İKİ YARALI |Tamamlandı|

By bayanclara

8.3M 96.3K 19.3K

Yaralar vardır; Hiç kapanmayacakmış gibi hissettiren. Yaralar vardır; Kapanmış olsa... More

Giriş / Açıklama
BÖLÜM / 1
BÖLÜM / 2
BÖLÜM / 3
BÖLÜM / 4
BÖLÜM / 5
BÖLÜM / 6
BÖLÜM / 7
BÖLÜM / 8
BÖLÜM / 10
BÖLÜM / 11
BÖLÜM / 12
BÖLÜM / 13
BÖLÜM / 14
BÖLÜM / 15
BÖLÜM / 16
BÖLÜM / 17
BÖLÜM / 18
BÖLÜM / 19
BÖLÜM / 20
BÖLÜM / 21
BÖLÜM / 22
BÖLÜM / 23
BÖLÜM / 24
BÖLÜM / 25
BÖLÜM / 26
BÖLÜM / 27
BÖLÜM / 28
BÖLÜM / 29
BÖLÜM / 30
BÖLÜM / 31
BÖLÜM / 32
BÖLÜM / 33
BÖLÜM / 34
BÖLÜM / 35
BÖLÜM / 36
BÖLÜM / 37
BÖLÜM / 38
BÖLÜM / 39
BÖLÜM / 40
BÖLÜM / 41
BÖLÜM / 42
BÖLÜM / 43
BÖLÜM / 44
BÖLÜM / 45
BÖLÜM / 46
BÖLÜM / 47
BÖLÜM / 48
BÖLÜM / 49 - F i n a l
Özel Bölüm ~ 1
Özel Bölüm ~ 2
Özel Bölüm ~ 3
Özel Bölüm ~ 4
Özel Bölüm ~ Son
*İKİ YARALI ÖZEL*
*1* ~ Kalbin Diğer Yarısı
*2* ~ Geçmeyen Acılar
*3* ~ Beklenmeyen Misafir
*4* ~ Ben Daha Çok
*5* ~ Sır

BÖLÜM / 9

14.9K 796 248
By bayanclara

"Sözleri karıştırmazsın değil mi?"

Yanımda yürüyen Selim'e ters bir bakış atarak "Yok artık. Abartma istersen," diye söylendim.

"Ne bileyim," dedi gülerek. "Sınıftan çıktığımızdan beri heyecanlandığını söyleyip duruyorsun."

"Sadece iki kere söyledim," dedim homurdanarak. Gülmeye devam etti.

Bugün şarkı söyleyeceğimiz gündü ve şuan Selim'le beraber müzik odasına doğru ilerliyorduk. Kulüpteki kimseyi tanımadığımdan partnerim konusunda tek seçeneğim vardı, o da Selim'di. Zaten o da benden başkasıyla söylemek istememişti. Tam bir hafta boyunca sık sık olmasa da söyleyeceğimiz şarkıya çalışmıştık. Selim'in karışmaması üzerine şarkıyı ben seçmiştim. Okulda, genelde öğle aralarında şarkıya çalışmıştık ve hocanın bizi beğeneceğini düşünüyordum. Selim'in sesi sandığımdan da iyiydi ve gerçekten iyi bir uyum yakalamıştık.

Zemin kata indiğimizde tam odanın önüne gelince birden Selim'in telefonu çalmaya başladı. Onunla beraber duraksayıp Selim'in konuşmasını dinledim.

"Efendim?"

"..."

"Ne?"

Selim'in telaşlı sesiyle birden bende telaşlandım. Karşıdan gelen sesin ardından "Hangi hastane?" diye sordu. Gözlerimi korkuyla açtığımda "Tamam," diyerek telefonu kapattı.

"Melis benim acilen gitmem gerekiyor. Annem bayılmış."

"Bende geleyim mi?" diye sordum telaşla.

"Yok, yok," dedi elini omzuma koyarak. "Tansiyonu düşmüş. Serum takmışlar, şuan iyiymiş ama ben bu halde burada duramam. Sen Duygu hocaya söylersin tamam mı?"

"Tamam, tamam, hadi git. Bana haber vermeyi unutma, merak ederim. Çok geçmiş olsun."

"Sağ ol," deyip koşarak gitti. Kısa bir süre ardından baktıktan sonra kapıyı çalıp içeri girdim. Herkes gelmişti. Tek eksik bizdik sanırım, zira ilk performansını sergileyecekler sahnedeki yerlerini almışlardı bile. Duygu hoca beni görünce "Melis hadi acele et, başlıyoruz," dedi. Programlanmış gibi direk Batu'nun olduğu tarafa ilerleyen ayaklarım hızlandılar. Duygu hoca Selim'in yokluğunu fark etmeyip sahnedekilere işaret verdiğine bir şey demedim. Sıra bana gelince öğrenirdi nasıl olsa.

Batu'nun yanına oturduğumda Batu bana döndü. Bu arada sahnedekiler şarkı söylemeye başlamışlardı.

"Selim nerede?" diye sordu kulağıma eğilerek. Aynı şekilde fısıldayarak karşılık verdim.

"Annesi rahatsızlanmış. Hastaneye gitti."

"Ciddi bir şey miymiş?"

"Tansiyonu düşmüş sanırım. Bayılmış."

Batu kafasını sallayarak önüne döndüğünde bende sahnedekilere odaklandım. İkisi de kızdı ve hareketli bir şarkı söylüyorlardı. Aslında sesleri güzeldi ama sanki bu şarkı onlar için değilmiş gibiydi. Ya da bana öyle gelmişti, bilemiyorum.

Kızlar şarkılarını bitirince Duygu hoca onlara teşekkür edip yerlerine geçmelerini söyledi. Onların peşinden bu sefer iki çocuk çıktı sahneye. Ağır bir şarkı söylemişlerdi ve ne yalan söyleyeyim, cidden iyilerdi. Onlar da şarkılarını bitirince sahneden indiler.

"Melis ve Selim," dedi Duygu hoca. "Sıra sizde."

Ayağa kalkarak Duygu hocanın yanına gittim.

"Hocam Selim'in annesi rahatsızlanmış. Acilen gitmek zorunda kaldı. Tekim yani ben."

"A, öyle mi? Ciddi bir şeyi var mıymış?"

"Yok sanırım. Yani olsaydı söylerdi."

"Anladım ama onun için seni de askıya almak pek mantıklı olmaz. Sen şarkıyı tek başına söyleyemez misin? Ya da bildiğin herhangi başka bir şarkıyı?"

"Başka bir şey söylemesine gerek yok hocam."

Sesin sahibi ayağa kalkıp bize doğru gelirken şaşkınca baktım yüzüne.

"Ne oldu Batu?" diye sordu Duygu hoca da benim gibi şaşırarak.

"Söyleyeceği şarkıyı biliyorum. Yani birkaç defa Selim'le çalışırken denk gelmiştim. İsterseniz Selim'in yerine söyleyebilirim?"

Aklıma Batu'nun, biz Selim'le müzik odasında çalışırken birkaç defa bizi gördüğü geldi. Demek dinlemişti de. Ama şuan ki asıl olay Duygu hocanın yüz ifadesiydi. Aşırı şaşırmış görünüyordu.

"Batu, buraya geldiğinden beri hiç kimseyle düet yapmadın. Farkında mısın?"

Duygu hocanın sorusuyla bende şaşkınca Batu'ya bakarken "İstemezseniz söylemem yani bu kadar büyütecek bir şey yok," dedi umursamaz bir ifadeyle. Bu çocuk gerçekten fazlasıyla tuhaftı. Bir de bana garip olduğumu söylüyordu. Kendine bakmıyor olmalıydı.

Duygu hoca birden heyecanla "Yok, yok," dedi. "Bu fırsatı kaçırır mıyım? Hadi ikinizde sahneye, çabuk!"

Duygu hocanın aceleci tavrını garipseyerek Batu'nun peşinden gittim. Batu sahnedeki sandalyelerden birine oturup eline gitarı aldığında "Şarkıyı biliyor musun? Yani ben Selim gitar çalıyor diye notalara pek bakmamıştım," diye sordum.

"Sorun değil," dedi, ben yanındaki sandalyeye otururken. "Selim'le nasıl söylüyorsan aynı şekilde söyle. Kasma kendini. Hallederim ben."

"Pekâlâ," diyerek önüme döndüm. Duygu hocanın işaretiyle Batu gitarı çalmaya başladı. Bende kısa bir süre sonra oturanlara bakarak Uğur Akyürek ve Sena Kelahmet'in Beni Sever Misin adlı şarkılarına başladım.

Beni sever misin? Beni ister misin?

Kolumdan tutup tutup alıp alıp götürmek isterim seni

Yanımdan nehir gibi gelip bakıp bakıp denizlere doğru

Kısa arada dönüp Batu'ya baktım ve ona bakarak devam ettim şarkıya.

Güllerin mavisine bakıp

Aklımdan geçen rengi anlatsam kalbine doğru

Seninle gökyüzünde bir yerlerdeyiz

Kalbinden geçenleri dinlerim, ister misin?

Benim kısmım bitince sustum. Bu sefer o başladı söylemeye. Sesi... Gerçekten harikaydı. Ondan hiç beklemeyeceğim bir ses tonu vardı. Öylesine toktu ki sesi, tüylerimi diken diken etmişti.

Beraber söylememiz gereken yer geldiğinde ben de ona katıldım.

Seninle gökyüzünde bir yerlerdeyiz

Kalbinden geçenleri dinlerim, ister misin?

Şarkıyı bitirdiğimizde kopan alkış beğenildiğimizin göstergesiydi. Ne yalan söyleyeyim, gerçekten güzel söylemiştik. Hem de hiç prova yapmamamıza rağmen.

Duygu hoca gözlerindeki tuhaf ışıkla "Teşekkürler çocuklar, yerlerinize geçebilirsiniz," dediğinde ayaklanıp sahneden indik. Sahneye sıradaki grup çıkarken yerimize geçtik. Batu sandalyeye yayılarak kollarını kavuşturdu ve sahnedekileri izlemeye başladı.

"Ses tonun," dedim duraklayarak. "Farklı ve gerçekten güzel."

"Eh, işte," dedi beğenmezmiş gibi.

"Nasıl eh işte?"

"Öyle abartılacak bir yanı yok, ne iyi ne kötü."

"Bunları yalanlayıp egonu tatmin etmem için söylemiyorsundur umarım?" dedim inanamayarak. Çünkü eğer söylediklerinde ciddiyse sesinin değerini bilmeyen aptalın tekiydi.

Bana yandan bir bakış atıp "Egomu tatmin etmen için mi?" diye sordu. "Neden öyle bir şey yapayım?"

"Bilmem, onu sana sormalı. Hem başka biri olsa bu kadar iyi ayak uyduramazdı. Sanki Selim'le bana birkaç kez denk gelmiş gibi değil de, bizi birkaç kez dinlemiş gibisin?"

"Selim'le bu kadar güzel söylemiyordunuz," dedi umursamaz bir tavırla.

"Hah," dedim inanamayarak. "Tam bir egolu hödüksün."

"Kaç oldu bu?" diye sordu bana dönerek.

"Ne, kaç oldu?" diye sordum anlamayarak.

"Hödük deyişin. İki mi, üç mü? Yoksa daha mı fazla?"

"Onu mu sayıyorsun?" dedim inanamayarak.

Cevap vermeyip önüne döndü.

"Gerçekten hödüksün," dedim sinirle.

"Dört etti."

Sabır dilenerek önüme döndüm ve şarkı söyleyenleri dinlemeye başladım.

ღ ღ ღ

Nihayet herkes şarkısını söylediğinde Duygu kısa bir bekleyişin ardından bize döndü.

"Evet, çok düşünmeme gerek yok aslında. Kafamdaki isimler net ama yine de size sorayım. Sizce kimi seçmeliyim?"

"Bence," dedi çocuklardan biri. "Batu'yla Melis olmalı. Yani şuan niye kendim söylemiyorum diye triplere girmeyeceğim ve direk sonuca odaklanacağım. Sonuçta tatile grubu götürecekler. Eğer onlar seçilirse Uludağ'a gitme şansımız artar."

"Bence de," dedi çocuğun yanındaki kız. Onun peşinden birkaç kişi daha aynı şeyi söyleyince şaşkınlıkla Batu'ya baktım. Çok rahattı. Sanki böyle olacağından eminmiş gibiydi. Yani iyi söylediğimizi biliyordum ama böyle diğerlerinin de direk bizi seçmeleri şaşırtmıştı beni.

"Tamam, tamam," diyerek gürültüyü hızla susturdu Duygu hoca. "Bende sizle aynı fikirdeyim. O halde, bizi yarışmada temsil edecek ikili Batu ve Melis oldu."

Bu seçilme işinin iyi miyoksa kötü mü olduğundan emin değildim. Tek bildiğim bu tatili istediğimdi.Yani sınav öncesi, böyle kötü şeylerin ardından bana iyi gelebilirdi. Bununiçin gerçekten uğraşacaktım. Hem yarışmayla, hem de Batu'yla...

Continue Reading

You'll Also Like

480K 13.8K 52
alev:OĞUZ BEN ASIK OLDUM!!! oğuz:YİNE KİME AMK????!! alev:acar'a oğuz: siktir!
25.2M 900K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...
792K 46K 34
Kuru öksürükleri durmadı bir süre. Boğazının acısını ben hissetmiş gibi yüzümü buruşturdum. Hastalığı benden kaptığı için kendimi iki kat kötü hissed...
514K 16.9K 11
Doğum gününde ailesini kaybeden Almira Dolunay Soylu aylar sonra abisine gelen bir telefon çağrısıyla hastanede bebeklerin, nedeni belli olmayan bir...