Hayalperest

4|Sıkı tutunun , biz geliyoruz

ÖNCELİKLE , KIZLAR YOĞUN İLGİNİZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM . AYNI GÜN İÇİNDE İKİNCİ YENİ BÖLÜMÜDE BUNUN İÇİN YAZIYORUM ÇÜNKÜ Bİ HİKAYEYİ BEKLEMENİN NE KADAR ZOR OLDUĞUNU ÇOK ÇOK İYİ BİLİRİZ HEPİMİZ. HAFTASONLARI OLAĞANÜSTÜ Bİ DURUM OLMADIĞI SÜRECE İKİ BÖLÜM YAYINLAMAYI DÜŞÜNÜYORUM ZATEN. ŞİMDİLİK BU KADAR SOHBET YETER HADİ DÖNELİM ZEYKERE. İYİ OKUMALAR :)))))))

'Tamam seni ben bırakırım '

Bu ne samimiyet be . Neyse kas yığını falan ama bi işe yarıycak hiç değilse.

'Teşekkür ederim' diyebildim sadece . İnsan böyle durumlarda diyicek bişey bulamıyorki.

'Arabam hemen caddenin karşısında gel benimle '

Hiçbişey demeden başımla onayladım ve çocuğun peşinden caddenin karşısındaki siyah üstü açık porcschesinin yanına gidene dek ağzımı açmadım.

'Araban bu mu? '

Melisin izlediği magazin programlarında , ünlülerin kullandığı arabalardandı . Çok pahalı olduğu kesin , ama çocuk ünlü zaten para bok gibi.

Yanıma gelip kapımı açtı. 'Beğenemedin mi ?'

Sorusuna sessiz kalarak koltuğuma oturdum ve kapımı kapattım.

'Ee nereye gidiyoruz'

Anahtarı kontağa takıp , el frenini kaldırırdı.

'Eve' dedim gayet sakin bi şekilde. Hayır yani nereye gidebiliriz. Beni Nişantaşına at canım ya kızlarla defileye gidicez falan dememi bekliyodu galiba.

Eliyle direksiyona vurup gülmeye başladı. Hey Allahım şaklaban mıyım ben ne desem gülüyo . Şizofren midir nedir manyak.

'Neeee?' Ben ne olduğunu sordukça gülmeye devam etti. Hayır ne bu kadar komik kas yığını arkadaşım.O güldükçe sinirim bozuldu , ne söyledim acaba diye düşünmeye başladım yani.

'Gülme ya '

O kadar gülünce bende hafif sırıtmaya başladım yani. İkimizde durduk gülmeye başladık , bir yandan ne saçma sapan bi durumun içine düştüm diye düşünüyorum bi yandansa Melisin hayalini kurduğu çocukla birlikte , hem de onun arabasında kahkahalar atıyorum. Melis bunu görse sinirden tek tek saçlarını yolar valla , beklerim ondan.

Neyse Kerem derin bi nefes aldı ve gülmeyi kesti.

'Ya seni nereye bırakıyım yani evin nerede semt olarak onu soruyorum okey? '

Okey canım. Ağzına takmış bi okey , ne okey ya ? Burda olmamalısın , okey ? Ben bırakırım , okey? Ya bi git kas yığını.

'He öyle şey , ıı neydi bir dakika telefonumda yazıyo adres .... Iıı bi saniye ... Heh şurda... "

Telefonumun ekranını ona doğru uzatarak , adresi okumasına yardımcı oldum.

'He yakınmış , tamam'

Telefonumu çantama attım ve bir yandan da emniyet kemerini yerinden çıkartmaya çalışıyordum ama bir türlü olmadı , feci sıkışmıştı.

Çocuk meraklı surat ifadesiyle bana bakıp 'Bir sorun mu var' dedi.

Baş parmağımla emniyet kemerini işaret edip
'Sıkışmış' dedim.

'Dur bi bakıyım ' diyerek hemen sağımda duran emniyet kemerine doğru uzandı. Ay durduğumuz pozisyonu görseniz . Dur anlatıcam , şimdi ben böyle düz oturuyorum , o da tam işte çaprazdan böyle geldi emniyet kemeriyle uğraşıyo . Benim burnum onun boynuna değiyo , istemediğim (!) halde kokusunu içime çekiyorum tabi falan . Yooo hiç etkilenmedim be . Yok yok kokusu da güzel değil zaten ...

'Hallettim' diyerek emniyet kemerini üstümden geçirip yerine taktı.

'Artık gidebiliriz sanırım '

Torpidodan siyah gözlüğünü çıkardı ve dikiz aynasına bakarak gözlüğünü taktı.

'Sıkı tutun'

YENİ BÖLÜM YARIN ARKADAŞLAR . KUSURA BAKMAYIN DAHA İLERLETİCEKTİMDE Bİ YERE GİTMEM GEREKİYOR BU YÜZDEN KESMEK ZORUNDA KALDIM. BEĞENDİYSENİZ YORUMLARI BEKLİYORUM .