Heart By Heart || Z.M

By demetrialeyna

109K 5.9K 3.4K

"Seninle ben, tutsak olan her şeye bağışlanan özgürlük gibiyiz Marie" © Tüm Hakları Saklıdır. | ©All Righ... More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
15
16
17
18
19
20
KARAKTER TANITIMLARI
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
FİNAL
Ek Final (Mutsuz Son)
Özel Bölüm
Özel bölüm 2
Özel Bölüm 3

14

2K 107 119
By demetrialeyna

Multimedia'da çiftimizin kıyafetleri bulunuyor. Belirtilen yere kadar, Parachute - Kiss Me Slowly ile okuyun. Belirtilen yerden sonra, multimediada ki Rihanna - Cry'ı dinleyin.

Klasik bir takım elbise giyinmiş, kravat takmıştı. Mavi gözleri eskisi gibi parlamıyordu yada benim umurumda değildi.

"Biraz konuşabilir miyiz?" Dedi karşıma geçtiğinde. Başımı iki yana sallayıp gitmeye başlamıştım ki, eli koluma dolandı. Kendimi hızla geri çektim. Bana dokunmasından tiksinti duymuştum.

"Marie sakin ol lütfen sadece konuşmak istiyorum" gözlerine bakıp alayla güldüm. "İnsanlar konuşabilir Calep, senin gibi yaratıklar değil" dedikten sonra arkamı dönüp yürümeye başladım. Ondan hala korkuyorum ve vücudum zangır zangır titriyordu. Sürgülü kapılar beni görmeden önce Zayn'i görüp açılmıştı.

Şaşkınlıkla suratına bakarken, bir bana bir Calep'e baktı. "Bu kim?" Dedi dik dik Calep'e bakarken. Gülümsemeye çalıştım. "Zivella Holding'ten bir arkadaşım" kuşkuyla bana baktığında gerilmiştim. Saçma sapan gülmeye başladım yine. Elini tuttum. "İçeri geçelim mi? Üşüdüm" dedim masum bir şekilde. Başını sallayıp içeri girdi. Merdivenlerden inerken Calep'e bakmıştım. Suratında tehlikeli bir şekilde gülüş vardı ve bu beni korkutmuştu. Belli etmemeye çalışarak salona girdim.

Babamların bulunduğu masaya geldiğimizde, daha büyük çaplı bir şok geçirmiştim. Calep'in babası, Drake ve annesi Rachel buradaydı. Rachel beni gördüğünde dikkatlice süzdü. Bu kadını oldum olası sevememiştim. Çok iğneleyici konuşur, bakışlarıyla insanı rahatsız ederdi.

"Marie" dedi yavaş bir şekilde. Gülümseme gereği bile duymadım. "Merhaba" dedim mavi gözlerine bakarak. "Ne kadar güzel olmuşsun" diyen Drake amcaya baktım. Onu severdim. Gülümsedim. "Teşekkürler" Zayn'in belimden çekmesiyle masanın tam önüne geldim ve bir bardak su içtim. Onlar iş konusuna geri dönerken, kulağıma doğru eğildi.

"Ayağın ağrıdıysa gidebiliriz" ayağım ağrımamıştı fakat sıkılmıştım. "Gidelim" dedim gözlerine bakarak. O, Yaser amcaya haber verirken bende babamın yanına geçtim.

"Özür dilerim bölüyorum ama, babacım ben eve gidiyorum" Başını sallayıp yanağımdan öptü. "Zayn bırakacak değil mi?" "Evet" dedim gülümseyerek. Rachel, bir süre bana baktıktan sonra Zayn'e dönmüştü.

"Tamam kızım" babamın onayı üzerine çantamı masadan aldım ve Zayn'in uzattığı elini tuttum. "Şu kadını hiç sevmedim" dedi merdivenleri inerken. Kıkırdadım. "Bende sevmem" Başını çevirip bana baktı. "Tanıyor musun?"

Evet, eski erkek arkadaşımın annesi.

"Zayn bu camiayı biliyorsun, herkes birbirini tanır" dedim gülerek. Konu o âile olunca, Zayn'e yalan söylediğim için kendime kızıyordum fakat en ufak açığım ile arap söküğü gibi açılırdı herşey. Onlar, yalanımı bile hak etmiyordu aslında.

Merdivenlerden inip mekândan çıktık. Araba geldiğinde bindik. Yine elimi tutup vitesin üzerine yasladı. Gülerek ellerimize baktım. "Niye gülüyorsun?" Desede oda gülüyordu. "Alıştın bu şekilde araba kullanmaya" dedim kıkırdayarak. Dilini dişleri arasından çıkartıp başını salladı.

"Sana çok pis alıştım ben" dedi ardından. Elimi uzatıp baş parmağım ve işaret parmağımı yanaklarına değdirip sıktım. Dudakları öne doğru çıkmış ve büzüşmüştü bu hareketimle. Kahkaha atmaya başladığımda gülerek suratını çevirdi. "Çok tatlı olmuştun!" Dedim kahkahalarım arasından.

"Oyuncak arıyorsun kendine" dedi gülerek. Omuzlarımı silktim. "Sevgili demek, oyuncak demek, yemek demek, su demek. Herşey demek kısacası" yaramaz bir şekilde gülerek bana döndü. Gelecek ve beni kıp kırmızı edecek cümleyi bekledim.

"Sevgiliyi yemek konusunda çok iyiyimdir" gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldığımda kahkahası arabayı doldurmuştu.

"Öküzsün" diye tıslayıp camdan dışarı bakmaya başladım. "Demek öküz seviyorsun" "Zayn!" Omzuna geçirdim. Her söze, bir lafı vardı ve bu sinirimi bozuyordu. Kahkahası yükselirken daha fazla ciddi kalamamıştım. Bende onunla birlikte güldüm.

*Ertesi Sabah*

Çayımdan son kez bir yudum alıp masaya bıraktım. Ayağa kalkıp annemi ve babamı öptüm. "Kızım gitmeseydin bugün?" Diyen babama döndüm. "İşler birikti baba halletmem lazım, tasarımlar bitmedi henüz" Başını salladı. "Çok yorma ama kendini" "Tamam merak etme" mutfaktan çıkıp merdivenleri yavaşça tırmandım. Vestiyere bıraktığım çantamı alıp aynadan kendime baktım. İçimde garip bir his vardı ve nefesimi kesiyordu. İyi düşünmeye çalışıp kendime bakarak gülümsedim.

Kırmızı tulumumu düzeltip bileğimdeki sargıyı gizledim ve evden çıktım. Araba kullanamadığım için taksi çağırmıştım. 5 dakika sonra gelen taksiye binip şirketin adresini verdim. Zayn'den bir şeyler saklamak hiç içime sinmiyordu ve Calep'in o gülüşü eline koz verdiğimi kanıtlıyordu. Her ne kadar anlatmak istesemde bu kolay değildi. Sıradan bir aldatma olayı olsa anlatırdım fakat sonrasında olanlar beni bitirmişti. Rehabilitasyondaki günlerim aklıma geldikçe, ona olan nefretim büyüyordu.

Şirkete geldiğimizde taksicinin parasını ödeyip arabadan indim. Şirkete girip asansöre bindim ve odama çıktım. Zayn henüz gelmemişti. Gab'i aradım.

"Güzelim" diyerek açtı telefonu. Gülümsedim. "Nasılsın Gab?" "Ben iyiyimde sen kötüsün sanki?" Ses tonumdan nasıl olduğumu anlayan bir arkadaşa sahiptim ve bu dünyanın en güzel şeylerinden birisiydi.

"Dün gece baloda Calep karşıma çıktı" dedim sıkıntıyla. "İnanamıyorum! Ne dedi? Zayn yanında mıydı?" "Hayır yanımda değildi. Daha sonra geldi ve ona yalan söyledim" derin bir nefes alıp verdi. "Marie anlatman gerek artık. Ne kadar zorlarsan sonuçları o kadar kötü olur" "Haklısın, bugün anlatacağım" "En doğrusu birtanem" gülümsedim. "Neyse, ben çizimlerimi bitireyim konuşuruz sonra" "Tamam, kolay gelsin" "Teşekkür ederim Gab" "Rica ederim" telefonu kapatıp kenara bıraktım. Çizim kâğıtlarımı çıkartıp yarım bıraktığım bayan tasarımını tamamlamaya başladım.

"Günaydın hayatım" Kapıdan giren Zayn'e bakıp kalemimi masaya bıraktım. Kırmızı uzun kollu kazak giyinmiş, kollarına kadar çekmişti. Siyah pantolon, siyah ayakkabı kombini yapmıştı. "Günaydın" Dedim gülümseyerek. Yanıma gelip alnımdan öptü. Kalçasını masama yaslayıp çizimlerime göz gezdirdi. "Ayağın nasıl oldu?" Dedi bana dönerken. "Acıyor biraz ama ilaçlar fayda ediyor" Başını salladı. Masasına geçip telefonunu bıraktı ve oturup benim gibi çizim kâğıtlarını çıkarttı.

***

Birkaç saat çizim yaptıktan sonra ikimizde yorulmuştuk. Her ne kadar fiziki bir iş yapmasakta beynimizi zorluyor, parmaklarımızı kullanıyorduk ve bu yeterince yorucuydu. Saate baktım. 14:52. "Öğle yemeğine mi çıksak?" Önerisi üzerine ona baktım.

"Olur" Dedikten sonra ayağa kalktım. Sanırım, öğle yemeğinde anlatabilirdim. Sandalyemin arkasına astığım uzun siyah hırkamı alıp üzerime geçirdim ve çantamı alıp yanına gittim. Elimi tuttup bana baktı. "Uyumlu olmuşuz" Dedi ardından. Gülerek başımı salladım. "Kalp kalbe karşıymış" Odadan çıkıp asansöre bindik. "Caddenin başındaki restorantamı gitsek? Çok uzaklaşmayalım" Dedim ona bakarak. Çenesini kaplayan sakalları, uzun ve sivri burnu, dolgun dudakları çok güzeldi. Fazla güzel.

"Olur" Şirketten çıkıp restoranta yürüdük yavaş yavaş. "Marie! Gel!" Diyerek beni çekiştirmeye başladı. "Zayn! Ne yapıyorsun?" Dedim peşinden sürüklenirken. Sinema salonunun önüne kartondan insan şekilleri koymuşlardı ve baş kısımlarında delik vardı. "Hadi sen şuna geç" Diyerek tonton kadını gösterdi. Gözlerimi devirdim. "Asla olmaz!" "Hadi ama Marie!" Omuzlarımı silktim. Sinema görevlisine telefonunu verip yanıma geldi. Birlikte ikili kartonların arkasına geçtik. Tonton kadının arkasına Zayn, tonton amcanın arkasına ben geçmiştim.

Sinema görevlisi gülerek bir kaç pozumuzu çekti. Kartonların arkasından çıkıp onun yanına gittik. "Teşekkürler" Dedim Zayn çoktan fotoğraflara bakarken. Adam gülümsedi. "Rica ederim, hala sizin gibi âşıkların kaldığını görmek güzel" Zayn, adamın söylediği şeyler ile donmuştu. Susup bir tepki vermesini bekledim. Âşka inanmadığını daha önce söylemişti ve şu anda bir başkasından, bana âşık olabileceğini duymuştu.

"Gidelim mi?" Dedi bana bakarak. Adama gülümseyip el salladım ve yanına gittim. Yan yana yürüyor, etrafımızdaki insanlar hakkında konuşuyorduk. Bazılarıyla dalga geçip gülüyorduk ve bu çok eğlenceliydi.

"Marie şuna bak, sirk gösterisinden kaçmış paylanço gibi" Bakışlarını takip ettim. Oldukça mini giyinmiş bir kızı gösteriyordu. Suratında en az 3 kilo makyaj vardı fakat benim dikkatimi çeken, Zayn'in mini etekli bir kıza bakmış olmasıydı. "Zayn" Dedim sinirle. Gülerek bana döndü. "Efendim sevgilim?" Elimi saçlarına daldırdım. Kısa oldukları için daha çok acıyacaklarını biliyordum. Başını aşağı doğru eğerken, acıyla inlediğini duyuyordum.

"Tamam! Tamam bırak bir daha yapmayacağım!" Gülerek elimi saçlarından çektim. Anında doğrulup, saçlarını düzeltti. Kıkırdayarak ilerlemeye devam ettim. Homurdanarak yanıma geldi ve ellerimizi kenetledi. "Cadısın" Ona dönüp dil çıkarttım. Yağmur hızla yağmaya başladığında insanlar etrafa kaçışmaya ve bizde koşmaya başladık. Ayağım sızlıyordu fakat yağmur çok şiddetli yağdığı için durmuyordum. Sonunda restoranta geldiğimizde ikimizinde saçları ıslanmıştı. Suratıma yapışan saçlarımı geri atıp gülümsedi. Cam kenarı bir masaya geçip yemeklerimizi söyledik. Menüleri alıp giden garson, masaya bir gazete bırakmıştı. Hırkamı çıkartırken, Zayn gazeteyi okumaya başlamıştı.

*Multimedia'da ki şarkıyı açabilirsiniz*

"Marie" Dedi şaşkınlıkla. Hızla ona döndüm. Bakışlarını gazeteden alıp bana çevirdi. Bakışlarında çok garip bir duygu vardı. Gazeteyi alıp okudum.

'Görünüşe göre, eski sevgililer arasındaki buzlar erimeye başlamış. Zayn Malik'le ilişkisi olan Marie Russell, Calep Zivella ile görüntülendi!'

Altındaki fotoğraflar dün geceye aitti. Büyük ihtimalle bizim bulunduğumuz binanın karşısındaki binadan çekilmişti. Ellerim titremeye, kalbim oldukça hızlı atmaya başlamıştı. "Zayn" Dedim ona bakarken. Hızla yerinden kalkıp restoranttan çıkmaya başladığında ayağa kalkıp,  ayağımın acısını umursamadan peşinden çıktım.

Çok hızlı gittiği için merdiven bitiminde yakalayabilmiştim ancak. Kolundan tutup çevirdim. "Beni dinle!" Başını iki yana sallayıp ruhsuz bir gülüş yerleştirdi yüzüne. Sadece 10 dakika önce dünyanın en sıcak insanı olan bu kişi, şu anda aramıza duvarlarını yerleştirmişti. Onu kaybetme düşüncesi bedenimi ele geçirdiğinde nefesim kesildi.

"İnandım. Sana inandım. Gülüşüne inandım. Kalbine inandım. Masum görüntüne inandım. Hepsi bir oyundu değil mi? Şirket batacağı için ortaklık yeterli olmayacaktı. Sizi daha çok ön plana çıkartması gereken bir şey arıyordun ve beni buldun. Dediğin gibi, ben senin için bir oyuncaktım. Ben sana âşık olmuştum" Gözlerimden yaşlar bir bir süzülürken, kalbim sözleriyle parçalara ayrılıyordu. "Ben sana anlatacaktım" Dedim sessizce.

My mind is gone, i'm spinning round
Aklım gitti,dönüp duruyorum

And deep inside, my tears i'll drown
Derinlerde,gözyaşlarımda boğulacağım

I'm losing grip, what's happening
Kontrolü kaybediyorum, ne oluyor?

I stray from love, this is how I feel
Âşktan ayrılıyorum, böyle hissediyorum  

"Ne zaman? İşin bitince mi? Neden bana yalan söyledin? Neden onunla konuştun Marie? Neden?!" Oldukça yüksek bir sesle bağırmıştı üzerime gelirken. Omuzlarımdan tutup sarstı. Hıçkırığım yükselmişti hareketleriyle. Etraftaki insanlar dönüp bize bakıyordu. Yağmur şiddetini arttırmıştı ve sırılsıklam olmuştuk ikimizde. "İçeri geçip konuşalım, hasta olacaksın" Dedim kollarından tutarak. Ellerime, tiksindiği bir şeye bakarmış gibi baktı ve kollarını silkip geri gitti.

"Anlat" Dedi düz bir şekilde. Hıçkırarak ağlamaya devam ettim. Burada, insanların içerisinde anlatamazdım. Ona anlatmak için bile, ne kadar zaman beklemiştim. Burada olamazdı bu konuşma. "Burada olmaz Zayn" Dedim yalvarır gibi. "İçeri geçene kadar ne kadar destekli bir yalan bulabilirsin ki?" Ruhsuz bakışları, soğuk sözleri canımı yakıyordu. Canımdan bir parça olmuş bu kişi, benliğimden alarak gidiyordu.

"Bitti" Fısıltısını duyduğumda, başımı kaldırıp gözlerine baktım. Bir hıçkırık dudaklarımdan çıktı. "Ağlama artık. En az bakışların ve gülüşlerin kadar yapmacık geliyorlar" Derken, ezici bir şekilde bakmıştı bana. Sözleri altında ezildiğimi hissettim. Arkasını dönüp giderken, peşinden gidecek gücü kendimde bulamamıştım. Cadde boyunca yürürken, onu göremez oldum. Gözlerim dolmuştu ve insanlar onu kapatmıştı.

Now i'm, in this condition
Şimdi ben,bu haldeyim

And i've, got all the symptoms
Ve bütün belirtilerine sahibim

Of a girl with a broken heart
Kalbi kırılmış bir kızın  

"Gitme" Dedim kendi kendime. Sesim çok güçsüz çıkmıştı. "Lütfen beni burada bırakma" Sesim titremişti bu sefer. Öylece, sokakta duruyordum ve onun arkasından bakıyordum. Biliyordum, o bana kıyamaz geri gelirdi. Birazdan gelecek ve beni dinleyecekti.

"Bende sana âşığım. Geri gel" Derken yere çökmüştüm. Yerdeki çamurlar, tulumuma bulaştı. Ellerimi bacaklarımın üzerinde birleştirdim. Gözyaşlarım ellerimi ıslatıyordu. Başımı eğip ellerime bakmaya başladım. Onun ellerinin, burada olması gerekiyordu. Gözlerinin, gözlerime olması gerekiyordu. Kollarının, etrafımda sarılı olması gerekiyordu. Kalbinin, bana ait olması gerekiyordu. 

"İyi uykular küçük hanım" Tüyler ürpertici ses kulaklarıma dolduğunda, çırpınmaya çalıştım fakat kolunu boynuma dolayıp, ağzıma pamuk bastırdı. Sık sık nefesler alırken, karanlık gördüğüm son şey olmuştu.

This time was different
Bu sefer farklıydı

Felt like, I was just a victim
Aynı bir kurban gibi hissettim

And it cut me like a knife
Ve bu beni bir bıçak gibi kesti   

Yorum yapmayı unutmayın!

Continue Reading

You'll Also Like

473K 21.1K 78
"Ben sadece oğlu için yaşayan bir adamım. Benden aşkına karşılık bekleme."
1.6K 231 22
Kapıları sürgülü bir gerçekti. Kimse görmüyordu. Duvar siyahtı,kapı siyahtı. Kimse görmüyordu onun gördüğünü. Gözlerinin önündeki şeyi görememişlerdi...
434K 6.7K 29
UYARI!! Arada yaş farkı çok ve 18+ sahneler var. Rahatsız olacaklar okumasın. TAMAMLANDI!. ~ Sanırım gözlerinde kaypoldum..
613K 67.7K 40
çapkın bir omega olan kim taehyung, kızgınlıklarını geçirmek için gözüne alfa jeon jungkook'u kestirir