İKİ YARALI |Tamamlandı|

BÖLÜM / 24

Buluşma saatine bir saat kala eve döndüğümüzde ilk işimiz annemlerden izin almak oldu. İzin verdiklerinde odalarımıza geçtik ve sonra duş aldık. Yolda gelirken Batu'ya grupla yemeğe gideceğimizi söylemiş ve kötü bakışlarının kurbanı olmuştuk.

Duş aldıktan sonra aynanın karşısında üzerime elbise tutarken birden kapım hızla açıldı ve Deniz içeri daldı. Hızlı girişi beni yerimde sıçratırken ona kötü kötü baktım.

"Ödümü koparttın Deniz!"

"Ya, özür dilerim ama bir sorunumuz var."

"Ne oldu?" diye sordum merakla.

"Egemen yarım saat sonra arayacağını bildiren bir mesaj atmış."

Anlamayarak "Yani?" diye sordum.

"Ya aramak derken normal değil. Görüntülü konuşacağız ve biliyorsun bizim konuşmalarımız en az iki saati buluyor."

"Yemeğe gideceğimizi söyle o zaman."

"Melis, deli misin? Eğer o grupla beraber yemeğe gideceğimizi söylersem hayatta izin vermez. Bir de üstüne üstlük kızar. Kısacası ben gelemeyeceğim."

"Egemen de tam arayacak zaman buldu yani! E, ben tek mi gideceğim?" diye sordum oflayarak.

"Hiç gitmesen?"

"Çocuklar bizi almaya plaja gidecekler Deniz. Mal gibi bekletelim mi onları orada? Telefonlarını da almadık."

"Of, ne yapacağız peki?"

"Ben tek gideceğim," dedim kafamı sallayarak. "Yiyecek halleri yok ya. Diğer kızlarla falan kaynaşırım hem."

"Peki, sen bilirsin. Ben çıkayım da giyin o zaman."

"Tamam. Bu arada Egemen'e bol sövgülerimi ilet lütfen."

"İletirim," diyerek güldü ve odamdan çıktı Deniz. O gittikten sonra oflayarak dolabıma yaklaştım. Daha sabah taktığım askıları karıştırdıktan sonra kırmızı bir etekle beyaz bluz seçtim. Kırmızı eteğim kısaydı ve önünde pile detayları vardı. Bluzum ise V yakaydı ve kolları kesik kesikti.

Üzerimi giyindikten sonra saçlarımı taradım ve yanımda getirdiğim düzleştiriciyle düzleştirdim. Normalde pek yapmasam da hafif bir makyaj yaptım. Daha sonra küçük çantamı alarak odadan çıkıp aşağı indim. Deniz'in kapısını tıklatıp içeri girdiğimde Batu'nun da orada olduğunu gördüm.

"Ay, Melis çok güzel olmuşsun!"

Deniz'e iltifatı için teşekkür ettikten sonra "Ben çıkıyorum," dedim. Batu kaşlarını çatarak "Tek mi gideceksin?" diye sordu.

"Evet."

"Annenlerin bundan haberi var mı?" diye sordu bu sefer.

"Hayır, ama kızacaklarını sanmıyorum," dedim rahatça. Daha sonra Deniz'e el salladım ve odadan çıkıp mutfağa girdim. Annem, Meral ablayla birlikte yemek hazırlıyordu.

"Anne ben çıkıyorum," dedim yanına giderek.

"Deniz nerde?" diye sordu annem.

"Ya o gelemiyor. Ben tek gideceğim."

"Olur mu hiç öyle şey?" diye sordu Meral abla kaşlarını çatarak. "Niye tek gidiyorsun kızım?"

"Çocuklar biz yeri bulamayız deyince plajda bizi bekleyeceklerini söylemişlerdi. Telefonlarını da almadık ki arayıp beklememelerini söyleyelim. O yüzden mecbur gideceğim."

"Batu da seninle gelsin o zaman," dedi Meral abla bu sefer. Tam ağzımı açıp "Ama," demiştim ki biranda mutfağa giren Batu "Evet, bende geleceğim," dedi. Ben şaşkınlıkla ona bakarken annem "Tamam o zaman gidebilirsiniz," dedi.