•Merhaba Sevgili Okurlarım.
Hepinizi sevdiğimi belirtmek istiyorum.
Bu kitapta bulunan tüm şiir ve sözler şahsıma aittir...🔸️
•Başladığınız saat:
•İyi Okumalar Sevgili Okurlarım
Bölüm yirmi.
Ölü Cesedin İntiharı🥀
Ölüm ani bir misafirdi biz yaşamak içim çırpınan insanlara.
Ruhumuza üflenirdi son dakikalarımız.
Ey insanoğlu!
Yaşadığın anların kiymetini bil !
Bir daha dönmeyecek o günler sana.
#nurdanküçükfısıltılar.
Zemheri doğru söylüyordu.
Ormanın her tarafına yayılan acı bir çığlık sesi olacakların şimdiden habercisiydi.
Hemen çığlık sesinin geldiği yöne doğru koşmaya başladık.
Ormanın bakmadığımız bir noktası kalmamıştı ama bu sesin yine ayni ormandan geldiğine emindim.
Bir çığlık sesi daha ormanda yankılandığında, Sera'ya seslenmek için bağırmaya başladım.
"Sera,buradayım! Duyuyor musun benim sesimi? Sera cevap ver bana!"
Tekrar bağırdığım sırada
"Boşuna bağırma kızım.Sera şu anda hiç kimseyi duyamaz.Çığlığının sesi onu hipnoz etmiş durumda.
Artık çok geç!
Ölüm meleği az önce iki çığlığını bahş etti bu ormana.Bugün burada olan iki kişi ölecek!"
Lilith'in söylediği sözleri duyduğum sırada çoktan bağırmama bir son vermiştim.
Lilıith lafına devam ederek,
"Ölüm meleği bir kere çığlık atarsa,arkası kesilmez kızım.
Toplanın hemen gitmeliyiz.
Hadi Sera'nı da alalım ve gidelim bu adadan."
Çığlığın geldiği yöne doğru gitmeye başladı.
Biraz gittikten sonra arkasını dönerek
bizi de kendi yanına çağırdı.
"Dina,hadi kızım takip edin beni!
Sera şu an görünmez durumda.Bir ölüm meleği bu dünyanı terk eden son nefesi müjdelediğinde görünmez olur.
O yüzden bulamadınız siz onu ama ben onu göre bilirim."
Bizi beklemeden tekrar yola koyuldu.
Zemheri yüzüme bakarak benden onay bekliyordu.Ben de Lilith'in gittiği yönü takip ederek onu onayladığımı belli ettim.Bu sırada bizi takip ederek Noyan da aramıza katıldı.
Lilith bir süre sonra, az önce belki de dört kere geçtimiz yolda duraklayaraK bizim kaldığımız yönün sağ tarafına doğru yürüdü.
Tabii biz de onu takip etmeyi bırakmadan hemen arkasında duruyorduk.
Lilith daha önce bu ormanda hiç görmediğimiz bir külübe tarzı yerin önünde durarak
"Dina,Sera içeride.Hadi girelim."
Bizim içeri geçmemiz için külübenin kapısını açtı.
İçeri girdiğimiz gibi Sera'nın koşarak açık kalan külübenin kapısından dışarı çıkması bir oldu.
Lilith
"Sera dur!
Kendinde değilsin şu an bizi bekle!"
Koşan Sera'nın arkasından bağırmaya başladı.
Lilith'in sesini duyan Sera koşmayı bıraktı.
Lilith hemen Sera'nın kolundan tutarak kendine çekti.
"Sera güzelim!
Beni duyuyor musun?"
Sera başını sallayarak Lilith' i onayladı.
Lilith bu duruma sevindiyini belli ederek bizim tarafa döndü
"Hadi çocuklar acele edin gidelim.Hemen bu ormandan çıkmalıyız!"
Sera'nın kolundan tutup yüzümüze baktı
"Zemheri siz bizi burada bekleyin.
Sera ile ben ormandaki diğer çocukları alıp hemen geleceğiz."
Zemheri'den bir onay bekleyerek.
Zemheri Lilith'in yüzüne meraklı bir ifade ile bakarak
"Peki,nereye gideceğiz?
Bu ormanda kısılıp kaldık ve hiç bir şekilde çıkamıyoruz.
Sen şimdi gideceğimizi söylüyorsün.
Yolculuk nereye Lilith?"
Lilith Zemheri'nin yüzüne bakarak gülümsedi:
"ZEMHERİ HEP MERAKLI BİR ÇOCUK OLMUŞTUR ARKADAŞLAR,HİÇ DEĞİŞMEMİŞ.
MERAK ETME, LİLİTH ABLAN HER ŞEYİ DÜŞÜNDÜ.SİZİ BURADAN ÇIKARACAĞIM.
YOLCULUĞUMUZ ARAF'A ! "
Bir onur muydu yaşamak?
Sessiz serzenişlerin hangi boyutuydu bu?
Bölüm sonu...
Bölüm hakkında düşüncelerinizi buraya yazın lütfen 🦄(tek boynuzlu atlar gerçekt