22

3.8K 288 19
                                    

"Sonunda hyung!" diye bağırdı Jeongin içeri girerken, kapıdaki ev sahibine sarılmayı pasgeçerek. Kapıyı açarken uyuşuk davranması kızdırmıştı onu. Ses çıkarmak yerinegelen diğer arkadaşlarına gülümsedi. Minho, selamlaşmak adına çilli olanınomzuna yavaş bir yumruk attı. Fazla, hatta oldukça fazla neşeli görünüyordu?

Onun arkasından giren Seungmin ise söylendi, "Bana taşıttılar kalbim çok kırıldı, sen olsan taşıtmazdın dimi? Yoruldum." 

Hemen arkasından içeri giren Hyunjin kaşlarını çattı, "Yol boyunca kaç kere sorduğumu hatırlamıyorum. Niye vermedin?" 

Seungmin kafasını salladı, "Önemli değil, takılıyorum sadece." 

Herkes kendi evi gibi gördüğü eve dağılmıştı bile, asıl ev sahibi kapıyı kapatıp elindekileri mutfağa bıraktığında ellerini mutfak barına dayayıp seslendi. "Hemen servis edeyim mi?" Birkaç mırıltı ile soluklanıp oturmak istediklerini söylemişlerdi. Felix de onların yanına katılıp kendini koltuğuna bıraktı. 

"Niye hala biz geldik diye sevinçten ortalıkta koşmuyorsun?" diye sordu bu durumun dikkatini çektiğini belirten Hyunjin.

"Ah, şey" dudaklarını ısırdı çilli, "Ne olduğunu tahmin bile edemezsiniz." Bunun üzerine dört arkadaşı da yerlerinde doğruldular.

"Derecelendir." dedi Jeongin,

"Milyonda bir dersem?"

"Abartıyorsun." diye atladı Seungmin.

"Ben buldum galiba," Minho'nun dedikleri tüm kafaların ona dönmesine sebep olmuştu, cümlesini tamamladı. "Fan art hesabına etkileşim geldi."

"Sen bir şeyler biliyorsun, bunu daha sonra konuşacağız." Felix, arkadaşlarına dönüp sordu, "Öncelikle ne içmek istersiniz?"

Hyunjin bağırdı, "Bir şey olmuş, nasıl kaçmaya çalışıyor şuna bakın!" Sırıttı, "Dökül hemen." 

"Bizi buraya toplamasından belliydi aslında." dedi Seungmin bir şeyleri fark etmiş gibi.

Çilli genç boğazını temizledi, "Chan ile konuştum."

Jeongin kahkaha attı, "Biliyoruz zaten, videocallı anlattın zaten."

"Şöyle desem, Chan ile mesajlaştım."

Minho sırıttı, "Hala yaşama şansım var desene."

Felix anlamazca hyunguna baktı ancak konuşmaya devam etti, "Şu son attığım Chan çizimi, septumlu olan. Ona hitaben konuştu, sonra normal bir arkadaşıymışım gibi benimle konuştu."

"Eee sonra?" Hyunjin meraklıydı ve bir an önce öğrenmek istiyordu.

Felix, telefonuna uzandı. "Söyleyemem."

"Şu an oyunbozanlık yapıyorsun."

"Okuyun diyecektim aptal." Cümlenin tam olarak bitmesini bile beklemeden tabiri caizse telefonu kaptı uzun saçlı genç, mesajlara göz gezdirip kahkaha attı telefonu Seungmin'e uzatırken, "Siz niye bu kadar aptalsınız?" deyip Minho ile Felix'i işaret etti. "İnanamıyorum, biriniz engeller diğeriniz görüldü bırakır. Şaka gibisiniz." Seungmin telefonu Minho'ya uzatırken Hyunjin'e katıldığını belli edercesine kafasını salladı.

Minho telefonu Jeongin'e uzatırken çilli olana baktı. "Ne kadar tatlı olduğumu tahmin dahi edemezsin, deseydin." dedi ve güldü.

Jeongin'in kuru öksürüğü dikkat çekmek için yeterli olmuştu. "Özür dilerim hyung." Felix yüzüne bakıp ne olduğunu çözmeye çalıştığında telefonu uzattı. Mesajı cevaplamıştı.

"Ne yazdın küçük tilki?" diye tısladı telefonu alırken, Minho hyungunun dediği cümle karşısındaydı şimdi genç adamın.

"Sileceğim bunu, siliniyor dimi, silinsin çünkü. Ne bu böyle?"

Seungmin kafasını salladı, "Sadece kendinden silebilirsin."

Derin bir nefes alıp gözlerini kısarak Jeongin'e baktı, bunun ürkütücü olmasını umuyordu. "Adam gibi cevap alamazsam ve şansımı yitirdiysem şayet kaçacak delik ara." Sonra gözleri yeni hedefini buldu, "Tahmin nedenini açıkla."

Minho, konuyu değiştirecek olayı ortaya bıraktı. "Jisung ile konuşuyorum ve ona sayfanın reklamını yaptım. Diğerlerine söylemiş olmalı."

"Nasıl yani?" Felix sorusunun cevabını hyungunun ağzının içinde mırıldandığını fark ettiğinde bağırdı. "Yah hyung! Hiçbir şey anlamıyorum."

"Yayınlamadığın çizimlerden birini attım ona." dedi Minho şok içinde açılan gözlere bakıp her an kaçmaya hazırlanırken.

"Hangisi?"

"Sevimli Jisung şu mavili olan."

Felix'in omuzları düşmüştü, "Ama hyung, o seri olacaktı!"

"Seri olup Chan ile iletişime geçmemen daha iyiydi yani." diye hatırlattı Seungmin arkadaşının daha fazla üzülmemesi adına.

"Tabii, 2 gün sonra alacağı cevap çok umurunda olur mu bu saatten sonra o da belli değil." dedi Hyunjin. Seungmin ona vurmuş olmalı ki Hyunjin kendini yere attı, "Ölüyorum." diye bağırdı. Felix yerde yatan arkadaşına gergin bir gülümseme verdi. Dikkati burada değildi, geç kalmamış olmayı diliyordu sadece.





--

Diğer bölüm görüşmek üzere, sizi seviyoruum 💖

videocall | chanlixWhere stories live. Discover now