13.0: Kontrollü Vahşet (+18)

En başından başla
                                    

"Sakın!" diyerek uyardı beni fikirlerimin yönü doğrusunda. "Tabii ki yok, nereden çıkardın?"

Gözlerimi devirdim.

"Seni buraya getiren benim ya, nereden aklıma gelsin. Buraların varlığından haberdar olan da babamdı zaten." Kabul edelim, bulunduğum pozisyonda onu iğneleyip durmam kaçınılmazdı.

Adam omuz silkti önemsiz dercesine. Ki bence oldukça önemliydi. Bir insanın yolu, düzeltiyorum, sağ duyulu bir insanın yolu buraya niye düşerdi?

"Sahibi eski bir arkadaşım." Bu açıklaması fikrimi pek değiştirememişti. Niye öyle biriyle arkadaşsın diye sorarlardı insana. Adam omzumdaki kolunu indirdi. Dağılmış saçlarını toplamak için yaptığını anladığımda alnında harika duran tutamlarını son bir kez ilgiyle süzdüm. Saçları teninde çok sanatsal duruyordu. Eski bir tabloya bakıyormuş gibi bir his veriyordu yüzü; hatları kusursuz olmadığı gibi, ince dudakları da alışıldık değildi. Tüm bunlara rağmen mesafeli aurasının eşlik ettiği bu siması kesinlikle etkileyiciydi.

Saçlarını gelişi güzel bir samuray topuzu yaptığı an zihnimdeki sihirli şovu sona erdi. Aslında bunu saçını toplaması değil, arkasından geçen çift o etkileyici tabloya ilginç figürler ekleyerek başarmıştı. Yoksa saçlarının toplu hali kesinlikle iyi duruyordu.

"Ben de sana tasma takmalı mıyım ortama uyum sağlamak için?" Bunu söylediğimde gözüm hala yanımızdan geçip giden çiftteydi. Pek fazla kıyafet giymedikleri için yorum yapabileceğim tek şey oğlanın boynundaki tasmaydı. Ya da o bir tasma mıydı? Sadece boynunu değil kollarını da şerit şerit sarıyordu ve çıplak teninde kas çizgilerine uyumlu gidiyordu. Üzerinde metal dişler vardı, kız çektikçe dişler etine daha çok batıyor esmer tenindeki yaralardan kan sızıyordu. Tasmayı tutan kızın ateş kızılı saçları çıplak göğsünün üzerine dalga dalga iniyordu. Göğüsleri o kadar güzeldi ki gözlerimi ayırıp kızın yüzüne bakmayı başaramamıştım. Kollarımı kendi göğüs kafesimin etrafına sardım. Ne yalan söyleyeyim, kıskanmıştım.

"Çok önyargılısın." Arkasından bana laf yetiştirmekte gecikmedi. "Hem daha önce seni kelepçelemiştim, o sayılmaz mı?"

"Sen değil, adamların yapmıştı." Düzeltmem kaçınılmazdı. Ve arkasından bu kez benim laf yetiştirmem... "Umarım işin kalanını da onlara yaptırmıyorsundur Darrell." Bozuk ağzım bir kere açılmıştı ya hayatta tutamazdım kendimi. Sonra asıl takılmam gereken noktayı geç de olsa fark ettim.

"Ve önyargılı mıyım?" Yükselen sesime ilk başta engel olamasam da devamında kimse duymasın diye sadece onun duyabileceği bir desibele indirdim. "Adam, burada insanlar vahşetten tatmin oluyor. İnsanlar birbirini parçalarken, karşılarında oturmuş bunu izleyerek mastürbasyon yapıyorlar. Üstüne bunun için binlerce WDA kronu ödediklerinden de eminim. Şimdi soruyorum, gerçekten ben önyargılı mıyım?"

Sesimi düşürmeme rağmen Adam'ın arkasından geçen maskeli ve smokinli herif ne dediğimi duydu. Bana dönüp uzun uzun baktığında zerre çekincem olmadığı için ben de ona dik dik bakmaya başladım. Yüzündeki maskenin dokusu bana yılan derisini anımsatmıştı, muhtemelen öyleydi de. Belki de yüz yıl öncesinden kalma bir bıyığı ile Orta Çağ Avrupa'sını anımsatan uzun beyaz bir peruğu vardı. Smokinin içine giydiği gömlek net Bestia derisindendi, nerede görsem tanırdım. Bu da demek oluyordu ki adam hayal edemeyeceğim kadar zengin bir piçin tekiydi.

Zengin piç ağzını açıp tam bir şey diyecekti ki Darrell önüme geçerek bunu başarıyla engelledi.

"Tasma değil belki ama sana kesinlikle şu ağza soktukları tıkaçtan bir tane almam lazım."

Elini buraya girerken olduğu gibi tekrar omzuma koyup kendine doğru çekti bedenimi. Beni resepsiyona benzeyen bir yere doğru sürüklerken ona karşı koymadım. Açıkçası böyle sapkın bir ortamda birbirimizi kaybetmenin çok doğru bir tercih olacağını düşünmüyordum. Birinin bana zorla bir şey yaptırabileceğinden değildi bu düşünce. -Yaptıramazlardı, asıl vahşeti gösterirdim ve maalesef bundan tatmin olamayacak kadar ölü olurlardı.- Adam'ı tekrar bulduğumda nasıl bir pozisyonda bulacağımdan tereddüt ediyordum. Onun şiddet bağımlı bir sapık çıkmasına hazır değildim, daha yeni ona ısınmıştım.

KOZAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin