44

1.2K 93 27
                                    

Kafede biraz daha oturduktan sonra herkes sevgilisini alıp gitmişti. Zayn'in beni getirdiği yere baktım. "Burada ne yapacağız?" dedim kaşlarımı çatarak. Huzur evinde ne işimiz vardı ki?

"Seni hayatımdaki en önemli birinci kadınla tanıştıracağım" aklımda canlanan huzur evindeki seksi giyinimli bakıcıları sildim. Hayır. Yok daha neler Marie kendine gel. "Peki" gülümsedi ve arabadan indi. Bende peşinden indim. Hava, geçen günlere göre daha iyiydi. Gökyüzü bulutluydu ama kar yoktu. Her ne kadar kar keskin havayı yumuşatma özelliğine sahip olsada, üzerime gelmesini ve eriyip ıslatmasını sevmiyordum. Dediğim gibi, yaz mevsimi favorimdi.

El ele huzur evine girdiğimizde kapıdaki güler yüzlü adam yanımıza geldi. "Hoş geldiniz Bay Malik" dedi kadife gibi sesiyle. Bana döndü. "Sizde hoş geldiniz Bayan Malik" gözlerim kocaman olmuştu. Bayan Malik? Uhm, pekâlâ. Sakin ol Marie.

"Biz evli değiliz" dedim direk. Zayn kıkırdadığında, elimin içerisindeki eline tırnağımı batırdım. "Odasında mı?" dedi Zayn ciddileşerek. Yaşlı adam başını salladı. "Görüşürüz" dedikten sonra adamın yanından ayrıldı. Beni de peşinden götürmeye başladı. Üst kata çıkıp uzun koridoru yürüdük. Kapısında 201 yazan odanın önünde durduk. Kapıyı tıklattı.

"Gel" içeriden gelen bayan sesi üzerine kaşlarım hafif çatılmıştı fakat Zayn kapıyı açtığında surat ifadem tamamen değişti. "Javadd" dedi tonton bayan Zayn'i görür görmez. Zayn elimi bırakıp yanına gitti ve ona kocaman sarıldı. Gülerek kapıyı kapattım. Yanlarına adımlarken, koltuğunda Zayn'e sarılan bayan beni süzdü. "Bu güzel kızda kim oğlum?" dedi Zayn'e bakarak. Zayn koltukta onun yanına oturdu.

"Büyük anne sevgilim Marie, Marie büyük annem Jenny" dedi gülerek. Jenny bana döndüğünde, nefesimi tuttum. Uzun bir süre beni süzdükten sonra gülümsedi ve gözlerinin kısılmasına sebep oldu. "Gel bakalım Marie" dedi ve yanındaki boşluğa yavaşça vurdu. Gülümsedim. Çantamı komodinin yanına bıraktım. Jenny'nin yanına oturduğumda, elimi tuttu. Diğer eliylede Zayn'in elini tutuyordu.

"Gözlerinizden okunuyor âşıksınız siz" dedi ikimize de bakarak. O an Zayn ile göz göze gelmiştik. İçimi ısıtan o gülümsemesi dudaklarına yayıldığında bende gülümsemiştim. "Düğün ne zaman?" Bakışlarım aniden Jenny'e döndü.

Düğün?

Zayn'de şaşırmış olmalıydı. Surat ifadesinden bunu rahatlıkla anlayabiliyordum. Bana bu konuda defalarca kez sataşmış, şaşkınlığımdan yararlanmıştı. Nasıl oluyormuş Malik?

"Büyük anne biz şu an evlenmeyi düşünmüyoruz" dedi uygun bir dille. Aslında bakarsanız, Zayn evlenme teklifi etse boynuna atlayıp tüm dünyanın duyabileceği bir ses tonuyla 'evet' derdim. Ama o evliliği düşünmüyordu ve bende germek istemiyordum. "Ne demek evlenmeyi düşünmüyoruz? Oğlum ben senin mutluluğunu göremeyecek miyim?" Zayn ofladığı sırada bu konunun daha fazla konuşulmaması adına dudaklarımı araladım.

"Jenny" bana döndü. Gülümsedim. "Zayn'in küçüklük anılarından birkaç tanesini anlatırsın değil mi?" dedim kaşlarımı kaldırıp gülerek. Anında ruh hali değişmişti. Güldü ve başını salladı. Zayn'in gözleri kocaman olmuş bir şekilde bize dönerken, Jenny anlatmaya başlamıştı. "Sanırım sen hıristiyansın?" dedi bana bakıp. Başımı salladım. Dinime çok bağlı bir insan olmasam da hıristiyandım evet.

"Biz müslümanız biliyorsun" tekrar başımı salladım. "Müslümanlık'da 'sünnet' diye bir şey var" kaşlarımı çattım. "Sunnet?" güldü. Sanırım yanlış telafuz etmiştim çünkü Zayn'de gülüyordu. "Sünnet güzelim" dedi gülerek. Omuzlarımı silktim. "Ee ne olmuş ona?" Jenny Zayn'e baktı. "Bizim oğlan sünnet günü evden kaçmıştı" Kaşlarım tekrar çatıldı. Zayn, neden sünnet denen kişiden kaçıyordu ki?

Heart By Heart || Z.MHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin