❦ TOPRAĞA DÜŞEN İLK YAPRAK /BÖLÜM ●20●

Start from the beginning
                                    

Dili dilimle buluştuğu o an artık bedenimin vereceği tepkileri durdurmayı kesip ona doğru uzandım ve dizlerimin üzerinde yükselip dudaklarına doğru kendimi bastırdım. Bu hamlemle belimdeki eli hareketlenip kalçama geldi ve elbisemin bacaklarımı iki yana açtım diye kısalmasından dolayı parmak uçlarını çıplak tenimde hissettim.

Ürperen bedenim beni uyarırken ileri gidebilecek kapasitemle yarışır hâldeydim.

Yavaşça parmaklarını sıkılaştırdı ve ikimiz de o an birbirimizi hissederken bu sefer ben alt dudağını dişlerken buldum kendimi. Bu hamlem hoşuna gitmiş gibi beni kalçamın iki yanından tuttuğu gibi üzerine bastırdı ve kasıklarına sadece aramızda kumaşların engeliyle temasta bulunmama neden oldu.

Bedenim daha önce karşı karşıya kalmadığı bu yakınlıkla sınanırken sanki ne yapması gerektiğini biliyormuşçasına kendimi ona doğru daha da bastırdım. Bu, garip bir zevk tufanı ile beni sarsarken dudaklarımı ondan çekip hızlıca içime bir nefes çekecektim ama o daha soluklanmama izin vermeksizin uzanıp beni öpmeye devam etti. Artık nefes almamın bir önemi yoktu. O, sanki dudaklarının her hamlesinde bana yol açıyormuşçasına canlandırıyordu.

Dudaklarının şöleni ile kendimi kaptırmışken saçlarımı ensemden tutup öyle hızlı çekiştirdi ki acıyla başımı geriye doğru çekerken açıkta kalan boynuma doğru dudaklarını bastırmasıyla amacını anlamam uzun sürmedi.

Saçımı çekiyor ve sanki kökünden çıkacakmış gibi hissediyordum ama kimin umurundaydı? Boynuma bıraktığı o ıslak öpücükler her acıyı zevke çıkarmaya yetecek kadar şehvet doluydu.

Dudaklarımdan dökülen inleme ile gözlerimi kısarak çadırın tepesine baktım. Yanan mumun hareleri ile karşı karşıya kalırken kalçamdaki elinin daha da ileri gidip elbisemi belime doğru çekiştirdiğini fark etmemle bir an itiraz etmek için uyanan duyularım ile karşı karşıya kaldım ve dizlerimin üzerine yükseliyordum ki belimdeki eli beni olduğum gibi yerime sabitledi ve beni yeniden kendisine bastırarak olduğum yerde kalmama neden oldu. Düşüncelerim ondan uzaklaşma yönünde değil de kendimi ona daha da yakınlaştırma arzusu ile sarmalanırken bir nefes alıp ensesine tırnaklarımı geçirdim. Onun her sert hareketine karşılık sert bir şekilde karşılık vermek istiyordum. Bu garip bir arzu yönlendirmesiydi.

Dudakları boynumdan göğüslerime doğru yol almaya başladı ve ben akılalmaz bir dürtü ile sarmalanırken kendimi buldum. Elbisemin bir kolunu yavaşça omzumdan sıyırdı ve göğüslerim, onun gözlerinin önünde açıkta kaldı. Öyle güzel baktı ki daha öncesinde aynanın karşısında dikkatle fazla incelemediğim göğüslerimin onu bu kadar nasıl etkilediğine bir an şaşırmadan edemedim.

Dudakları, sertleşmiş göğüs uçlarımda dolanırken hassaslığı sanki benimle dalga geçercesine fazlaydı. Ellerinin hareketleri, dudakları, vücudunun bende bıraktığı etki o an ne yapacağımı şaşırmam için yeterli bir sebepti.

Elbisem, belimde bir kumaş parçası olana kadar sıyrıldı ve en sonunda karşısında sadece külotumla kalakaldım. Onun kıyafetleriyle oluyor olmasının getirdiği haksızlık dürtüsü şöyle dursun, sıcacık tenini tenimin üzerinde hissetmek istiyordum.

Gömleğinin düğmelerini aceleyle çözmeye çalışan beceriksiz parmaklarım, sinir olmama neden olurken bana yardım etmek istercesine o da ellerini ellerimin üzerine getirdi. O an, istemsiz onu gizlemeden izledim.

Saçları dağılmıştı. Yeşil gözleri parıl parıl parlarken dudaklarının üzerindeki nemlilik göz alıyordu. Onu yeniden öpme isteğim beni körüklerken temiz yanağının üzerinde parmaklarımı dolandırmak isterken buldum kendimi.

Ona her gün yakın olup bunu yapamıyor oluşumun verdiği heyecan ile sarmalanırken uzandım ve elimi yanağına koydum. Başını bu hamlemle kaldırıp bana bakması bir olurken içimdeki utangaç kadını ardımda bırakarak dudaklarına uzandım ve onu öpmeye devam ettim.

Deliler Ağlamaz KİTAP OLUYORWhere stories live. Discover now