videocall | chanlix

75

Hyunjin elindeki telefonu arkadaşına çevirdi, "Gördün değil mi yorumları? Seni sevimli bulmuşlar."

"Chan 'ben demiştim' diyecek kesin."

Minho kıkırdadı, "Bence ona vakti kalmayacak, gizlice bir yerlerde adına açılan fan sayfalarına spam atıyordur o."

Felix kaşlarını kaldırdı, "Fan sayfası mı?"

"Hadi ama bilmiyorum deme. Ben takip ettim bile."

"Şaka yapmıyorsunuz değil mi?" Gözleri Seungmin'in gözlerini taradı. Ancak güvenilir parıltıların dolaştığını görünce ağzı şaşkınlıkla aralandı. "Nasıl ya?" Jeongin elindeki telefonu hyunguna uzattı,

"Bak bu Twitter fan sayfan."

Minho ise açık ekranı sallayıp güldü. "Bu da Instagram fan sayfan."

Felix şaşkınca ekranı aşağı doğru kaydırdı, "Beni tanımıyorlar bile nasıl sevebilirler ki?"

"Instagram'a attığın fotoğrafları almışlar hep-"

Minho'nun sözünü Hyunjin kesti, "Sadece o değil vlogdan da Felix kısımlarını almışlar hep." Kıkırdadı, "Chan hyungu kırptıklarını bile gördüm."

"Chenle hakkında bile hala söylenen adam bu fanların karşısında ne yapacak merak ediyorum." Jeongin oturduğu yerde daha da yayıldı.

"Sen niye yayılıyorsun, kalkmayacak mıyız?"

"Nereye?"

Seungmin gözlerini devirdi, sevgilisine mırıldandı. "Salak mı bu çocuk acaba?" Devam etti, "Felix, Chan hyungun yanına stüdyoya gidecek ya. Biz ne yapacağız evinde onun yolunu mu bekleyeceğiz?"

"Acaba benim küçüğüme sert davranmaz mısın Seungmin? Unutmuş olabilir benim bebeğim." Minho eliyle Jeongin'in omzuna patpatladı.

Hyunjin kıkırdayarak konuştu. "Resmen onun hakkında konuşurken bile yumuşuyor. Jeongin büyü yapmış olmalı hyunga."

"Eğer bir büyü yapıldıysa bence kesin Minho hyung Jisung için yapmıştır. Bu kadar kısa sürede kendine düşürmesi, bir de Twitter üzerinden düşürmesi.. Aklım almıyor." Jeongin konuştuğunda Minho kaşlarını çattı.

"Biliyorsun değil mi? Ben az önce seni korudum." Bu defa Jeongin onun omzuna vurdu.

"Üzülme hyung, sincabın sana ağlamak için omuz olur."

Seungmin ayaklanıp sevgilisinin de elini çekiştirdi, "Ben size diyorum bebek ekmek değil şeytan ekmek diye. Bir kere de inansanız bana."

Hyunjin sevgilisinin saçını öptü, "Ben başından beri sana inanıyorum zaten sevgilim."

"Harika, gidin aşkınızı dışarıda yaşayın." Minho homurdandı.

"Sen de sevgilisinin yanına gidiyorsun hyung." Seungmin bıkkınca söylendiğinde Minho sırıttı.

"Haklısın, hadi bir an önce gidelim. Görüşürüz Yongbok!"

Diğerlerini ittirerek salondan çıktığında Jeongin bağırdı, "Hyung bir bıraksana beni."

"Hadi gidiyoruz. Ben Jisung'u özledim."

"Hyung! Telefonum,-" Derin bir nefes aldı, "Telefonum Felix'in elinde kaldı. Beni bir bırakır mısın ya?"

"Baştan desene, ben de geciktirmek için yapıyorsun sandım."

"Neden geciktireyim be?"

"Hepiniz Jisung ile beni kıskanıyorsunuz da ondan."