🕊
Kırlangıç: Emanetin ait olduğu yerde odanın penceresinde. Evden çıkmadan önce onu içeri al da güneş gelmesin üzerine.
Kırlangıç: Günaydın ve hoş geldin.
Kırlangıç: Aslında dün gece pencereden bakarken tesadüfen seni gördüm. O zaman yazacaktım ama yorgun görünüyordun.
Kırlangıç: İyi uyuyup dinlendin mi?
Ertuğrul: Beni merak etme, iyiyim.
Kırlangıç: Hep iyi ol.
Kırlangıç: Hem o nasıl laf öyle seni merak etmeyeceksem kimi merak edeceğim?
Kırlangıç: Ama bence de seni merak etmemeliyim.
Kırlangıç: Bunun içinde çok güzel bir çözümüm var.
Kırlangıç: Bana her zaman yazman!
Kırlangıç: Nasıl fikir? Sen de bayıldın değil mi?
Ertuğrul: Biliyorsun Kırlangıç, yazmayı sevmem.
Kırlangıç: Biliyorum :'(
Kırlangıç: Pekala zaten huysuzluk yapacağını biliyordum ama bir şansımı denemek istedim.
Kırlangıç: Neyse önümüzdeki maçlara bakacağız artık. İlla bir şutumuz gol olur Ertuğrul ;)
Kırlangıç: Şut, gol falan dedim ama futboldan gram anlamam yani ilerde bir gün maç açma diye diyorum.
Ertuğrul: Maç izlemem.
Kırlangıç: Yaa sen hangi duamın cevabısın acaba?
Kırlangıç: Resmen seni anan benim için doğurmuş.
Kırlangıç: Ya da tam tersi ben senin için doğmuş olabilirim. Sonuçta yaş olarak büyük olan sensin.
Kırlangıç: Sahi kaç yaşındasın sen?
Ertuğrul: Senden epey büyüğüm.
Kırlangıç: Ertuğrul!
Kırlangıç: Benden büyük olduğunu zaten biliyorum merak ettiğim doğum tarihin.
Ertuğrul: 20 Temmuz 1992.
Kırlangıç: Otuz bir yaşındasın.
Kırlangıç: Vay be benden dokuz yıl kadar fazla yaşamışsın.
Kırlangıç: Bir gün bana çocukluğunu anlatmalısın o dokuz yılı merak ettim.
Ertuğrul: Merak edilecek bir çocukluğum yoktu yaramaz bir çocuktum sadece.
Kırlangıç: Küçük, yaramaz ve afacan bir Ertuğrul.
Kırlangıç: Kulağa çok güzel geliyor. Allah'ım kim bilir ne tatlısındır.
Kırlangıç: Mesela ben çok uslu bir çocuktum. Halam her zaman uslu olduğumu söylerdi.
Kırlangıç: Ama arada birkaç yaramazlık yaptığım olmuştu. Mesela şey ilkokula gideceğim zaman okula gitmemek için önlüğümü kesmiştim.
Kırlangıç: Halam beni bir elimde makas bir elimde parçalanmış mavi önlükle görünce fenalık geçirmişti.
Kırlangıç: Tabii bu ufak yaramazlığın bedeli ağır oldu. Önceden halamla olan anlaşmamız bozuldu sadece mavi önlük giyecekken ilaveten o aptal mavi kurdelelerden saçlarımın iki yanından bağlanmıştı.
Kırlangıç: Sarı saçlarım, mavi kurdelelerim ve mavi önlüğümle ufak bir şirineydim.
Kırlangıç: Hatırlat bir gün sana o güne ait fotoğraflarımı göstereyim.
Kırlangıç: Ne kadar asık suratlı olsam da güzelim o fotoğraflarda.
Kırlangıç: Ama sen de çocukluk fotoğraflarını göster olur mu?
Ertuğrul: Kırlangıç.
Kırlangıç: Ne? Bir benim çocukluğuma mı gülelim yani? Adaletli bir adam olup tamam demen gereken yerdeyiz Ertuğrul ;)
Ertuğrul: Zamanı gelince bakarız.
Kırlangıç: Ayy oldu bu iş! Seni seviyorum.
*
Kırlangıç'ın sözünden çıkmayan bir Ertuğrul? Sevdim bunu ;)
Ertuğrul'un yavaş yavaş Kırlangıç'ına yumuşuyor olması çok hoşuma gidiyor ya!!!
Bu arada aşklarım, kırlangıçlarım ne diye beğeni ve yorum yapmıyorsunuz🥺
Bol bol beğeni ve yorum yapsanız hiç fena olmaz bence😂
Her şey bir yana seviyorum sizleri, Allah'a emanet olun.
![](https://img.wattpad.com/cover/274665659-288-k44302.jpg)
YOU ARE READING
KIRLANGIÇ | YARITEXTİNG
General Fiction0552... : Bende var senden bir yara. 0552... : Zor ama sen sar bir ara. O bana Kırlangıç dedi ben bana biçtiği altı aylık ömre razı oldum. Siz hiç en olmayacak adama aşık oldunuz mu? Ben oldum. En kötüsüyse o adamın da beni canını istesem verecek ka...