Sen, Ben ve Çok Daha Fazlası

Galing kay -LilAby-

215K 7.9K 757

Nefesinizin kesildiği o an... Kalbinizin sıkıştığı... Avuç içlerinizin terlediği o an... Aşk?... Eski Adı: Fr... Higit pa

Başlangıç.
Bölüm 1.
Bölüm 2.
Bölüm 3.
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 6
Bölüm 7
Bölüm 8.
Bölüm 9
Bölüm 10.
Duyuru
Bölüm 11.
Bölüm 12.
Bölüm 13.
Bölüm 14.
Bölüm 15.
Bölüm 16.
Bölüm 17.
Bölüm 18.
Bölüm 19.
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22.
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25.
Bölüm 26
Bölüm 28
Bölüm 29.
Bölüm 30.
Bölüm 31.
Bölüm 32.
Bölüm 33.
Bölüm 34.
Bölüm 35.
Bölüm 36.
Bölüm 37.
Bölüm 38.
Bölüm 39.
Bölüm 40.
Bölüm 41.
Bölüm 42.
Bölüm 43.
Bölüm 44.
Bölüm 45.
Bölüm 46.
Bölüm 47.
Bölüm 48.
Bölüm 49. "PART I"
Bölüm 49. "PART II"
Bölüm 50.
Bölüm 51.
Bölüm 52.
Bölüm 53.
Bölüm 54.
Bölüm 55.
Bölüm 56.
Bölüm 57.
Bölüm 58.
Bölüm 59.
Bölüm 60.
Bölüm 61.
Bölüm 62.
Bölüm 63.
Bölüm 64.
Bölüm 65.

Bölüm 27

3K 128 9
Galing kay -LilAby-

Keyifli okumalaaaar...

Cameron arabayı sürerken ayaklarımı torpidoya uzattım. "Süpriz bana yapılıyorsa arabayı neden ben sürüyorum?". Kaşlarımı çatarak düşündüm. "Bilmiyorum." diye mırıldanırken hala düşünüyordum. Kulaklarıma bir kıkırtı sesi dolunca bakışlarımı Cameron'a çevirdim.

"Sadece takılıyorum." diyerek başını salladı. Kaşlarımı kaldırarak "Git ve başka birine takıl. Sinirlerimi bozuyorsun." diyerek tırnaklarıma baktım. Gerçekten uzun ve bakımlı görünüyorlardı. Bir anda neden bilmem ama tırnaklarım gözüme çok güzel gözüktü.

"Demek öyle." derken yüzüme bile bakmayan Cameron'un aklından geçen kurguları düşündüm. Bütün vücudu silikondan oluşan bir kız... Ve Cameron ona şaka yapar... Ve kızda ışık saçarak gülümser... Ve belki Cameron o kızdan etkilenir...

"Hayır!" dedim aniden. Cameron'un bakışları bana dönerken tam bir pislik gibi gülümsediğini fark ettim. Kaşlarını kaldırdı ve "Birileri kıskanıyor mu?" diyerek önüne döndü. Gözlerim kocaman açılırken nasıl toparlayacağımı düşündüm. "Hiçte bile. Sadece bununda Rose Savanorah gibi olmasını istemeyiz.". Cümlemin sonlarına doğru bir kahkaha atmıştım.

Rose Savanorah , tam bir sapıktı.

Yaklaşık iki yıl boyunca Cameron'u takip etmişti ve her yerde , ciddi anlamda her yerde karşımıza çıkmıştı.

Tam bir kabus gibiydi.

Cameron kahkahalar ile gülerken ellerim ile ağzımı kapattım. Cidden korkunçtu ve ben o kızın adını her andığım zaman yanımızda belirecek gibi hissediyordum.

Derin bir nefes alarak arkama yaslandım. " Sanırım biraz uyuyacağım." dediğimde yüzüme bakarak "Dalga mı geçiyorsun?" diye soran Cameron'u umursamadan ona sırtımı dönerek gözlerimi kapattım.

----

"Skyler."

"H-mm."

"Biliyorum beni çok seviyorsun. Evet bana çok aşık olduğunu da biliyorum. Ama senin ağzının suları benim arabamın tamamen paradan oluşan koltuklarını ıslatırken seninle evlenemem."

Gözlerim aniden açılırken elim refleks olarak ağzıma gitti. Ağzımın suyu tabikide akmıyordu. Sinirle kapımı açmış olan Cameron'a baktım. "Bunu neden yaptın?"

"Çünkü geldik." Kaşlarını kaldırarak kafasını hafifçe arkaya attı. Arabadan inerek gerindim. Bunu yapmam ile tişörtümün beli aralanınca hızla kollarımı indirdim.

Neden beli biraz daha uzun olan bir tişört giymemiştim ki?

Saçlarımı geriye doğru atarak eve ilerlemeye başladım. "Mich'ler ne zaman gelecek?". Uyandığım andan beri insanlar gibi düzgün bir şey söylediğini fark edince omzumun üstünden ona baktım. "Öğleden sonr-"

Ve her şey saniyeler içinde oldu. Ayağım kapının önündeki taşa takılır ve ben tam düşecekken Cameron beni tutar. Göz göze geliriz. Aramızda şimşekler çakar ve BAM! Aşık oluruz.

