Kırlangıç'28

2K 140 56
                                    

🕊

Kırlangıç: Sence de yaz erken gelmedi mi?

Kırlangıç: Henüz yeni yeni Haziran ayına giriyoruz ama hava resmen Ağustos sıcağından farksız.

Kırlangıç: Baharları seviyorum ama yaz mevsimini hiç sevmiyorum.

Kırlangıç: Sen sever misin?

Ertuğrul: Bilmem.

Kırlangıç: Nasıl bilmem?

Kırlangıç: İnsan ya sever ya da sevmez.

Ertuğrul: Mevsimlerle ilgilenmiyorum.

Kırlangıç: Sen gerçekten aklımın almayacağı kadar garip bir adamsın!

Kırlangıç: Sahi söylesene senin ilgilendiğin bir şey var mı?

Kırlangıç: Beş dakika geçti ve hala bir cevap bekliyorum.

Kırlangıç: Canımın içi sen de yaz ki konuşabilelim.

Ertuğrul: İlgileniyorum.

Kırlangıç: Mesela? Bir örnek ver.

Ertuğtul: Bir Kırlangıç ile ilgileniyorum. Ona açmadığım penceremden ne zaman uçup gidecek diye düşünüp duruyorum.

Kırlangıç: Ben uçamam ki.

Kırlangıç: Yani Ertuğrul ben hep pencerenin önünde beni içeri almanı bekleyeceğim.

Kırlangıç: Ertuğrul acaba bu pencere imaları bana anlatacağın hikayeyle bağlantılı mı?

Ertuğrul: Evet.

Kırlangıç: Bana bu hikayeyi anlattığında canım yanacak mı?

Kırlangıç: Mesajı gördün ama herhangi bir cevap yok ortada. Anladım canım yanacak.

Kırlangıç: Peki.

Kırlangıç: Bana o hikayeyi ne olursa olsun anlat Ertuğrul!

Kırlangıç: Bize nasıl bir sonu reva gördüğünü bileyim.

Kırlangıç: Ama o gün beni kollarının arasına al. Senden gitmeden hemen önce sarıl bana.

Kırlangıç: Çünkü sırf sen istiyorsun diye hikayenin sonunda ne yazılmışsa ona razı olacağım, yemin ederim.

*

Ama ben Kırlangıç'ıma üzüldüm. Yavrum şimdiden kendini kötü sona hazırlıyor.

Ah Ertuğrul sen bizi yaktın yaktın! (Anneeee sen beni yaktın yakgggtııınnn!)

KIRLANGIÇ | YARITEXTİNGOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz