Kırlangıç'31

1.9K 149 77
                                    

🕊

Kırlangıç: Emanetin ait olduğu yerde odanın penceresinde. Evden çıkmadan önce onu içeri al da güneş gelmesin üzerine.

Kırlangıç: Günaydın ve hoş geldin.

Kırlangıç: Aslında dün gece pencereden bakarken tesadüfen seni gördüm. O zaman yazacaktım ama yorgun görünüyordun.

Kırlangıç: İyi uyuyup dinlendin mi?

Ertuğrul: Beni merak etme, iyiyim.

Kırlangıç: Hep iyi ol.

Kırlangıç: Hem o nasıl laf öyle seni merak etmeyeceksem kimi merak edeceğim?

Kırlangıç: Ama bence de seni merak etmemeliyim.

Kırlangıç: Bunun içinde çok güzel bir çözümüm var.

Kırlangıç: Bana her zaman yazman!

Kırlangıç: Nasıl fikir? Sen de bayıldın değil mi?

Ertuğrul: Biliyorsun Kırlangıç, yazmayı sevmem.

Kırlangıç: Biliyorum :'(

Kırlangıç: Pekala zaten huysuzluk yapacağını biliyordum ama bir şansımı denemek istedim.

Kırlangıç: Neyse önümüzdeki maçlara bakacağız artık. İlla bir şutumuz gol olur Ertuğrul ;)

Kırlangıç: Şut, gol falan dedim ama futboldan gram anlamam yani ilerde bir gün maç açma diye diyorum.

Ertuğrul: Maç izlemem.

Kırlangıç: Yaa sen hangi duamın cevabısın acaba?

Kırlangıç: Resmen seni anan benim için doğurmuş.

Kırlangıç: Ya da tam tersi ben senin için doğmuş olabilirim. Sonuçta yaş olarak büyük olan sensin.

Kırlangıç: Sahi kaç yaşındasın sen?

Ertuğrul: Senden epey büyüğüm.

Kırlangıç: Ertuğrul!

Kırlangıç: Benden büyük olduğunu zaten biliyorum merak ettiğim doğum tarihin.

Ertuğrul: 20 Temmuz 1992.

Kırlangıç: Otuz bir yaşındasın.

Kırlangıç: Vay be benden dokuz yıl kadar fazla yaşamışsın.

Kırlangıç: Bir gün bana çocukluğunu anlatmalısın o dokuz yılı merak ettim.

Ertuğrul: Merak edilecek bir çocukluğum yoktu yaramaz bir çocuktum sadece.

Kırlangıç: Küçük, yaramaz ve afacan bir Ertuğrul.

Kırlangıç: Kulağa çok güzel geliyor. Allah'ım kim bilir ne tatlısındır.

Kırlangıç: Mesela ben çok uslu bir çocuktum. Halam her zaman uslu olduğumu söylerdi.

Kırlangıç: Ama arada birkaç yaramazlık yaptığım olmuştu. Mesela şey ilkokula gideceğim zaman okula gitmemek için önlüğümü kesmiştim.

Kırlangıç: Halam beni bir elimde makas bir elimde parçalanmış mavi önlükle görünce fenalık geçirmişti.

Kırlangıç: Tabii bu ufak yaramazlığın bedeli ağır oldu. Önceden halamla olan anlaşmamız bozuldu sadece mavi önlük giyecekken ilaveten o aptal mavi kurdelelerden saçlarımın iki yanından bağlanmıştı.

Kırlangıç: Sarı saçlarım, mavi kurdelelerim ve mavi önlüğümle ufak bir şirineydim.

Kırlangıç: Hatırlat bir gün sana o güne ait fotoğraflarımı göstereyim.

Kırlangıç: Ne kadar asık suratlı olsam da güzelim o fotoğraflarda.

Kırlangıç: Ama sen de çocukluk fotoğraflarını göster olur mu?

Ertuğrul: Kırlangıç.

Kırlangıç: Ne? Bir benim çocukluğuma mı gülelim yani? Adaletli bir adam olup tamam demen gereken yerdeyiz Ertuğrul ;)

Ertuğrul: Zamanı gelince bakarız.

Kırlangıç: Ayy oldu bu iş! Seni seviyorum.

*

Kırlangıç'ın sözünden çıkmayan bir Ertuğrul? Sevdim bunu ;)

Ertuğrul'un yavaş yavaş Kırlangıç'ına yumuşuyor olması çok hoşuma gidiyor ya!!!

Bu arada aşklarım, kırlangıçlarım ne diye beğeni ve yorum yapmıyorsunuz🥺

Bol bol beğeni ve yorum yapsanız hiç fena olmaz bence😂

Her şey bir yana seviyorum sizleri, Allah'a emanet olun.

KIRLANGIÇ | YARITEXTİNGWhere stories live. Discover now