56||Biz her mevsim güzeliz

5.5K 285 35
                                    

...İşte bunlar en mutlu günlerimizdi belki de ... Yaz tatili öyle güzel ilerliyordu ki bir süre sonra biz bile bi anormallik olduğunu düşünmeye başlamıştık.Çünkü hepiniz biliyorsunuz ki köfte ve patatesin hayatı hiçbir zaman dört dörtlük olmadı.Ya kavrulduğumuz yağda çok kızardık , yandık ya da pişmeden tabağa konuldu hayallerimiz... Hep yarım kaldık,eksik kaldık... Ama uzun süredir herşey öyle güzel gidiyordu ki , sonsuza kadar böyle gitmesi için herşeyimi feda edebileceğimi düşünüyordum.Keremle birlikte kaldığımız otelde son günlerimizi daha çok başbaşa geçirdik...Sonu ateşli sevişmelerle biten onlarca film izledik , yüzme yarışı yaptık , sahilde kumdan kale yapan küçük çocuklara yardım ettik ve daha birçoğu... Günün sonunda odamıza dönüp , uyumak için yatağa girdiğimizde küçük bi kız çocuğunun babasının kollarına sığınması gibi başımı göğsüne yaslayıp , düzenli kalp ritmini dinleyerek uykuya dalmak en huzur veren hobilerim arasında birinci sıraya yerleşmişti bile...Ama artık yavaş yavaş yaz bitiyor , güneşli günler yerini gri bulutlara , sıcacık deniz ürkütücü bir buz kalıbına dönüşme yolunda ilerliyor,otelin önündeki sıra sıra dizilmiş diri papatyalar yerini koca çınarın dökülen yapraklarına bırakıyordu.Tüm yaz asla uyanmak istemediğim bir rüya gibiydi ve bilirsiniz ki her zaman rüyanın en güzel yerinde uyanırız.

-------------------------------------------------------------------------------------

"Tamam annecim ... Anne tamam ... Bak ııağ bi dakika..." elimdeki pantolonu Kereme göstererek hangi bavula koyacağımı sormak için yatağın üstündeki bavulları işaret ettim.İşaret parmağıyla metalik gri olan bavulu gösterdi."Bak anne biz zaten akşam uçağa binip dönüyoruz ... Tamam siz ne zaman dönersiniz ? "

Ben anneme laf yetiştirirken Keremde bi yandan diğer bavulları düzenliyordu.Dönme vakti gelmişti.

"Tamam o zaman siz gelince bi akşam dışarı çıkar yemek yeriz , ya da bize gelirsiniz.Tamam annecim.Babamı öp benim için hadi bak kapatıyorum.Tamaaam.Öptüm."

Telefonu kapatıp , sehpanın üstüne koyduktan sonra az önce yerleştirdiğimiz bavulların fermuarlarını kapatıp yatağın kenarına indirdim.Kerem dolaptaki çekmeceyi açıp bana dönerek" İç çamaşırlarını almayı düşünmüyor musun patates ? Gerçi ben onlarsız seni daha çok seviyorum" diyip piç piç gülümsedi.

Gözlerimi devirip senin içindeki bu arsız piçi çok seviyorum Kerem ama işimiz var dercesine gülerek "Ben onları tamamen unuttum yalnız ya şu küçük bavula tıkıştırsana onları." dedim.

"Aaığm okey ama bir sorunumuz var uçağın kalkmasına bir saat falan kaldı ... Bunların hepsi bir saatte biticek mi sence ?" dedi parmağıyla odanın her yerindeki bavulları göstererek.

"Valla bitmek zorunda aşkım.O yüzden içindeki süpermeni dışarı çıkarsan iyi olur."

"Mantıklı." diyip kaşlarıyla beni onaylayıp yanıma gelerek elini belime doladı."Ama sanırım önce bi cesaret öpücüğüne ihtiyacım olacak." Kahkaha atarak başımı omzuna yaslayıp gülmeye devam ettim.

"Çok fırsatçısın köftecim ama o dediğin öpücükler hiç masum bir şekilde bitmiyor , değil bir saat sonraki uçağa yetişmek , sabah uçağına bile yetişemeyiz ..." diyip göz kırptım.

"Erken boşalma sorunum yoksa ben ne yapayım?" diyip omuz silkti.

"Kerem!" dedim gözlerimi açıp. "Çok ayıp."

"Zeynep" dedi elleriyle yanaklarımı sıkıştırıp. "Nasıl seviyorum seni var ya , çok güzel seviyorum"

"Seni en güzel ben seviyorum" dedim kulağına fısıldayarak."Ben en güzel seni seviyorum."

"Senin sesin evrendeki en güzel ses " dedi o da kulağıma fısıldayarak.

"Sanırım seni sevmiyorum ..." dedim duraksayıp."Şimdilerde herkes birbirine seni seviyorum diyor ... Ama bizim aramızdaki onların kastettiği gibi birşey değil ki... Biz ... Nasıl desem ... Onlar iki günlük insana seni seviyorum derken ben sana seni seviyorum diyince kızıyorum kendime ... Onların bu kadar dibe çektiği şeyi sana söylemekten çekiniyorum sanırım...Ne biliyim..." Dudağımı büküp omuz silktim.Kerem gözlerime ışıldayarak bakıp alnını alnıma dayadı.

"Hayatım...Güneşim...Seni sevmekten öte , sana ihtiyacım var sanırım... Güneşini kaybeden çiçeğin hazin sonu gibi senden ayrı kalmak.... Sen varsan varım ...." diyip elini kalbimin üzerine götürdü."Senin kalbinde yerim oldukça varım ben bu dünyada... "

"Vaay " dedim dudağımı yukarı doğru kıvırıp gülümseyerek."Senin edebiyat notların kaçtı ? Baya iyi edebiyat yaptın şuan."

"Şuan romantizmin içine sıçtın biliyorsun değil mi?" dedi gözlerini devirip.

"Valla o cümleden sonra seni öpücüklere boğmak isterdim ama cidden artık şu uçağa binip evimize gitmek istiyorum.Söz bir daha romantik olduğunda karşılık vericem sana " dedim göz kırpıp banyoya doğru ilerlerken.

"Nereye ya?" dedi arkamdan bakarak.

"Eee saçımı falan yapıcam..." dedim kapıyı açarken." He bu arada geldiğimde herşey hazır olsun süpermen."

----------------------------------------------------------------------------------------

Aynaya bakarak dolaptaki düzleştiriciyi fişe taktıktan sonra fırçayla saçımı tarayıp bölümlere ayırdım.

"Sevgili saçlarım , bazen seni yakıyorum , kesiyorum ve bağlıyorum ama bilmelisin ki seni daima seveceğim... " diyip kıvır kıvır saçlarımı düzleştirme yolunda büyük bi adım attım.Sanırım en zoru da tam bütün saçını düzleştirip aynaya baktığında arkadan kıvrılan bukleyi görmek... İşte hayatımızdaki pürüzler de öyle , tam saçımı düzleştirdim artık tamamım diyorsun ve bir bakıyorsun ki yine başaramamışsın... Süper değil miyim ya saç düzleştirmeyle ilgili bile felsefe yaptım.Oyunculuğu bırakıp homeoffice yazarlık falan mı yapsam napsam... Hem hiç yorulmam... Ben bunu bi düşüniyim bence...

Saçımı ve soft makyajımı yapıp giyindikten sonra banyodan çıktım.Kerem çoktan bavulları aşağıya taşımış olmalıydı ki kapının kenarındaki berjerde ceketini giymiş bir şekilde oturarak beni bekliyordu.Ona göz kırpıp gülümsedim.

"İstanbula dönme vakti "

"Aman ne güzel" dedi sehpadan telefonunu alıp cebine koyarak."Biz burada iyiydik ya..."

"İyiydik ama bizimkileri çok özledim... Hem yeni projeler var ... Artık başka yaza..." dedim omuz silkip kapıdan çıkarken.

"Yine yazı bekleriz " diyorsun yani dedi elini omzuma atıp.

"Biz her mevsim güzeliz diyorum" dedim göz kırpıp yürürken elimi beline koyarken.

Biz her mevsim güzeliz... Ne güzel cümleydi öyle...

Normalde hep en başa yazardım bu konuşmayı kızlar biliyorsunuz ama neden bilinmez direkt hikayeye geçmek istedim bu sefer :) Farkettim de köfte ile patatesi yazmak benim için çok keyifli , kaçınılmaz finali erteliyorum sürekli... Aşklarını yazmak o kadar eğlenceli ki... Umarım bölümü beğenmişsinizdir , bence çok samimi oldu :) Her zamanki köfte patates tabi ahaha Kısa olduğunu biliyorum , bu bölüm için tadını damağınızda bırakmak istedim.Yeni bölüm yakında gelicek , söz :) Sınavlarım bitti çünkü ahaha Vee tabi ki , pamuk eller klavyeye . Lütfen :)

HayalperestOnde as histórias ganham vida. Descobre agora