Ama Cameron'dan behsedince bu biraz daha farklı oldu. Ayağım hiç bir şeye takılmadı. Ben tam düşecekken Cameron beni tutmadı. Aşık da olmadık.

Tam tersine Cameron bana çelme taktı ve ben yere çakılırken tek yaptığı şey bir pislik misali gülmekti.

"Sanırım çenem artık sırtımda." diye mırıldanırken kendimi boylu boyunca yere bıraktım. Cameron ise buna sadece daha fazla gülmekle karşılık vermişti. "Götsün." diye bağırdım o eve girerken. Omzunun üstünden bana baktı ve "Çok fazla konuşuyorsun." diye mırıldandı.

Bu. Çocuk. Kendini. Ne. Sanıyordu?

Sinirle soluyarak yerimde dikleştim. Yavaşça ayağa kalkarken cidden bir yerlerimin çürümüş olabileceğini düşünüyordum. Vücudumdaki bütün sinirler sıkışmış gibiydi.

Eve girince Cameron'un koltuklardan birine oturmuş olarak bira içtiğini gördüm. Fakat görmemiş gibi yaptım ve direk merdivenlere yöneldim. "Skyler! Karnım aç.". Merdivenlerden çıkarken Cameron'un seslenmesi ile duraksadım ve gözlerimi Cameron'a çevirerek en sinsi bakışlarımdan birini atarken "Çok fazla konuşuyorsun." diyerek odama çıktım.

Tuhaf olan nereye gidersek gidelim beraber uyuyorduk ama her yerde odalarımız ayrıydı.

Bu annem içki içmeyeyim diye viski bardaklarını saklayınca şişeden içmeye başlamam ile aynı şey sayılırdı.

Kendimi yatağa atarak bir kaç dakika bekledim. Dizimde hafif bir yanma hissediyordum. Fakat bakmak istemiyordum. İşaret parmağımı yanan kısıma sürterek havaya kaldırdım. Parmağımın ucu hafif kırmızı bir renge boyanmıştı. Tam da beklediğim gibi dizim kanamıştı. İç çekerek bir süre daha parmağımdaki kan ile bakıştım. Acaba dizim kötü mü görünüyordu?

Kapı aniden açılınca neye uğradığımı şaşırsam da kalkıp bakmadım. Çünkü böyle bir şeyi yapabilecek iki kişi vardı. Biri annem biri de Cameron.

"Savaş mı çıktı?" diye sordum sakince. "Pek bir uysalsın bu gün." Cameron cevabı 3 saniye kuralı ile yapıştırınca susmak ile yetindim. Yavaşça yatağa yaklaşarak yanıma oturunca dizimi görmemesi için içimden dualar etmeye başladım. "Özür dilerim." diye fısıldayan Cameron'a uzunca bir süre baktım. Gözleri nihayet benimkiler ile buluşurken "Canın yandı mı?" diye sordu ve gözlerini üzerimde dolaştırmaya başladı.

Görme...

Lütfen görme...

Gözleri dizime gelince kaşları çatıldı. "Burada bekle." dedikten saniyeler sonra odamdaki banyoya girip bir kaç malzeme ile yanıma oturdu. Dikkatle ve ciddiyetle dizime bakıyordu. İlk önce temiz bir bez ile dizimden aşağı doğru akmış olan kanı temizledi. Hemen ardından ise yarayı temizlemeye başladı.

Gözleri dikkatle dizimde dolanıyordu ve bu işi ciddiye alması kesik kesik aldığı soluklardan bile belliydi. Dudakları ince bir çizgi halini almıştı . Kesinlikle kıpırdamadan duruyordu. Saçları kendi halinde olmasına rağmen şekilliydi fakat bir tutam saç sol elmacık kemiğine deyiyordu.

Ve yine oldu. O an gelen istek ile doğruldum ve saçı geriye doğru attıktan hemen sonra Cameron'un elmacık kemiğine küçük bir öpücük kondurdum.

Onun soğuk derisine göre benim dudaklarım sıcaktı. Ve şu an dudaklarımdan mideme doğru inen bir elektirik akımı vardı.

Tekrar kendimi geriye doğru uzandırdım. Cameron dizimi bırakmış , gözlerime bakmaya başlamıştı. Derin bir iç çektikten saniyeler sonra mırıldandı.

"Skyler , tanrı şahidim olsun ki seni seviyorum. Ve bu kesinlikle dostça bir sevgi değil."

-------

Selaam. Yeni bölüm çok geç geldi bunun için özür dilerim fakat bir türlü bu bölümü final ile birleştiremedim. Finale bir kaç bölüm daha var. Ama voteler ve yorumlar çok az. Böyle giderse bölümleri paylaşma zamanım uzayacak ve ben bunu istemiyorum. Vote ve yorumlar için şimdiden teşekkür ederim. Öpücükler..

Ipagpatuloy ang Pagbabasa

Magugustuhan mo rin

1M 60.6K 41
Ayağa kalkıp göz yaşlarımı sildim. Gözlerim son kez baktı ardından. Son kez seslendim adını. Bana öyle bir yara bırakmıştı ki, asla affetmeyecektim o...
1M 13.8K 35
Aşık olduğu adamın evleneceğini öğrenen Mavi, çareyi en yakın kız arkadaşında bulur. Düğüne kısa bir süre kala acilen bir plan yapmaları gerekmektedi...
687K 45.6K 31
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...
5.9M 192K 98
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey...