Kalp Kırıkları (TAMAMLANDI)

By eesmerr12389

62.8K 3.7K 445

Didem için öyle kutsal bir kelimeydi ki ''Kardeş'' kelimesi. Onunla ilgilenen dört tane erkeği o kutsal... More

♥Kalp Kırıkları♥
-1. BÖLÜM-
-2.BÖLÜM-
-3.BÖLÜM-
-4.BÖLÜM-
-5.BÖLÜM-
-6.BÖLÜM-
-7.BÖLÜM-
-8.BÖLÜM-
-9.BÖLÜM-
-10.BÖLÜM-
-11.BÖLÜM-
GERİ GELDİM :))
-12.BÖLÜM-
-13.BÖLÜM-
-14.BÖLÜM-
ANKET
-15.BÖLÜM-
-16.BÖLÜM-
-17.BÖLÜM-
-18.BÖLÜM-
-19.BÖLÜM-
-20. BÖLÜM-
-21.BÖLÜM-
Kesit
-22.BÖLÜM-
-23.BÖLÜM-
-25.BÖLÜM-
-26.BÖLÜM-
-27.BÖLÜM-
-28.BÖLÜM-
-29.BÖLÜM-
-30.BÖLÜM-
-31.BÖLÜM-
-32.BÖLÜM-
-33.BÖLÜM-
-34.BÖLÜM-
-35.BÖLÜM-
-36.BÖLÜM-
-37.BÖLÜM-
-38.BÖLÜM-
-39.BÖLÜM-
-40.BÖLÜM-
-41.BÖLÜM-
-42.BÖLÜM-
-43.BÖLÜM-
-44.BÖLÜM-
-45.BÖLÜM-
FACEBOOK GRUBU
-46.BÖLÜM-
-47.BÖLÜM-
-48.BÖLÜM-
-49.BÖLÜM-
-FİNAL-
-YENİ FİKİR-
Özel Bölüm

-24.BÖLÜM-

791 55 5
By eesmerr12389


DiDEM

Alper... Dün ne demişti bana, sevgilim olur musun? Kabul etmiştim can ata ata. O kadar çok bağlanmışım ki ona. Gitmesini istemiyorum, gitmesinden korkuyorum. Belki alışkanlık oldu onu her zaman görmem, belki de gerçekten bir şeyler hissediyorum ona karşı. O da aynı duyguları bana karşı mı hissetmeye başladı yoksa? Belki de sadece bana acıdığı içindir.

'Salak mısın yoksa salak taklidi mi yapıyorsun?' diyen iç sesime gözlerimi devirdim. 'İnsan hiç aşık olmadığı birine acıdığı için sevgilim ol der mi?' Doğru demezdi değil mi? niye böyle bir şey yapsın ki? Geri zekalı mı bu adam? Yani tamam biraz geri zekalı olabilir de. Aman ya, düşünmek istemiyorum artık.

Üzerime siyah dar pantolon ve üzerime de kolları yırtık bir kazak giydim. Saçlarımı düzleştirdikten sonra deri ceketimi de alıp salonaindim. Alper'e baktığımda spor lacivert bir gömlek ve siyah bir pantolon giymişti. Gayet uyum içerisindeydik bence. O da üzerine deri ceket giyince gülümsedim, ''Ne karanlık bir çiftiz be,'' diye mırıldandım. ''Olsun siyah tek tonda güzeldir,'' diyerek elimi tuttu ve dışarıya doğru yürüdük. Aynı olan ayakkabılarımızı da giydikten sonra dışarıyaçıktık. durdum ve onu da durdurdum. Soru soran bakışları bana döndüğünde, ''Fırtınayla gidelim mi?'' diye sordum. Gözlerini devirid, ''donmak mı istiyorsun? Salak salak konuşma,'' yeniden elimi tuttu ve arabya ilerledik.

''Küçük bir düğün salonunda olacak düğün, öyle büyük bir şey bekelme,'' dediğimde bakışlarını yoldan ayırmadan konuştu, ''düğün umurumda bile değil, sen istedin diye gidiyorum.'' Bu cümlesi beni çok mutlu etmişti. Benim için... Canım sevgilim benim.

Düğün, komşumuzun kızının düğünüydü. Sırf herkesin sevgilimle bizi görmesini istediğim için gidiyordum, Alper de söylediği gibi ben gitmek istediğim için gidiyordu. Mahalleli kaç aydır evli olduğumu ama hiç görünmediğiğmi sorguluyormuş, Meryem Sultan öyle söylemişti. Bende fırsat olduğunu düşünerek düğüne gitmeye karar verdim. Orada belki canımı sıkan insanlarda olacaktı-Mert gibi-ama umurumda değildi. Ben onu hayatımdan çıkarmıştım. O benim hayatımda olmayı hak etmeyen biriydi. Kafamı onun için yoramazdım.

Arabadan indiğimizde Alper yeniden elimi tuttu. Bu beni shiplendiği anlamına geliyordu ve beni çok mutlu ediyordu. sanırım onunla mutluydum, huzurluydum. O kısa süre içinde benim hayatım olmayı başarmıştı. Mutluluğum, sevincim, her şeyimdi o benim.

Düğün salonuna girdiğimizde herkesin bakışları bizim üzerimizdeydi. Miraçları gördüğümüzde onlara doğru ilerlemeye başladık. Herkes şaşkındı, böyle yakışıklı bir kocaya sahip olduğum için. kimi evde kalmış kızlar bana kıskanç bakışlarını bana gönderiyordu. Eline daha çok tutundum, o da bunu fark etmiş olmalı ki daha çok sıktı elimi. Masyaa geldiğimizde birbirimize sarıldıktan sonra oturduk. Bulut'un gelmesini beklemiyordum ama Cenk'te yoktu. Neden gelmemişti acaba?

''İyiymisiniz yavrularım?''

Sevecen bakışlarını bize gönderen Meryem Sultan'a tebessüm ettim ve ikimizde aynı anda, ''İyiyiiz,'' dedik. Bu duruma gülmeden edemedim. İkimizinde aynı anda cevap vermesi çok hoşuma gitmişti. Daha müzik falan yoktu salonda. Gelin ve damat geldiğinde başlayacaktı galiba. Buralarda öyle olur, gelin ve damat geldikten sonra müzik başlar. Tabi ben düğün bile yapmadığım için Alper'in bunu bilmemesi doğaldı. ''Cenk nerede?'' diye sorduğumda Miraç sırıttı, ''Sevgilisiyle gelecek o,''

Şaşkınlıkla ona baktım, 'playboy sevgili yaptı öyle mi? doğru mu duydum acaba?'' diyerek güldüm. Tuhafıma gitmişti, ondan böyle bir şey beklemiyordum. Ne bileyim o playboy du. Sevgili yapmazdı. Hergün başka kızlarla takılırdı. Sevgililik ona uzak gibiydi.

''Doğru duydun kardeşim. Sonunda yaptı,'' diyerek geriye yaslandı Miraç. ''Darısı senin başına,'' diyerek Alper kolunu omzuma attı. ''Bakalım nasip,'' diyerek geçiştirdi, Miraç bizi. ''Bu gidişle olmayacak oğlum,'' diyerke isyan edince, Miraç ayağa kalktı, ''Ben hava alıp geleceğim, dedikodumu yapmayın,'' diyerek dışarıya doğru ilerledi.

Bir süre öyle oturduktan sonra yanımızaadını hatırlamadığım komşu teyzelerden biri geldi. Yanımıza oturduktan sonra Alper'le ikimizi süzdü. ''Kız, Meryem bu damadın mı?'' Meryem Sultan gülümseyerek yerinde dikleşti, ''He ya damadım,'' Kadın biraz daha bizi süzdükten sonra, ''Pekte yakışıklıymış'' diyerek güldü ve daha sonra eliyle omzumda vurdu, ''Nerden buldun kız hem böyle yakışıklı hem zengin kocayı,''

Tebessüm etmekle yetindim. Kadına sinir olmuştum. Ulan sana ne nereden bulduysam buldum, sen de mi bulacaksın bu yaştan sonra. Alper'in güldüğünü görünce kolumu yavaşça karnına geçirdim ve kaşlarımı çattım, ''Gülme,'' diyerek fısıldadım. ''NE yapayım,'' diyerek gülmeye devam ettiğinde bende gülmeye başladım. Onun gülmsei benim gülmeme neden oluyordu.

Karşıdan gelen Cenk ve yanındaki kızı görünce gülmeyi kestim. Bu kız tanıdığım biri değildi. Uzun kahve tonunda saçları vardı. Esmerdi ve uzun boyluydu. Siyah bir elbise giymişti ve gayet tatlı bir kıza benziyordu. Yanımıza gelince gülümsedi Cenk,

''Merhaba gençler,'' dedi ve eliniğ tuttuğu kızı işaret etti, ''Bu sevgilim Esila,'' kız bize gülümseyince tebessüm ettim. ''Bu sana bahsettiğim Meryem Sultanım,'' dediğinde kız Meryem Sultanın elini öptü, terbiyeli bir kıza benziyordu. Daha sonra bakışlarını bize çevirdi, ''Bu kız kardeşim Didem ve bu da kocası Alper,'' dediğinde kız benle tokalaştı, Alper elini uzatmadı sadece başını sallamakla yetindi. Ne doğru bir davranıştı, aferin Alper Arslan.

Masaya oturduklarında Cenk gülümseyerek anlatmaya başladı. ''Bir hafta önce tanıştık biz. Esila'nın arabasına çarptım, sonra muhabbet sürdü gitti,'' dediğinde yüzündeki gülümsemeden mutlu olduğunu görebiliyordum. Mutluluk kardeşime yakışıyordu. Ama bir hafta da sevgili olmak, bana göre değildi. Sonuçta biz Alper'le dört ay sonra anca sevgili olmayı başarabilmiştik. Bunlar bu hızla dört ay sonra evlenirler, bir yıl sonra da çocukları kucağında olur.

Miraç da gelmiş sohbetimize o da katılmıştı, ''Doğruyu söyle lan bilerek mi çarptın kızın arabasına,'' Cenk gülümsemeye devam etti, ''Yok be kardeşim tamamen tesadüftü.''

Miraç'ın cevap vermesine kalmadan, solistin sesi yankılandı salonda. ''Değerli misafirler, hepiniz hoşgelsiniz!'' salonda alkışlar yükseldi ve sonra gelin ve damat içeriye girdi. Pek bakmadım o tarafa doğru, ben gelinlik giyememiştim ya, ne bileyim sanki içimde bir düğüm oluşuyordu. Sahi neden giymemiştim? Hepsi Alper'in yüzündendi. Bu kadar acele etmeseydi dört ayı öyle geçirseydik şimdi düğün tarihi belirliyor olabilirdik. Ama olmadı biz tersten geliyorduk. İlk önce evlilik daha sonra sevgililik. Gariptik.

İkinci dans müziği çalmaya başlayınca Cenk ve Esila dansa kalktılar. Bakışlarımı Alper'e çevirdim nedensizce. Dans etmesini biliyor muydu acaba benim mağara adamı? Ya da benimle dans etmek ister miydi?

Yavaşça sandalyeden kalktı ve elime uzandı, gülümseyerek. Bu da dans etmek istediğini kanıtlıyordu. Yavaşça ayağa kalktım ve onun beni piste götürmesine izin verdim. Kollarımı boynuna doladığımda oda aynı şekilde belime doladı ve kendimi ona yasladım. Şarkının sözlerinin içime sinmesine izin verdim.

''Öyle savunmasız bir zamandı,

Bulduğunda beni,

Sen başlattın, boyun eğdim.

Kabullendim seni''

''Teşekkür ederim,'' diye fısıldadığımda, ''önemi yok sevgilim,'' dedi. Tam ona sarılmış bir şekilde dans ederken göz göze geldiğim insanla korkmam bir oldu. Neden buradaydı, neden bana öyle bakıyordu. Ama bu mutluluğumu bozmasına izin veremezdim. Başımı korunmak amacıyla Alper'in boynuna gömdüm ve müziğin ritmine uyarak dans etmeye devam ettim.

''Bu sözlerim sitem değil ama,

Yazık değil mi bana?

Çok yalnızdım kaybolmuştum,

Sığındım işte sana.''

Alper kollarını belime daha çok doladı. ''Bundan sonra hep bana sığın olur mu sevgilim,'' dediğinde başımı boynundan kalkdrıdım ve bakışlarımızı birleştirerek başımı olumlu anlamda salladım. Ona sığınmaktan başka çarem yoktu ki.

''Yanımda kal, yanımda kal

Düşlerin yetmez ki bana,

Yanımda kal yanımda kal,

Çok geç rastladım sana.''

''Sana geç rastlasam da, seni geç anlasam da, iyi ki yanımdasın sevgilim. Hep yanımda kal,'' diyerek ona kocaman sarıldım. Ona sığınmayı o kadar çok seviyordum ki. Onunla yaşamayı, onunla olmayı.

Şarkı bittikten sonra yerimize oturduk. Cenk ve Esila hala dans ediyorlardı. Bense etrafıma bakınıyordum, acaba hala beni mi izliyor diye. Neden böyle takıntı haline getirmişti beni bu adam? Ne istiyordu benden? Ne kötülük etmiştim ben ona, kardeşim demiştim, dostum demiştim. Hasta bir kişiliği vardı, belki de tedavi olması gerekiyordu. Yoksa başıma bela olcak gibi görünüyordu.

''Sorun mu var?'' diye sorduğunda başımı olumsuz anlamda salladım. ''Miraç'ı merak ettim de,'' diyerek geçiştirdim. Beni yine kollarının altına aldı, ''sigara içmeye gitti,'' diyerek kendince içimi rahatlattı. Belki gerçekten onu merak etseydim içim rahatlardı ama asıl merakım Miraç değil, Mert'in etrafta olup olmadığıydı. Oldukça korkutuyordu beni.

''Alper!'' diyerk bize koşan Miraç karşısında yüreğim ağzıma geldi. Neden koşuyordu bu böyle. Alper onu öyle görünce ayağa kalktı, ''Hayırdır?'' diye sorduğunda Miraç soluk soluğaydı. Hepimiz telaşlanmış, ayakta onun bir şeyler demesini bekliyorduk. Miraç nefesini düzenledikten sonra konuşmaya başladı.

''Alper, arabanı yakmışlar kardeşim!''

***

Yorum istiyorum! :) :)


Continue Reading

You'll Also Like

1M 13.9K 35
Aşık olduğu adamın evleneceğini öğrenen Mavi, çareyi en yakın kız arkadaşında bulur. Düğüne kısa bir süre kala acilen bir plan yapmaları gerekmektedi...
325K 28.2K 17
Sertçe yutkundum ve kısık çıkan sesimle "Çok acıyor mu?" diye sordum. "Evet ama senin ölmüş olman daha çok acıtıyordu." dedi. Gözlerimin dolmasına en...
800K 52.2K 46
Çilek Alança Yıldırım mı yoksa Çilek Alança Saruhan mı demeliyiz? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek, ailesinin gerçek olmadığını ve küçük...
153K 10.4K 19
17 Yıl sonra gerçekleri öğrenen Bade, yıllardır onu arayan abilerine giderse. Azıcık dram. Bolca eğlence. Bolca aksiyon. Bir tutam da kaos. Daha...