Uzatmalar

By heyoscar

47.7K 3.1K 8.1K

"Uzatmalara oynuyormuş gibi hissediyorum. Öyle boş, öyle amaçsız. Sadece çabalıyorum." "Uzatmalarda da maçı k... More

+1
+2
+3
+4
+5
+6
+7
+8
+9
+10
+11
+12
+13
+15
+16
+17
+18
+19
+20
+21
+22
+23
+24
+25
+26
+27
+28
+29
+30
+31
+32
+33
+34
+35
Final

+14

1K 85 112
By heyoscar

Bölümlerin geç geldiğinin farkındayım affedin sbidibşdvöv

İyi okumalaaaar

"Feza gerçekten özür dilerim."

"Feza ben de çok özür dilerim. Nereden bileyim bunun bizi dinlediğini."

"Türkçe bilmiyor olabilirim ama kör değilim. İndir o parmağını."

"Raúl sus. Hepsi senin suçun." Ona katılıp katılmadığımı görmek için bana döndü ancak duvara bakmaya devam ettim. "Ya bir şey söyle. Korkmaya başladım."

İkisinin de cevap beklediğini, üstümde baskı kurduğunu hissedince biraz daha kapıya çevirdim bedenimi. "Beni yalnız bırakın."

"Feza lütfen. Hata yaptım, biliyorum. Ama gerçekten bilerek olmadı."

"Raúl, ciddiyim. Gidin. Önce Fabián'la konuşmak istiyorum."

"Tamam, istediğin olsun. Daha fazla zorlamayacağım. Tekrar özür dilerim."

Düşen omuzlarıyla uzaklaşan Raúl'a uyması için Pamir'e döndüm. "Ne?"

"Sen de."

"Ama..."

"Pamir, uzatma."

"Ya ama benim suçum değil ki. Biliyorsun onun adını söylememeye özellikle dikkat ediyorum. Martin söyledi."

"Martin nerede şimdi?"

"Sahada galiba. Neden?"

"Doğru kaptanın o olduğu bir kez daha belli oldu."

İkinci kaptan olduğu için kaptanlık konusunda hassastı. Bu yüzden "Ne alaka?" diye çıkışmasına şaşırmadım.

"Kimi ne zaman yalnız bırakacağını biliyor çünkü."

"Yardım etmeye çalışıyorum."

"Sadece özür dileyerek yardım etmiş olmuyorsun." Suratı hayal kırıklığıyla aydınlandı. Yardım etmeye çalıştığını biliyordum ancak Fabián'ın kapısında ne olacağını bilmeden beklemek başlı başına o kadar geriyordu ki üzerine bir kişinin daha eklenmesine gerek kalmıyordu. "Lütfen, Pamir. Fabián'la konuşayım, anlatırım."

"Bekleyeyim mi?"

"Fabián'ın izin vereceğini sanmıyorum. Antrenmana dön sen." Kafasını salladı. Bir süre suratımı incelediyse de sahaya dönmeye koyuldu. "Ben eve gidebilirim bu arada. Göremezsen diye." Arkasından seslenince kısaca dönüp baş parmağını kaldırarak cevap verdi. Kırıldığını biliyordum, gönlünü almam gerektiğini de.

"Sıra sende." Azar yemiş gibi çıkan oyuncuların boşalttığı odaya girdim. Yutkunmaktan alıkoyamadım kendimi. "Anlat," dedi çoğu zaman bakınca rahatlatsa da korkutmayı da başaran siyah deri koltuğuna otururken.

"Neyi anlatayım?" Olayı anladığını biliyordum, ne kadar parçayı birleştirdiğini merak ediyordum.

"Oflaz'ı. Ne zaman sevgili oldunuz?"

"Sevgili olduğumuzu nereden çıkardın?"

"Gerçekten sabrımı sınıyorsun. Neden anlatmıyorsunuz, onu da anlamıyorum. Senden özel hayatının her detayını anlatmanı istemiyorum ki. İkinizin birbirinizden ayrı, kendi hayatı var. Şu zamana kadar sana sevgilin var mı, varsa kim diye sormadım, değil mi? Beni ilgilendirmiyor çünkü. Ama şimdi ilgilendiriyor. Çünkü bu takım benim takımım ve sizin ilişkiniz takım içi bir olay."

Fabián'dan laf çıkmayacağını biliyordum ancak Oflaz'a danışmadan herhangi bir açıklama yapmak istemiyordum. Uzakta kalacağı en fazla bir yıldı, geri dönecekti. Döndüğünde tüm takımın aramızda olan biteni bilmesini nasıl karşılardı, tahmin edemiyordum. "Endişelenmen gereken bir durum yok. Bunu bilmenin yeterli olacağını düşünüyorum."

"Ayrıldınız yani?"

Garip bir şekilde hala acıtan 'ayrılmak' sözcüğünü duyunca dolmaya yüz tutmuş gözlerimi kaldırdım ellerimden. Kendimi gülmeye zorladım. "Nereden çıkardın?"

"Öyle ya da böyle durumunuzu bana açıklamalısınız, farkındasındır umarım, Feza. Ben de ona göre ayarlayacağım her şeyi. Birlikte oynamanız senin için sorun olacak mı mesela? Bunu bilmeliyim."

Fabián'ın gözleri dışında her yerde takılıp uzaklara dalan bakışlarımı güçlükle onda durdurdum. "Elbette olmayacak. Arkadaşız biz."

"Bak, bu çocuk oyuncağı değil. Anlamak istemiyorsunuz belki ama her maçta bizi milyonlar izliyor, kazanmamız için destek oluyorlar. Gençsin biliyorum ama olayın ciddiyetinin farkına varmalısın artık. Oyun sırasında aklın yalnızca ve yalnızca oyunda olmalı. Hiçbir dikkat dağınıklığı olmamalı," dedi işaret parmağı art arda hamlelerle masaya mıhlanırken. "Sadece takım için de söylemiyorum bunu. Saha içinde dikkatin dağılırsa sendeki potansiyelin bir önemi kalmaz, Feza. Sonunda kariyerin başlamadan biter. Bunu istemezsin sanıyorum."

"Tabii ki istemem," dedim cümlesi biter bitmez.

"Sendeki hırsı seviyorum Feza. Kimsenin, hiçbir şeyin seni etkilemesine izin verme. Ben bunun olmasını engellemek için buradayım. Bu yüzden bana yardım etmelisin. Kendi iyiliğin için." Kafamı salladım hala göz göze gelme cesareti gösteremezken. Haklıydı, ondan çok şey sakladık. Saklamaya da o bir şeyler duymadığı sürece devam ediyorduk. "Burada ne kadar zamanım kaldı bilmiyorum. Umarım az değildir. Bu zamanı verimli kullanalım, tamam mı?" Yeniden kafamı salladım, itaat edercesine. "Şimdi, şantaj için Oflaz'ı mı kullanıyorlar?"

"Evet," dedim Pablo'yu ekleyip eklememekte kararsız kalıp.

"Oflaz'ın haberi var mı?"

"Ona da şantaj yapıyorlar."

Hayretle kaşları kalktı. "Demek takımımdan iki kişiye şantaj yapıyorlar." Benimle değil de kendi kendine konuşuyor gibiydi. Ellerini çenesinin altında birleştirmiş, dalgın dalgın pencereden dışarıya bakıyordu. Birden ellerini masasına sertçe indirince düşünce aleminden gerçek dünyaya hızlı bir geçiş yapmak zorunda kaldım. Öyle ki yerimde bile zıplamıştım. "Pekala, sen bu işi bana bırak. Parayı ödeme sakın. Oflaz'a söyle, o da ödemesin."

Şüpheyle oturduğum sandalyede dikleştim. "Çözüm bulacağından emin misin?"

"Bir sorununuz olursa ısrarla bana gelin dememdeki sebep ne sence? Elbette eminim. İlk olarak sana birkaç soru soracağım. Öncelikle mesajı nereden gönderdi?"

"E posta üzerinden." Diğer soruları da rahatlık ama bir o kadar gerginlik içerisinde cevapladım. Rahattım çünkü bir çözüm bulabileceğini biliyordum. Gergindim çünkü hala bir şey saklıyordum. Pablo da tehdit ediliyordu. Fabián'a onun da başının belada olduğunu söyleyip kurtarabilirdim ama yine de ifşa olması söz konusuydu. Sonunda kurtarma isteğim ağır basınca Fabián'ın son kez sorduğu 'Fotoğraflarda başka birisi var mıydı?' sorusuna olumlu yanıt verdim. Başta haklı olarak kızsa da onunla da ilgileneceğini, Pablo'ya da bir şey demeyeceğini söyledi. "Kim olduklarını bulunca ne yapacaksın?" dedim çıkmak için ayaklanacağım sırada.

"Sen onu dert etme. Sana bir daha bulaşamayacağını bil, yeter. Şimdi diğerlerine katıl. Eve gitmeni istemiyorum. Daha fazla açık verme. Dikkat çekici hareketlerde de bulunma. Oflaz'la ben konuşurum. Pablo'ya istersen anlat ki boş yere parayı ödemesin."

Suratımı kaplayan umutlu bir tebessümle ayaklandım. "Teşekkür ederim."

"Artık benden bir şey saklamayın."

"Oldu bil, koç."

Yenildiğimiz anlarda bile yerini koruyan kendinden emin ifadesiyle gülümsedi. İçim içime sığmayarak sahaya yöneldim. Sorunlar hala yerini koruyordu ancak birilerinin ilgilendiğini bilmek bile dikkatimi toparlamama yetiyordu.

Yeşil çimlere ayak bastığım an Pamir ve Raúl yanımda bitti. Arkalarından yaklaşan Martin'i de seçebilmiştim göz ucuyla. "Ne oldu?"

"Ne oldu lan? Anlatsana."

"Özür dinlememiz gerekecek mi? Çünkü iki saattir diliyoruz, yoruldum."

"Feza anlatsana. Deli etme adamı."

Pamir saf merak dolu, Raúl ona kıyasla biraz daha çekingen ve pişman bakışlarla bakıyor, bir şey dememi bekliyorlardı. Arkamda bağladığım ellerimi açıp duygusuz surat ifademden sıyrıldım gülerek. "Aslında size teşekkür etmem gerekiyor. Fabián'dan bir şey saklamamam gerektiğini bir kez daha öğrendim bugün."

"Yani her şey yolunda," dedi Martin, hala kuşkuluydu.

"Yolunda. Ama senin için değil. Oflaz'ın adının söylenmemesi gerektiğini biliyorsun."

"O da takımın bir üyesi. Arkadaşımla ondan bahsediyor olmam absürt bir olay değil sonuçta."

"Pamir, bana adını nasıl bir cümlede kullandığınızı söyler misin?"

"Tam hatırlamıyorum ama sanırım 'Fotoğraflarda sadece Oflaz mı vardı?' tarzı bir cümleydi."

İşaret parmağımla Pamir'i gösterdim. "Bak. İstediğin cümlede bahset ama böyle bir cümlede bahsetme."

"Haklısın, özür dilerim," dedi omuzlarını kaldırarak.

"Önemli değil," dedim içtenlikle gülerek. "Zaten Raúl'un öğrenmesi işe yaradı. Fabián ilgileneceğini söyledi. Yine de başka birilerinin öğrenmesini istemiyorum. Lütfen."

Raúl hepsinden önce davranıp bir elini omzuma diğer elini kalbine götürdü. "O iş bizde."

"Bu konuda sana hiç güvenmiyorum. Şu an güven vermiş olmadın."

Diğerleri gülerken Raúl üzüntüyle indirdi elini. "Sen beni hep üzüyorsun Minik Feza."

"Bunu diyen kişi birkaç dakika önce beni ifşaladı."

"Özür diledim ama. Göreceksin, bu sırrın benden çıkmayacak."

"Çocuklar, oynamaya devam ediyoruz!" Sahadan yükselen yorgun ve kızgın sesle harekete geçtik.

"Son bir maç, sonrasında ülkelerimize dağılıyoruz." dedi Martin, hasretle iç çekip. Şampiyonluğumuz geçen hafta kesinleşmişti. İkinci sıradaki takım bir hayli zorlamıştı, biz yenmeye devam ettikçe onlar da yenilgi görmeden takip etmişlerdi ancak son haftayı göremeden şampiyonluğu kaptırmışlardı. Kutlamayı zaten son bir maç kaldığı için bu haftaki maçtan sonra yapacaktık.

"Etrafımda Türk görmeyi özledim," dedi Pamir, Martin'e katılarak. "Hepinizi çağırdılar mı?"

Kaşlarımı çattım. "Çağırlmak mı? Çağrılma başladı mı?" Pamir yandan bir bakış attı ağzından bir şey kaçırmış gibi. Alt dudağını dişleyip önümden yürümeye başlayınca kolundan tuttum. "Soru sordum."

"Evet," dedi kısık sesle. Vereceğim tepkiyi tartarcasına gözlerini kısmıştı. "Çağrılmadın mı?" Az öncekinden daha kısık çıktı sesi bu sefer.

Onca övgüye, onca tebriğe, onca teklife rağmen... Çağrılmamıştım. Sebebini düşünmeye korkuyordum.

Arkadaşlar bu Pablo fazla güzel ya ne yapsak

Continue Reading

You'll Also Like

121K 8.2K 42
Tamamlandı. Yarı teksting. #lgtbi hikayesi. Olumsuz ögeler içerir.
Sarışın-Gay By .

Teen Fiction

13.9K 1K 24
'Naber sarışın?' Kafasını kaldırdığında gülümsedim. Göz göze geldiğimizde sırtını kaçarcasına duvara yasladı. Bende yere çömeldim. Yanında olan yiye...
1.2K 78 4
Acımasızlığın kalbime hüküm sürdüğü bir işte çalışıyordum ben, vicdanımı dinleyene kadar. Küçük bir çocuğu kurtarmak için elimin tersiyle tüm geçmiş...
YUVA By _twclr

Teen Fiction

875K 42.5K 50
Amelya 20 yıl sonra aslında ailesinin gerçek olmadığını intikam için bebeklerin karıştırılmasına nasıl bir tepki verecek gelin hep birlikte okuyup öğ...