Gülüp önemli değil dercesine elini salladı. Şirketi araştırırken onu da araştırmıştım. Otuzlarının ortasında yakışıklı bir adamdı ve oldukça iyi birine benziyordu.

"Demek istediğim evli olmadığın için seni işe alamam."

Dalga geçip geçmediğini öğrenmek için yüzünü inceliyordum ama oldukça ciddi duruyordu. Kafa karışıklığıyla "Ben anlayamıyorum. Evli olup olmamam neden önemli?" diye sordum.

"Ah, benim için değil, eşim için önemli," deyip kaşlarıyla masada duran resmi işaret etti. Fotoğrafta Görkem Bey, eşi olduğunu düşündüğüm sarışın bir kadın ve eşinin kucağında bir bebek vardı. Gözlerimi tekrar Görkem Bey'e çevirdiğimde "Karım biraz fazla kıskanç. Yanımda çalışan, daha doğrusu sürekli beraber vakit geçirdiğim bayan çalışanlarımın evli olmasını istiyor ve bende karşı çıkmıyorum. Bu bazen ufak tefek sıkıntılara neden olabiliyor ama en azından karım sinirlenmiyor," deyip güldü. Benimle bu kadar açık konuşması karşısında oldukça şaşırmıştım. Çok rahat ve samimi biriydi. O tipik sinirli patronlara hiç benzemiyordu. Bunun vermiş olduğu rahatlıkla yeniden fotoğrafa bakıp "Aslında çok mantıklı," diye cevap verdim. Batu da birkaç gün önce kesin olarak işe başlamıştı ve eminim ki yanında birçok kadın çalışanı olacaktı. Belki bende böyle bir şart koymalıydım? Evet, evet, bunu kesinlikle bir ara düşünmeliydim.

Tekrar Görkem Bey'e dönüp elimi yüzüğümü görebileceği şekilde kaldırdım. "Aslında nişanlıyım ve bir hafta sonra evleniyorum," dedim gülümseyerek. Kaşları şaşkınlıkla havalandı.

"Sahi mi? E, bu süper. O zaman bir sorunumuz kalmadı," deyip güldü ve beni de güldürdü.

"Bu işe alındığım anlamına mı geliyor?" diye sordum emin olmak için. Kafasını sallayarak "Aynen o anlama geliyor," dedi. "Ayrıca buradan çıktıktan sonra sekreterimin yanına git ve gerekli şeyleri onunla birlikte halledin."

"Peki, öyleyse," diyerek ayağa kalktım. Elimi Görkem Bey'e uzatarak "O zaman sizi ve eşinizi mutlaka düğünüme de bekliyorum. Sekreterinize davetiye gönderirim," dedim. Elimi sıkıp "Tabi, çok memnun olurum," dedi.

"Görüşmek üzere," diyerek gülümsedikten sonra odasından çıktım ve Görkem beyin dediği gibi sekreterinin yanına gittim.

ღ ღ ღ

"Bir görsen kadın resmen kocasını koruma altına almış! Bende bu fikri düşünmeye başladım aslında. Hem Tolga abinin de itiraz edeceğini sanmıyorum."

"Saçmalama Melis," dedi Batu gözlerini devirerek. "Ne yani evli değiller diye bütün çalışanları işten mi çıkarayım?"

Şirketten çıktıktan sonra Batu'nun yanına gitmiştim ve beraber yemeğe çıkmıştık. Tabi ki ilk işim görüşmeyi ve Görkem Bey'i anlatmak olmuştu.

Biraz düşündükten sonra dudaklarımı büzerek "Haklısın aslında," diye mırıldandım. "O zaman bizde bundan sonra alacağın kişilerden evli olmayanları kabul etmeyiz."

"Boşuna başka bir yerde çalışmamanı söylememiştim. Şimdiden kafayı yemişsin," dediğinde gözlerimi devirdim ve yemeğime döndüm. Sonra aklıma gelen şeyle "Ha bu arada," dedim ve kafamı kaldırmadan devam ettim. "Düğüne onları da çağırdım."

Batu birden öksürmeye başladığında kafamı kaldırarak hızla suyu uzattım ve telaşla "İyi misin?" diye sordum. Suyu içtikten sonra "İyiyim," diye cevap verdi.

"Adama tam olarak ne dedin?" diye sorduğunda tek kaşımı kaldırarak "Davetiye göndereceğimi söyledim," dedim. Hızla "O zaman sen elleme, ben gönderirim," dediğinde kaşlarımı çattım ve "Neden?" diye sordum.

İKİ YARALI |Tamamlandı|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin