|8|

29.8K 2.7K 2K
                                    


Ayağını yere bastığında diğer bacağını da kendine doğru çekti ve motordan indi. Kafasındaki kaskı çıkartıp saçlarını şöyle bir karıştırdı sırıtarak.

"Süperdi. Gerçekten uçmuş kadar oldum."

Ahmet kafasındaki kaskı çıkarttığında saçlarının önü alnına doğru dökülmüştü. Boştaki eliyle saçının önünü arkaya yatırdıktan sonra Cengiz'e baktı.

"Demiştim." dedi ve elindeki anahtarı gence uzattı.

Cengiz gülümseyerek anahtarı aldı ve cebine soktu. Yan yana eve doğru yürüdüklerinde konuşmadılar. Cengiz hâlâ az önce yaşadıkları adrenalin ve heyecan dolu anları düşünüyordu. Bu gece onun için gerçekten çok güzel gidiyordu.

Kapının önüne geldiklerinde Ahmet kapıyı çaldı. Mesajla Murat'a haber vermişti Cengiz ile geleceğini. O da sıkıntı olmadığını söylemişti.

Biraz sonra kapıyı açan adam "Oo hoş geldiniz buyurun." diyerek kapıyı genişçe araladı.

"Hoş bulduk kardeşim." dedi Ahmet ve ayakkabılarını çıkarıp içeriye girdi. Cengiz de arkasından girdiğinde Murat kapıyı kapattı ve beraber salona geçtiler.

Salonda koltukta oturan tanıdık kişi ile kaşlarını kaldırdı Cengiz şaşkınlıkla. "Sülo? Senin ne işin var burada?" diye sordu.

Süleyman oturduğu yerden ayaklanıp "Şey ya Murat abi sizin geleceğinizi falan söyledi. Ben de işte geçerken uğrayayım dedim." dedi çekingen bir şekilde ellerini ceplerine koyup Murat'a kaçamak bir bakış atarak.

Cengiz tek kaşını kaldırıp bir Murat'a bir de Süleyman'a baktı şüpheyle. "İyi." dedi bakışları ikisi arasında mekik dokurken.

Bu konuyu yalnız kaldıkları bir an kesin konuşacaktı.

"Sen de hoş geldin abi." dedi Süleyman Ahmet'e dönerek.

"Hoş buldum aslanım sen de hoş geldin. Muratım sağ olsun topladı bizi buraya." dediğinde Murat'ın sırtını pat patlamıştı.

Süleyman ve Cengiz bir koltuğa, Ahmet ise çaprazdaki koltuğa oturdu.

"Eğleniriz işte fena mı?" dedi Murat ve tam Ahmet'in yanına oturacağı zaman Cengiz "Murat abi istersen sen böyle gel." deyip ayaklandı.

Hızla Ahmet'in yanına oturduğunda Murat da Süleyman'ın yanına geçti. Ahmet yanına oturan çocuğa sırıtarak baktı.

"Kendisi kuyruğumdur, yanımdan ayrılmaz." dedi Ahmet Murat'a şakayla. Cengiz ona dönüp tip tip baktığında gülerek kolunu kaldırdı ve yanındaki çocuğun omzuna attı. "Şaka yaptım oğlum."

Cengiz kafasını çevirip dudaklarını birbirine bastırdı ve Süleyman'a baktı. Süleyman ona sırıtarak bakınca gülmemek için kendini zor tuttu.

Murat koyduğu çayı getirmek için kalktığında Süleyman da yardım etmek için peşinden gitti.

Salonda ikisi kalınca Cengiz yanındaki adama baktı. Ahmet telefonuna gömülmüş mesajlaşıyordu.

"Kim?"

Ahmet kafasını kaldırıp yanında ona merakla bakan çocuğa bakıp kaşlarını çattı.

"Ne?"

"Kim? Öyle hızlı mesajlaşıyorsunki merak ettim." dediğinde bakmak için kafasını uzatıp ekrana göz gezdirmeye çalıştı ama Ahmet telefonunu geri çekince duraksayıp ona baktı.

"Fazla merak iyi değildir aslan, ben de hiç sevmem." dediğinde işaret parmağını Cengiz'in alnına dayayıp hafifçe kafasını ittirdi geriye doğru.

Tehlikeli Yakınlaşma [BXB] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin