Kırlangıç'22

2.2K 152 82
                                    

🕊

0552...: Ertuğrul.

0552...: Bana sevgiyi anlatır mısın?

0552...: Öyle bir anda sordum ama gerçekten bilmeye ihtiyacım var.

0552...: Bana senin için sevginin ne olduğunu anlatmana ihtiyacım var.

*Ertuğrul kişisinden bir arama*

0552...: Arama Ertuğrul.

0552...: Biliyorsun, sesimi duyarsan işim zorlaşır.

Ertuğrul: Bu işten hoşlanmadığımı söyledim.

0552...: Biliyorum, söyledin.

Ertuğrul: Sevgiyi anlat dedin. Arıyorum, sen konuşmazsın Kırlangıç.

Uzunca bir süre gelen mesaja takılı kalmışken ekrana düşen çağrıya baktım. Arıyordu!

Ciddi ciddi sesini duyacaktım. Bunu düşünmek bile kalbimin acıyla kasılmasını sağladığında elimi göğsüme dayadım. Bedenimde benim diye taşıdığım bu kalp onundu. Ona gitmek için dövünen bu yürek onundu. Ben onu nasıl sevdiğimi kime anlatayım.

Sonlanmak üzere olan çağrıyı telaşla cevapladığımda nefesimi tutmuş bir halde sesini duymayı bekledim. İnsan sevdiğinin sesini kaç kere duyardı acaba? Ben bir elin beş parmağından bile az duymuştum şunca yıl.

"Kırlangıç." Sesi kulaklarıma dolduğunda engel olamadığım birkaç yaş gözlerimden usulca döküldü.

Sesi o kadar güzeldi ki sesinin güzelliği için bile ağlanırdı.

Aramayı hoparlöre alıp mesajlara geri döndüm. Bir daha konuşmamış olmasına rağmen orada olduğunu bilerek hızla yazmaya başladım.

0552...: Ertuğrul.

0552...: Sesini bile böylesine çok sevmek delilik mi?

Telefonun diğer ucundan gelen bildirim seslerini duyduğumda kalbim delicesine bir döngüde dövünmeyi sürdürdü.

"Delilik." Öyle güzel bir tınıda söylemişti ki güldüm. Gülüşümü duymuş olmasına rağmen korkmuyordum. Sonuçta yanında kaç kere gülerek geçecektim de beni tanıyacaktı?

0552...: Biliyorum delilik ancak sen bir de gel bana sor bu delilik nasıl güzel diye.

0552...: Hem senin için deli olup dillere düşsem kaç yazar bu hikayenin sonunda gözlerine bakacak olma ihtimalimin olması bile bana yetiyor.

Karşı taraftan yükselen iç çekiş sesiyle ben de onun gibi koca bir iç çektim. Yazdıklarıma cevap vermemişti. Onun yerinde ben de olsam yazacak bir şey bulamazdım galiba.

0552...: Bana sevmeyi anlatacaktın.

"Sevmek." Kendiyle konuşur gibi söylediği fısıltıdan ibaret cümleyi duyduğumda heyecanla oturduğum yatakta dikleştim.

Aramıza giren derin sessizliğin ardından tekrar sesini duydum. "Sevmek senin düşündüğün kadar güzel bir şey değil. Sen bir adamın sesini bile sevecek kadar güzelsin ancak sevmek güzel değil. Sevmek insanların abarttığı kadar yüce bir şey değil. Bir balon gibi büyütülmüş, şatafatıyla insanların gözlerini boyayan ucuzluktan başka bir şey değil."

Sözleri bende büyük bir şaşkınlığa neden olurken kısa bir an kaşlarımı çatarak dudaklarımı araladım. Şiddetle karşı çıkmaya hazırlanmışken bir hata yapmamak adına sustum.

0552...: Sevmek, senin dediğin gibi değil Ertuğrul.

0552...: Sevmek, ucuz değil. Ucuz olmamalı!

"Ama ucuz Kırlangıç." Bana verdiği cevapla derin bir nefes alarak yazmaya devam ettim.

0552...: Hayır!

0552...: İnsanların sevince ne kadar iyi olduğunu, ne kadar mutlu olduğunu hiç görmedin mi?

0552...: Ya da ben? Ben seni sevince nasıl mutluyum hiç mi hissetmedin Ertuğrul?

"Beni yanlış anlıyorsun. Sen güzel seviyorsun diye sevgiye güzel diyemezsin Kırlangıç. Sevmek üzer! Bir gün bunu anlayacaksın." Öyle gaddarca sözcükler söylüyordu ki kalbim koca bir hüzne boyun eğdi.

Dedikleri zihnimde can yakan yankılar uyandırdığında gözlerimi yumdum.

Sevmek üzer ve ben bunu anlayacaktım! Çünkü o beni bir gün sevmediğinde anlamış olacaktım.

0552...: Bana, beni sevmeyeceğini ancak bu kadar güzel anlatabilirdin Ertuğrul.

Hiç düşünmeden gönderdiğim mesajın ardından aramıza giren sessizlikle buruk bir tebbesüm dudaklarıma kondu.

0552...: Bu sessizlik uzar gider.

0552...: Hoşça kal.

Aramayı sonlandırdığımda tuttuğum hıçkırıklarım bir bir odada yankılanmaya başladı. Halim içler acısıydı! Ancak sanki bu benim kaderim gibiydi. Sevdiğim iki adamın da beni sevmiyor oluşu kaderimdi.

Ben Hazan'dım. Annesini, babasından kopardığı için sevilmeyen evlattım.

Ben Hazan'dım. Onu sevmeyecek olan adamın kırlangıcıydım.

Ve ben ilk kez sevilmeyi çok istiyordum.

Ben, bana Kırlangıç diyen o adamın beni sevmesini çok istiyordum.

"Bari sen beni sevseydin Ertuğrul."

*

Ay ay ay aynı gün iki bölüm üst üste atmak mı hem de vize arifesi??? Ben de böyle değişik bir çarım annem ya dndjcn

Ya ama ben Kırlangıç'ıma çok üzüldüm.

Kızımızın adını sevdiniz mi? Hazan, Ertuğrul'un Kırlangıç'ına yakışan bir isim.

Geçen bölümlerden birinde Ertuğrul Hazan dediğinde aklıma gelmişti Kırlangıç'ımıza bu ismi vermek. Hatırlarsınız o bölümü belki :)

Öpüldünüz Kırlangıçlarım

KIRLANGIÇ | YARITEXTİNGWhere stories live. Discover now