13.0: Kontrollü Vahşet (+18)

501 37 435
                                    

Selam :)

13... Nuhnena

Üzgünüm. Keşke daha genel okuyucu kitlesine yönelik bir bölüm denk gelseydi ama şans işte. Neyse, bir 13'ümüz daha olacak.

Ben geldim. Üstelik gelirken şarkı da getirdim. Bölümün atmosferine uyuyor diye düşündüm. Şarkı dinleyerek yazmıyorum, biliyorsunuz.

St. Vincent - Sad But True

Bölüm başı uyarı: Midesi kaldırmayacak olanlar okumasın. Genel olarak hassas mideler için iyi bir bölüm değil bu sefer. Ne diyeceğimi, nasıl açıklayacağımı bilemedim. Siz bilisiniz.

Artık bir süre olay odaklı gitmek istiyorum, umarım başarabilirim.

İyi okumalar!

------

------

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

------

O büyük kapıdan içeri girdikten sonra bu tuhaf binada ne beklemem gerektiğini bilmiyordum. Darrell açıklaması zor bir yer dediğinde bilinçaltımda kara borsa ticaret yapılan bir yer, insan kaçakçılığı ya da Volantem* kuruluşlarının yeni bir versiyonu canlanmıştı. Dediğim gibi, ne beklediğimi bilmiyordum ama bunu beklemiyordum.

"Biliyorum." diyerek onayladı Darrell kafamda dönenleri. Gerçek anlamda önümdeki korkuluklara tutunurken donakalmıştım.

Aşağıdaki kocaman arenaya baktım. İnsanlar birbirini gerçek anlamda yiyordu. Az önce karşısındakinin boynunu ısırarak oradan parça koparan birini canlı bir şekilde görmüştüm. Başka biri elindeki baltayla yanındaki kadının robotik kolunu koparırken kadın da elindeki kırbacıyla sağındaki bir adamı boynundan yakalamıştı. Bu bir nebze anlaşılabilirdi. Yani aşağıda kırk küsur adamın birbirini öldüresiye parçalamalarını elimden geldiğince yargılamamaya çalışıyordum. Anlam veremediğim ve yargılamadan yapamadığım, bu binada dönen diğer her şeydi.

Arenanın etrafı antik Yunan tiyatrolarını anımsatır şekilde taştan izleme tribünleri olarak dizayn edilmişti ve her yerde devasa monitörler vardı. Bu bina kaç katlıydı bilmiyordum fakat her katta olan şeylerden görüntüler herkesin gözünün önündeydi. Farklı odalarda dönen sapkın olayları dehşetle izledim. Kan gövdeyi götürüyordu, insanlar birbiriyle öldüresiye dövüşüyordu ve insanlar bunu izleyerek... Sevişiyordu?

Midem bulanıyordu, galiba kusacaktım. Bir askerdim, çok fazla dehşet verici ölüm görmüştüm. Öğlen beraber yemek yediğim arkadaşım akşam gözümün önünde ortadan ikiye ayrılmıştı mesela. Onlarda da kahrolmuş, birkaç gün yemek yiyememiştim lakin şu an kesinlikle istifra etmek istiyordum. Anlaşılan pek çok şeye göğüs germiş midem, söz konusu seksüel arzu için insanların birbirine bunu yapması olunca bayrakları indirmeye karar vermişti.

Sorgulayan gözlerle Adam'a baktım. Neden burada olduğumuzdan çok böyle bir yerden nasıl haberinin olduğunu sorguluyordum. Onun da böyle ilginç fantezileri yoktu umarım.

KOZAWhere stories live. Discover now