Kusmayacağımdan emin olduktan sonra Batu'nun uzattığı peçeteyle ağzımı sildim ve rahatlamanın verdiği hisle Batu'ya yaslandım. Ellerini karnıma dolayıp omzuma bir öpücük kondurdu ve "İyi misin bebeğim?" diye sordu. Kafamı sallayarak onayladım.

"Bir şey mi dokundu acaba?" diye sorduğunda kafamı iki yana salladım.

"Sanmıyorum. Üşüttüm sanırım. Birkaç gündür üzerimde aşırı yorgunluk ve halsizlik var. Biraz da başım dönüyor ama ilk defa midem bulandı."

"Neden daha önce söylemedin?" diyerek kızdı. "Bende üstündeki yorgunluğun işten dolayı sanıyordum."

"Yine işten," diye mırıldandım. "Çok yoğun çalışıyorum ve kendime pek bakamıyorum. Üşütmüş olmam normal."

Batu huysuzca söylenerek ayağa kalktıktan sonra beni de yavaşça kaldırdı. "O zaman derhal yatağa gidiyoruz ve sıkı bir uyku çekiyorsun. Olmadı yarın işe gitmez ve evde dinlenirsin," dedikten sonra belimi sarıp yürümeme yardım etti ama tam banyodan çıkmak üzereyken birden durdu. Ona baktığımda gözlerinin bir yere odaklandığını gördüm. Bakışlarını takip ettiğimde kapağı açık banyo dolabındaki pet paketlerini gördüm. Gözlerim şaşkınlıkla açılırken Batu'nun titreyen sesini duydum.

"Tüm bu saydıkların... Olamaz değil mi? Sen hap kullanıyorsun değil mi Melis?"

Sorduğu soruyla bir an ne diyeceğimi şaşırdım.

"Şey... Aslında..."

Batu nazikçe çenemi tutup ona bakmamı sağladı.

"Melis, ben sen hap kullanırsın diye bu zamana kadar hiç korunmadım. Bunun farkındasın değil mi?" diye sorduğunda kafamı salladım.

"Hap kullanıyor musun?"

"Hayır."

Gözleri şaşkınlıkla büyürken "Hayır mı?" diye sordu.

"Ben hiç hap kullanmadım Batu."

Gözle görülür bir şekilde titrerken durumu nasıl nitelendirdiğini anlamaya çalıştım. Gözlerindeki ışıltılar neyin habercisiydi? Mutlu olduğunun mu? Yoksa korktuğunun mu?

"Geciktin mi peki?"

"Hatırlamıyorum," diye mırıldandım. Gerçekten hatırlamıyordum. Ben düzensiz olduğu için adet dönemlerime pek dikkat etmezdim ki.

"İyi düşün. Hatırlamaya çalış. Geciktin mi?" diye sordu biraz öncekinden yüksek bir ses tonuyla. O böyle yaptıkça ben daha çok telaşlanıyordum ve bu hatırlamamı zorlaştırıyordu.

Tekrar "Hatırlayamıyorum," dediğimde sıkıntıyla nefes verdi. O an aklıma gelen şeyle "Telefonuma not alıyordum," dediğimde hızla banyodan çıktı. Kısa sürede telefonumu bana getirdi. Telefonu elime tutuşturduğunda yerinde duramadığını fark ettim. Bu halini neye yoracağımı bilemeyerek notlarıma baktım. Günleri hesaplarken fark ettiğim şeyle gözlerimi büyüttüm. Gecikmiştim.

Heyecanla "Ne oldu? Gecikmiş misin?" diye sorduğunda yavaşça kafamı salladım. Şuan ne düşüneceğimi, ne yapacağımı bilmiyordum.

"O zaman ne yapmamız gerekiyor? Nasıl anlayacağız hamile olup olmadığını?" diye sorduğunda, ses tonunda hem telaş hem de heyecan vardı. Peki ya ben ne hissediyordum? Tamam, hap kullanmamamdaki amaç buydu ama bu kadar erken olacağını hiç düşünmemiştim. Annem hamile kalmak isteyenlerin çok uğraştığını bu yüzden geç kalmamamızı söylemişti. Küçüklükten beri hayal ederdim anne olmayı. Çocuklarla da aram çok iyiydi. Batu'yla üniversiteye giderken aynı evde yaşadığımız için beraber çok vakit geçirmiştik ve bu yüzden çocuk yapmak için öyle üç-dört sene beklemeyi hiç düşünmemiştim. Bu nedenlerin hepsi bir araya gelince de hiç hap kullanmamıştım. Şuan evliliğimin ilk aylarındaydım. Bunu nasıl karşılamam gerekiyordu? Daha da önemlisi Batu nasıl karşılayacaktı? Beynim çalışmayı bırakmıştı.

İKİ YARALI |Tamamlandı|Where stories live. Discover now