeni konuşmaya başladıkları kızlar hakkında konuşurken Utku sessiz kalmıştı ilk başta fakat sonradan dikkat çekmemek için birkaç şey sallamıştı. Eğer Seyitle takılmaya başladıklarını arkadaşları öğrense neler olacağını tahmin bile etmek istemiyordu.