42

3.4K 262 61
                                    

"Nereden çıktı bu iş?" diye mızmızlandı Seungmin montuna daha sıkı sarılıp yürürken.

Hyunjin gencin üşüdüğünü fark ettiğinde elini omzuna atıp kendine çekti, "Böyle yürürsek daha iyi olur."

Kısa olan bu hareketle titrek bir nefes aldı, önünde heyecanla yürüyen arkadaşına baktı, "Hyungu ilk defa bu kadar mutlu görüyorum."

"Sevdiğine kavuşunca böyle oluyor herhalde." dedi Hyunjin, yanındaki çocuğa bakıp iç geçirirken. "Felix nasıldır, kim bilir."

Seungmin arkadaşları için mutluydu ancak hemen yanı başında olan adam hakkında aynısını söyleyemezdi, eğer onun hayatında biri olursa bunu kaldıramazdı. Kafasını omzundaki elin sahibine çevirdi, "Bu aralar sessizsin, Changbin'i ayarlamalarını mı bekliyorsun?" Sormuştu, ancak cevabı duymak istediğinden emin değildi.

Hyunjin de duyduğu soruya şaşırdı, onlar konuşmaktan kaçınırlardı bu tür şeyleri, uzunca bir süredir sözsüz bir anlaşmaydı ikisi arasında. Kafasını iki yana salladı, "İşin şakasındaydık biliyorsun sanıyordum."

Seungmin duyduğu şeyle yerinde tepinmemek için kendini çok zor tutmuştu, bunca zaman kuruntuları boşuna mıydı? "Aslında anlamamıştım, sürekli bu konu hakkında konuşunca."

Bir ihtimal diye düşündü sarışın, bir ihtimal bunca zaman benden uzaklaşmanın sebebi bu olabilir mi? Düşündüklerini kendine saklarken konuştu, "O benim tipim bile değil."

"Nasıl ki senin tipin, Changbin bile standardının altında kalıy-."

Hyunjin yanında konuşan çocuğu omuzlarından biraz daha kendine çekti, sensin, demek ister gibi. Bu Seungmin'in sessizleşmesine neden oldu, ikisinin arasında kalan kolunu uzun çocuğun beline attı. Farkında olmadan başını da omzuna doğru eğmişti, Hyunjin omzundaki saçların arasına bir öpücük bıraktığında ikisi de titredi, "Soğuk." diye mırıldandı hemen ardından fark edilme korkusuyla.

"Evet, kesinlikle." dedi Seungmin çocuğa daha sıkı sarılırken.

Önde telefonuyla ilgilenerek yürüyordu Minho, gelen mesajla çoktan herkesin Felix'e gelmiş olduğunu söylemek için döndü ancak birbirine sarılmış iki çocuk bunu fark etmedi bile, Minho da gülümseyerek önüne döndü ve görmemiş gibi yaptı.

Nerede kaldınız?

Çok mu özledin sincap 💘

Belki de 🤷‍♀️

O zaman kapıda sarılmak için bekle, hatta kapıyı sen açabilirsin

Ev yabancı değil nasılsa 😉

Minho sırıttı mesajı atarken. Arkasını dönmeden seslendi bu defa,

"Hızlı yürüyün çifte kumrular, sincabım beni bekliyor." Minho'nun sesiyle ikili adımlarını hızlandırdı ancak herhangi bir cevap vermedi, çifte kumrular.

İki sokak sonra binayı gördüler, Minho heyecanla ikiliye döndü, "Bakın, şu araba sincabımın."

Binanın biraz ilerisine park edilmiş Audia A5'i gösteriyordu eli. İki genç arabanın yanından geçerken daha dikkatli baktılar sanki Jisung'dan bir iz görebileceklermiş gibi.

Asansöre bindiklerinde dahi Seungmin ile Hyunjin duruşunu bozmamıştı, Minho sordu, "Yapıştınız mı?"

Kardeşi gibi gördüğü iki çocukla uğraşmayı çok seviyordu. Seungmin utanıp geri çekilmeye çalışırken Hyunjin daha sıkı tuttu onu, "Bu seni ilgilendirir mi?" Bunun karşılığında kolunun altındaki adam belini sıktı.

Minho güldü, "Yok, ilgilendirmez. Ben de yapışacağım sincabıma, görün siz."

Asansörün karşı çaprazında kalan kapıya geldiklerinde zile bastı Minho, kapıyı istediği gibi sevdiği çocuğun açtığını gördüğünde gülümsemesi büyüdü. Hızla sarıldı ona. Ellerini saçlarına çıkarıp okşadığında konuştu, "Seni özledim."

Genç şaşkınlığı üzerinden attığında ellerini beline doladı dansçının. Arkadaki ikili şaşkın ve bir o kadar mutluydular, Minho çok huzurlu görünüyordu.

Seungmin Hyunjin'in kollarının arasından çıkıp onlara yaklaştığında, arkasında homurdanan genci duymadı, memnun olmamıştı bu işe sarışın.

Minho genci arkadaşlarına gösterdi, "Jisung." Hemen ardından sırayla gösterdi, "Seungmin ve Hyunjin." Üçü de memnun olduklarını mırıldandı.

Jisung sordu, "Sevgili misiniz? Çok yakışıyorsunuz." Bu iki gencin birbirine bakıp gözlerini kaçırmasına sebep oldu, içeriden Felix'in bağırdığını duyduklarında havada kaldı soru, ayakkabılarını çıkarıp içeri girdiler.

Salonda oturan taraf kendi aralarında neden bu kadar kapıda kalındığını tartışıyordu bu arada, içeri giren çocuklarla ayağa kalkıp selamlaşmaya başlandı. Kısa bir süre sonra herkes oturduğunda koltuk dolmuştu, Jeongin güldü, "Bu evi ilk defa bu kadar tıka basa görüyorum."

Felix'in tüm arkadaşları bunu onayladı. Jisung ile Minho'nun gözü ise şu anda Felix'in oturduğu ancak geçen gece en güzel anlarına ev sahipliği yapmış olan kısma kayıyordu. Ardından birbirlerine bakış atıp kafalarını diğer yönlere çeviriyorlardı.

"Ne hazırladın bize Lix?" diye sordu Hyunjin.

"Ne aç adamsın ya." dedi Seungmin hemen ona.

"Sen de bana bulaşmadan duramıyorsun, aşık mısın söyle de bilelim bebeğim." dedi Hyunjin yanındaki çocuğa gülüp omzuyla dürterken. Seungmin'in yüzünün kızardığını şakanın sahibi hariç herkes fark etmişti.

Jisung durumu anlamış ancak aptala yatmak için mükemmel zaman olduğunu düşünmüştü. "Ee, sevgilisini sevmesi doğal değil mi?"

Changbin küçük kardeşinin yaptığını anlamış ve oyuna katılmıştı, "Tüh, üç seçenekten bire mi düştüm şimdi?" Grubun en küçüğüne bakmıştı sonrasında.

Seungmin, Changbin'in sarışını beğenebilecek olması ihtimaliyle titremişti, aklı kaymazdı değil mi sarışının? Bugün olmayacağını söylemişti ona, cevap vermemek için dilini ısırdı. Yoksa, evet sevgilim o benim diyerek kendini rezil etmesi an meselesiydi.

Hyunjin gencin yanında sinirle mırıldandı, "Cheol bitti şimdi de bu başladı." Bu aralar herkesin mi Seungmin'i beğenesi tutmuştu ona mı öyle geliyordu anlamamıştı. Elini sinirle çocuğun omzuna atıp kendine çekti, "Aynen, alırsın bizim bebek ekmeği yapacak bir şey yok."




SONUNDA HEPSİNİ AYNI ÇATI ALTINDA GÖRDÜK YA ŞÜKÜR! 

Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.

SONUNDA HEPSİNİ AYNI ÇATI ALTINDA GÖRDÜK YA ŞÜKÜR! 

Derslerin arasına bir 750 kelime sıkıştırabildim, yine deneyeceğim 😅 Diğer bölüm bu evden devam edecek bakalım 😉

O zaman şimdilik kaçtım, sizi seviyoruuum 💖

videocall | chanlixNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