Mühür

By betlkose_

400K 21.7K 973

Bitmiş bir hayatı ancak o hayatının katilinden alınmış soğuk bir intikam canladırır. Peki bunu Kristen,hayatı... More

Kristen Black
Ne Öğrenecektim?
Soğuk Özür
Kötü Başlangıç
Kurtadam
'Seni bekliyor olacağım Kristen'
O Bir Kurt Adam
Asa
'Seni Kaybetmekten Korkuyorum Kristen '
Ben Neyim?
'Kristen Black'
'Mühürlenmek'
Seni Koruyamadım Kristen
'Jordan Weller'
Bu Brian'dı
Onu İyi Tanıyorsun Kristen
Kristen'dan Uzak Dur
Sen Benim Kahramanımsın Brian
Burada Neler Oluyor?
'O Geri Döndü'
Bella Ve Stark
Güçlü Olmalıyım
Sana İhtiyacım Var Kristen
Davetsiz Misafir
'Seni Seviyorum Kristen'
Rosa Teyzem
His
'Beni Bırakamazsın'
Karanlık
Canım Yanıyor
Sana Mühürlüyüm
'O annemdi.'
Kıvılcım ve Ateş
Herşey Senin İçin
Yavru Kurt
'Beyaz Kürk'
'Güçlü olmalısın Kristen'
Kısa Bir Bilgi
Zafer
Gündoğumu
İntikam Çanları
Uluma
Çam Kokusu
Final-1
Final-2 'Tohum'
Yeni bir başlangıç

Vazgeçmek

4.4K 277 17
By betlkose_

Sırtımdaki dayanılmaz acı beni uyandırmıştı. Gözlerim açıldığı an dudaklarımdan lanetler akıyordu. Bedenim ayağa kalkmak için direnirken,sırtımda ki herneyse beni geri itiyordu. Buradan hemen gitmeliydim.
Bu sessizlik,derin orman ve ceset gibi sıralanan çam ağaçları burası o lanet rüyamdaki ormandı.
Dizlerim kardan ıslanmış,çıplak ayaklarım ise çamurlanmıştı. Sırtımda ki acı gözlerimde biriktirdiğim göz yaşlarına eşlik etmişti.
Geri doğru bakmaya çalışırken önümde beliren siyah,kolları bol pelerin,göz bebeklerimi yerinden oynatmıştı.
Bu! Bu! Lanet olsun!

'Kristen!'
'Kristen!'

Adım kulaklarımda çınlarken,dizlerim halen ıslak karın etkisindeydi. Derin nefes alarak,gözlerimi açtığımda ise tanıdık bir tavanla karşılaşmıştım. Burası benim odamdı!

Brian,ellerimi sıkıca kavramış,endişeli gözlerini ise üzerimde gezdiriyordu. Bedenimden akan yoğun ter beni tedirgin etmişti. Brian ise saçlarımı ellerinin arasına alarak;
'Sorun yok Kristen!'
'Sorun yok,sakin ol!' dedi.
Ellerimin arasına yerleştirdiği saçlarımı iyice sarmış ve kendine doğru çekmeye başlamıştı. Canım acıyordu ama Brian umursamaz bir şekilde saçlarımı tutarak kendine doğru beni çekiyordu.

'Brian canımı yakıyorsun.' dedim öfkeli ve acı dolu bir ses tonu ile.
Brian ise gülerek dudaklarımı kondurduğu yumuşak öpücüğü,dudağımı ısırarak sonlandırmıştı.
'Umrumda mı sanıyorsun?' dedi.

Şaşkınlıkla buluşan bedenim göz yaşlarımla beni boğmuştu. Birşeyler yapmak istiyordum ama Brian'ın sevgisiz gözleriyle karşılaştığım an tüm bedenim etkisiz halde kalıyordu. Bu beni güçsüzleştiriyordu.
Beni seven adamın bana sürtük gibi davranması içimde ki tüm duyguları parçalıyordu.

Ellerinin arasında sıkışan saçlarım,yavaşça özgürlüğüne kavuşuyordu.
Kulaklarımda çınlayan adım şaşkınlıkla etrafa bakmam neden olmuştu.

'Kristen!'
'Kristen!'

Gözlerimi açtığımda,şöminenin Ateş'inin yüzümde ki dansını hissediyordum. Karşımda endişe ile dolu gözlerle Brian bekliyordu. Bedenimden geri kalan ellerim boynunu sarmak için yeltenmişti. Devamında ise beni güçsüzleştiren göz yaşlarım...

'Kristen,iyi misin?' dedi boğuk bir ses ile.

Ben ise Tanrı'ya tekrar o kabus olmaması için dua ediyordum. 'Kristen' kelimesini duyana kadar kollarımın bırakmaya niyeti yoktu.

'Kristen,sevgilim beni korkutuyorsun?' dedi.
Ben ise içimde ki derin nefesi geri vererek boynunda ki kollarımı yavaşça geri çektim. Bu o kabus değildi artık. Bunu tenime sinen çam kokusu ile anlamıştım.

'Tekrar o kabusu gördüm Brian. Ama bu sefer sen vardın. Gözlerin duygusuzdu,ellerinin arasında saçlarımı dolaştırıyordun. Bana bir ... ' dedim ve sustum.

Brian ise Rosa teyzeme bakarak duygularını dindirmişti. Rüyanın etkisiyle karşımda sadece Brian'ı görmüştüm. Ama karşımda Stark ve arka iki koltukta ise Bella ile Tom vardı. Hepsi endişeli bir şekilde beni izlerken,Stark emin duygularla beni izliyordu.
Benden bir cevap beklercesine yanıma yaklaştı ve;
'Evet,Kristen senden bir cevap bekliyorum.' dedi sessiz bir ses tonuyla.

Ben ise kafamı öne eğerek nasıl bir cevap olabileceğini düşünüyordum. Beklediği cevap rüyayı nasıl gördüğüm değildi! Başka birşeydi bunu gözlerinden anlayabiliyordum.

Nasıl birşeydi ki Stark'ı bu kadar ilgilendiriyordu.
Birkaç düşünceden sonra 'O' aklıma gelmişti. Evet adını bilmiyordum ve ona 'O' dan başka bir sesleniş ile bulunamazdım.
Stark'ın benden bir adımlık mesafesi kısa bir süre sonra kapanmıştı.
'Evet Kristen,'O' ? ' dedi.

Ben ise Brian'a bakarak gözlerimi kaçırdım. Ne kadar sessiz konuşsakta,bizi duyabilecek bir duyuya sahipti. Tıpkı benim,ormanın derinliklerinde ki kurtların hırıltısını duyabildiğim gibi.

'O' kim Kristen?' dedi Brian sesli bir şekilde.

Ben ise uzandığım kanepeden toplanarak,ellerimi önümde birleştirdim.
'Kaza olduğu gün. Birkaç saat öncesinde gölün kenarında soluklanmak için durmuştum.'

Tom araya girerek;
'Lanet olsun Kristen,burada bir göl yok!' dedi.
Ben ise şaşkınlıktan kekeleyerek;
'Hayır Tom yanılıyorsun az ilerde kamyonetle gittim. Orada bir göl vardı.' dedim.

Ama söylediklerimden bende emin değildim. Tom nede olsa burada büyümüştü ve benden daha bir izlenim ve bilgiye sahipti.
Brian ise gözlerini açarak;
'Devam et Kristen.' dedi.

Ben ise titreyen sesimi dinlendirdim ve devam ettim.
' Arabadan indim. Kısa bir süre sonra biri geldi. O bana gördüğün kabusları ben gösteriyorum sana dedi. Ben ise şaşkınlıkla onu izledim. Ona inanmadım ve oda bunu anlarmışcasına,bana tekrar o kabuslardan gösterdi. Ama bu kabus değildi. Bebektim ve annemin kollarındaydım. Beni seviyordu.' dedim ve kısa bir sessizlik oluşmuştu.

Stark'ın elleri omzumdaydı,ellerim ise Brian'ın elleri arasındaydı.
Daha fazla direnemeyerek anlatmaya devam ettim.
'Bu beni güçlendirmişti. En azından bir intikam için hayatta kalmalıydım. Benden sevdiklerimi çalan bir cadının ölümünü görmek için ayakta kalmalıydım.' dedim ve omzumun üzerinden Stark'a bakarak;
'Hafif baygındım. Ama iyi hatırlıyorum,gözleri senin gözlerinin rengindeydi.' dedim.

Stark ise omzumdaki ellerini çekerek odadan çıkmıştı. Dış kapının gıcırdayışıyla evden ayrıldığını anlamıştım.
Brian ise ellerimi daha sıkı bir şekilde tutuyordu.
Dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu ve;
' Bir bardak su istermisin Kristen?' dedi.
Ben ise olur dercesine başımı sallamıştım.

Odadan çıkana kadar onu izlemiştim. Düşünceler beynimde dolaşırken,bedenimi hissizleştiriyordu. Ya rüyamdaki gibi birgün bana öyle davranırsa? Ya tüm sevgisi birgün istemediği gibi kötü gelişirse? Buna dayanamayacağımı çok iyi biliyordum. Rüyamda ki gibi,tüm benliğimi onun ellerine verirdim. Bana yazılan bu hayat hikayesinde,onun sevgisi beni ayakta tutuyorken,sevgi ve sevgim olmazsa hikayenin ve yaşamımın ne anlamı kalırdıki.

Derken,tüm düşünceler ve kurduğum tüm cümleler tekrar canlanmıştı. Tanrım!
Bunu 'O' bilerek yapmıştı.
Çünkü onun sevgisi belkide benim en zayıf noktamdı. Kendimi bu konuda sınamam gerektiğini uyarıyordu. Ama bu benim için en zor sınamaydı. Gözleri sevgisizlikle dolu bir Brian'a karşı savaşamazdım.

Kanepede ki hareketlerimden kuşkulanan Rosa teyzem,yanımda geldi ve;
'Kristen iyi misin?' dedi.
Ben ise hafif bir tebessüm ile;
' İyiyim Rosa teyze. Sadece kabusun etkisindeyim.' dedim.
Rosa teyzem hafifçe gülerek;
'Brian,senin savaşın için elinden gelen herşeyi yapar Kristen. Ucunda kendisinden ve senden vazgeçmek bile olsa.' dedi.

Ben ise duyduğum kelimeler karşısında acı ile dolu bir duygu düşmüştü kalbime. Tek dileğim 'vazgeçmek' ile ilgili bir son olmamasıydı.

Brian kapıda belirmişti. Siyah kazağı halen kaslarını sarmaya devam etmişti. Sarı geçişli saçları dağılmış. Keskin mavi gözleri ise yaşanmışlıklar anısına yorgun düşmüştü.
Elindeki suyu bana doğru uzatarak;
'Al bakalım dişi kurt.' dedi gülümseyerek.
Ben ise elindeki bardağı alarak küçük bir sırıtış yerleştirmiştim yüzüme.

Kapıda beliren Stark ise gülümseyerek;
'Unutma o bir cadıda.' dedi.
Brian omuzunun üzerinden Stark'ı izledi ve derin nefes alarak;
'O benim dişi kurdum. Sizin cadınız olabilir.' dedi gözlerini kısarak.

Ben ise sesli bir kıkırdamayla konuşmayı sonlandırmıştım.
Elimde ki bardağı sıkıca sararak Tom'a döndüm ve;
'Beynimde oldukça ses var. Bunlar beni yoruyor ve onları ayırt edemiyorum.' dedim.

Tom ise gülümseyerek;
'Yarın erkenden ayakta olacağız ozaman. Artık kurt olma zamanın geldi Kristen.' dedi.

Bella ise araya girerek;
'Yarın eğlenceli birgün olacağa benziyor.' dedi.

Brian gülümseyerek elini bana uzattı ve kulağıma eğilerek;
'Bu gece benimle uyumaya ne dersin sevgilim?' dedi.

Ben ise gülümseyerek;
'Memnuniyetle.' dedim.
...

Ellerim,bedenim ve kalbim. İntikam ve sevgiyi bir arada tutan düşüncelerim artık ait olması gereken yerde tamamlanmıştı. Brian'ın bedeninde. Bu anı hiç birşey için değişmezdim. Annemin elleri saçlarımın arasında,babamın kokusu ise bedenimdeydi. Bunların hepsi tek bir bedende birleşirken,sevgim tüm benliğini sarmıştı.
Onsuzluk düşünülecek en zor ve son şeydi benim için...

Continue Reading

You'll Also Like

766K 54.5K 63
Bilmediğin bir şeyi asla ısırma. Sonunda ne olacağını bilemezsin.
371K 15.8K 23
/Aile Kurgusu/ Suskunluğa mahkum bir kız. Kız konuşabilecek mi? Aile onu kabul edecek mi? İki karışan çocuk. İki farklı hayat. İki can, iki kalp. N...
3K 300 5
Mühür aşkın bile ötesinde bir duyguydu . Mühürlüsü için dünyayı yok etmeyi göze alırlardı kurtlar . Ama bir kurt güç için mühürlüsünü yok etmek iste...
30.7K 2.5K 24
Genç kız kaymaya devam etti. Üşüyordu ama bunu sorun etmiyordu. Üşümek istiyordu. Ayağının altındaki kaygan zemin, ona iyi geliyordu. Fakat bu sefer...