2.SEZON 12.BÖLÜM

5.4K 129 30
                                    

    Bir insana ait olmak… X, bunu ilk defa tatmıştı. Birine hem kalbini, hem bedenini vermek, o kişiye her şeyini açmak nasıl bir his yeni öğrenmişti.  Kendisini çok değişik hissediyordu, Sehun’la artık tamamen bağlanmış gibiydi. Birine kendini açıyorsan; kalbine, beynine ve bedenine girmesine izin veriyorsan aşıksındır. X, bu aşkı en doruklarda yaşıyordu, vücudundaki en küçük zerreye kadar hissediyordu aşkını. İnsan hayatında yalnız bir kişiye ait olurdu; X, o kişinin kollarında huzurun sesini dinliyor, saçlarını okşuyor; O’nu uyurken hayranlıkla izliyordu…





      Sehun, yorgun düşüp uyuya kalmıştı. X ise hala üzerindeki şoku atamadığından çıplak olan vücuduna bakıp utançla kollarını göğsünde bağladı ve hafifçe gülümsedi. O an Sehun’un ellerini kendi ellerinin üzerinde hissetti; X’in ellerini göğsünden çekiyordu.




 
      X, kızardığını hissederek Sehun’a baktı. Gözleri, X’in bedenindeydi. X’in kendisine baktığını hisseden Sehun, X’e doğru yöneltince bakışlarını, göz göze geldiler.







       -Çok şaşkınım, bilmiyordum…






         Sehun, mahçup bir şekilde gülümsüyordu, elleri X’in yüzünü yavaşça okşuyordu fakat X, şaşkındı. Sehun’un neyden bahsettiğini anlamamıştı.






       -Neyi bilmiyordun…






       X’in utançtan sesi bile düzgün çıkamıyordu. Kalbi hala küt küt atıyordu. Sehun’la çırılçıplak koltuğun üzerinde uzanıyorlardı.









      -Şey… İlk olduğunu…







      
     X, bir kez daha utanmıştı. Gözlerini Sehun’dan kaçırırken gözü koltuğun üzerindeki kırmızı lekelere takıldı. Daha da mahçup hissediyordu kendisini.







-Ama hoşuma gitti… İlk defa böyle bir şey yaşadım...






   Sehun’un sesi tekrar arzulu çıkmaya başlamıştı. Elleri X’in beline dolandı ve onu sımsıkı sararak kendisine çekti. X ise biraz bozulmuştu.







 -O, birlikte olduğun tek kişi değil dimi?




    X’in yüzü ciddileşmişti. Seks anında sarışının konusunu kendisi açıp Sehun’u gaza getirse de şuan sarışından bahsederken o kadar memnun gözükmüyordu. Hatta Sehun’un yüzü bile değişmişti.








 -Bu nereden çıktı şimdi?







   Sehun’un kaşları çatılmıştı. X’i hala sımsıkı sarmaya devam ediyordu.








  -Kaç kızla yattın? Sadece merak ediyorum.





 
   X, canının yanacağını bile bile soruyordu. Sehun ise bu sorulardan hoşlanmadığını yüzündeki ifadeyle açıkca belirtiyordu.








  -Neden bunları konuşuyoruz ki…





  Sehun, X’in boynundaki saçlarını geriye atarak yavaşça boynunu emmeye başlamıştı. X’in yine içi titremişti fakat Sehun’un konuyu değiştirmesine izin vermek istemediği için kendini hızlıca biraz çekti.



    X’in sinirli gözleri, Sehun’un şaşkın gözleriyle karşı karşıya gelmişti. X, hiçbir şey demeden soran gözlerle bakmaya devam ediyordu. Sehun, hafif bir şekilde oflayarak elini saçlarından geçirdi.






     -Sayamadığım kadar çok kızla. Mutlu musun? Rahatladın mı?







      X, sertçe yutkundu. Hem kıskançlıktan deli oluyor, hem de daha fazlasını bilmek istiyordu.







     -Senin için anlamı neydi o kızların?



 

     X’in sorusunu duymazdan gelen Sehun, bir kez daha X’i kendisine hızlıca çekerek boynunu emmeye başladı. X, etkileniyordu fakat direnmeye devam ediyordu.







   -Bilmek istiyorum…


 Sehun’un eli X’i susturmak ister gibi X’in vajinasına yöneldi. Sehun’un yavaşça X’in vajinasını okşamasıyla X, hafifçe inledi.






  -Hiçbiri senin kadar anlamlı değildi.








  Sehun’un kısık çıkan sesi arzuyla dolduğunu yeterince belli ederken, elleri X’in vajinasını daha da hızlı okşamaya başlamıştı. X, artık sesini çıkaramıyor, koltukta iyice zevkten mayışıyordu. Sehun, X’in yanından kalkarak bacaklarının ucuna geçti ve bacaklarını ikiye ayırarak parmağını yavaşça X’in deliğine doğru bastırdı.







     X, Sehun’un parmağını hissedince koltuğun üzerindeki yastıklara birkez daha tırnaklarını geçirdi ve zevkten hafifçe kendini havaya kaldırdı. Yerinde duramıyordu ve kontrolünde olmayan bir durum yaşıyordu. Sehun’un parmağı yavaşça X’in içine doğru girerken, X tutkulu bir şekilde birkez daha inledi. Sehun, yavaşça parmağını X’in içinde hareket ettirirken X, gözlerini kapamış, dudaklarını ısırıyordu zevkten fakat Sehun, diğer elini X’in ağzına doğru yöneltmişti. Bir elinin parmağı X’in içindeyken diğer elinin parmağını da X şehvetle yalıyordu. X, zevkle inlerken Sehun’da yavaşça inliyor, tekrar kalkan penisini X’in baldırlarına sertçe sürtüyordu.





     

      





     Sehun, X’i parmağını kullanarak çığlık  atarak boşalttırmıştı fakat X hala büyük bir arzuyla Sehun’u istiyordu. Sehun, X’in içine soktuğu 3 parmağını çıkarıp, dudaklarına götürdü. X, nefes nefese Sehun’u izlerken yattığı yerden doğrularak, Sehun’un elini tuttu ve parmaklarından onu öptü. Sehun’a bir-iki saat içinde bağımlı hale gelmiş gibi hissediyor, her saniyesi arzuyla geçiyordu.







    Sehun, hala boşalmamıştı ve penisi dimdik duruyordu. X’in gözü Sehun’un penisine takıldı.






    -Rahatlaman gerekiyor..





      X, nefes nefeseydi. Sehun’da mayışık bir şekilde koltukta öylece oturuyordu. Başını geriye atmıştı. X’in sesiyle kendine geldi ve ayağa kalktı.






    -Bu yüzden duşa girip, rahatlamam lazım…






    Sehun, banyonun olduğu yere doğru yönelmiş yavaşça yürümeye başlamıştı.







      -Seni rahatlatmak istiyorum…






      X, Sehun’un arkasından ayağa kalkmıştı. Göğsü hızla inip kalkıyor, heyecanı bir türlü dinmiyordu. Sehun, yavaşça arkasını dönerek X’e baktı.





  
      -Sen daha yeni ….




      Bu sefer sözü yarıda kesme X’e geçmişti, Sehun’a doğru hızlıca yaklaşarak dudaklarını öperek onu susturdu. Sehun’un elleri hemen X’in belini sarmıştı. Onu belinden tutup kaldırdı ve dudaklarını emerek banyoya götürdü.





      X’i küvetin içinde duvara sertçe ittirerek musluğu açan Sehun, suyun tepelerinden süzülmeye başlamasıyla tekrar X’in dudaklarına sertçe yöneldi ve hızlıca emmeye başladı. Diliyle X’in diline baskı yapıyor, vücudunu X’in vücuduna bastırıyordu.





     -İlk defa böyle bir şey görüyorum…






 
     Sehun, dudaklarını X’in dudaklarından çekip, boynuna bastırmıştı. Sesi nefes nefese olduğundan kesik kesik çıkıyordu. X, Sehun’un göğsüne ellerini koymuş tırnaklarını göğsünde gezdiriyordu, ikiside çoktan sırılsıklam olmuştu.




    -Nasıl bir şey görüyorsun…






   X, başını duvara yaslamış, sıcak suyun tenine değmesiyle daha da mayışıyordu. Sesi bu yüzden çok zor duyulucak şekilde çıkmıştı.








  -Çok isteklisin…







    Sehun, sertçe X’i kalçalarından tutarak, duvara iyice bastırıp havaya kaldırdı. Daha fazla tutamıyordu kendisini, iyice sertleşmiş olan penisinden akan zevk suları, duştan akan suya karışarak X’in bacaklarından süzülüyordu. Sehun, bu yüzden daha fazla beklemeden sertçe X’in içine girdi.





      X, Sehun’un omuzlarından tutarak başını havaya kaldırmıştı. Sehun’un içinde hızlıca git gel yapışına dayanamıyor, fazlasıyla inliyordu. İnlemek için her ağzını açışında ılık su damları dudaklarını ıslatıyordu…





 -Ohhhhh, Se Hun….






    X, zevk esnasında kelime oyunu yapıyor, önce oh diye inleyip ardından Sehun’un ismini söylüyordu. Bu Sehun’u daha da zevke getiriyor, X’in içinde daha da hızlı ilerliyordu. Sehun’un sertçe içinde ilerlemesiyle X’in kalçaları arkasında olan duvara çarpıyor, her çarpışında ıslak kalçalarından çıkan “şlap” sesi Sehun’u daha da inletiyordu.









    Sehun, daha fazla dayanamayacağını anlamıştı fakat X’in içinden çıkmak istiyordu. Git gide güçsüzleşmeye başlamış, Ellerinin arasından yavaşça X’i yere bırakmaya başlamıştı. Sehun, son anda kendisini çekerek X’in kasıklarına sertçe boşaldı. X’in bacaklarından süzülen döller, tepelerinde akan suyla anında temizlenmişti. İkisi de nefes nefese karşılıklı dururken, Sehun, X’i göğsüne çekti ve saçlarından öpmeye başladı. X, kollarını Sehun’un boynuna dolamıştı.






 

     -Teşekkür ederim…





     Sehun, X’in kulağına doğru eğilip nefes nefese konuşmuştu. Bir kez daha X’in saçlarından öptü, X’in göğsü hala hızla inip kalkıyor, etkisinden bir türlü çıkamıyordu bu yüzden hiçbir şey demeden ılık suyun altında birbirlerine sarılarak öylece kaldılar…




     





       X ve Sehun duştan çıkmış, salona gelmişlerdi. X, yerdeki çamaşırını alarak havlunun altından önce onu giydi ve ardından eteğini giyerek, sütyenini aramaya başladı. X, sütyenini koltuğun tepesinde görünce gözüne tekrar koltuktaki kan lekesi takılmıştı.



    -Bunun için özür dilerim….







    X, mahçup hissettiğinden Sehun’a bakmadan konuşuyordu. Bir yandan da sütyenini giymeye çalışıyordu. Sehun ise tam arkasında kalmış, onun sırtını izliyordu.









  -Böyle özel bir şeyi benimle yaşadığın için teşekkür etmem gerekirken sen benden özür dilememesin.







  Sehun, arkadan X’in beline sarılarak omzundan yavaşça öptü. X, başını onun başına yaslamıştı ve sütyeninin önden olan kopçasını takarak, yüzüne Sehun’a döndü.






 -Sana bir koltuk borçluyum…









    Sehun, gülümseyip X’in dudaklarından yavaşça öpünce X’te gülümsedi. Hala olanlara inanamıyor, Sehun’la kendisini karı-koca gibi hissediyordu.


-Borcunu yakın bir zamanda başka yollarla ödersin.








   Sehun’un sinsi gülümsemesinden hafifçe dudaklarını öpen X, tekrar arkasını döndü ve gömleğini aradı. Yerde bulduğu gömleği üzerine geçirdiğinde iliklemek için elini uzattığında düğmelerin yerinde olmadığını fark etti. Sehun’a doğru sertçe baktığında Sehun ona mahçup bir şekilde bakmıştı. İkisi de bakışırlarken birden kahkaha atmaya başladılar. Yaşananların gerçekliğine tek inanamayan X değildi, ikisi de aşırı mutluydu.






 


  Sehun’u X’i evine götürmek için arabayı sakince kullanırken X’te ceketinin fermuarının sonuna kadar çekmiş, düğmeleri kopuk gömleğini kamufile ederek camdan etrafını izliyordu. İkisi de  konuşmuyor, radyoda çalan “Noisettes- That girl” şarkısını dinleyerek, keyiflice yola bakıyorlardı. Sehun’un eli vitesi değiştirirken X’in eline yöneldi ve parmaklarını, parmaklarına kenetleyerek dudaklarına götürüp, hafifçe öptü.







 -İnanılmazdın…







    X, biraz utanmıştı. Kendisini bu konuda iyi görmüyor, Sehun’un çok fazla kızla birlikte olmuş olmasından sebep kendisini O’na karşı daha da yetersiz görüyordu.





-Yalan söylüyorsun…








  X, Sehun’a kızmıyordu ama gülmüyordu da sesi sakindi. Kıskançlık damarları yine zirve yapmıştı fakat belli etmiyordu.







 -Doymak bilmiyorsun ve bu inanılmaz bir şey…







X, başını önüne hafifçe eğdi, utanmıştı. Doymuyordu, şuan bile Sehun’la bir şeyler yaşama isteği vardı.







-Diğer kızlarla …






X’in aklı hala diğer kızlardayken Sehun’un sözünü kesti.






-Boşver onları. Ben senin gibisini ilk defa görüyorum ve ilk defa birini bu kadar seviyorum…








  Sehun’un yolda olan yüzüne baktı X, yandan profiliyle bile kusursuz görünüyordu. Yandan gülümseyişiyle bir kez daha büyülenmişti. Sehun’un sevgisini söylemesi içini kıpır kıpır etmişti. Doyamadığı tek şey cinsellik değildi, Sehun’un sevgisini duymaya da duyamıyordu.







   -İlk defa birini ben de bu kadar seviyorum…










        Evin yakınlarına geldiklerinde sessiz ama güzel olan bu ortamı X’in çalan telefonu bozdu. Telefonun çalmasıyla ikisinde de bir gerginlik olmuştu ;  arayan LSM’di.









       -Efendim…







 X, telefonu kulağına götürüp paniklemiş bir halde duruyordu. Gözleri Sehun’daydı. Sehun, ciddi bir şekilde arabayı kullanmaya devam ediyordu fakat bir yandan da kulağının X’te olduğu belliydi.









  -Annemin gidişine üzgündüm, biraz kafa dağıtmak istedim.






  X, LSM’in “Neredesin, bütün gün şirkette göremedim seni.” Demesi üzerine anında bir yalan bulabilmişti. Git gide ustalaşıyordu artık bu konuda.










 -İyiyim, merak edilecek bir şey yok.








  X, hala gergindi ve LSM’in sorularını cevaplamaya devam ediyordu. Gözünü biran bile olsun Sehun’dan ayırmıyordu.








   -Gelmene gerek yok. Ben yaklaştım eve zaten.







   Bu sefer Sehun’da yüzünü X’e çevirmişti. Kaşları çatık bir şekilde anlık X’e baktıktan sonra tekrar gözünü yola dikti.








    -Görüşürüz.







 
  X’in telefonu kapamasıyla Sehun arabayı durdurdu. X, etrafına baktı, burayı tanıyordu. Evin biraz aşağısındaydı. Büyük ihtimalle LSM evde olduğundan Sehun, onu biraz uzakta bi yerde indirecekti.








   -Sungyeol evde mi?







   Sehun’un sesi sert ve ciddiydi. Sungyeol olayını X neredeyse unutmuştu fakat Sehun’un hala aklındaydı.




  -O akşamdan sonra gelmedi, arkadaşında kalıyormuş.







   X, Sehun’a bakıyordu fakat Sehun’un gözü yoldaydı, düşünür bir şekilde direksiyona parmaklarını hafifçe değdirerek ritim yapıyordu. Başını yavaşça salladı ve dudaklarını sinirle hafifçe ısırarak, X’e doğru döndü.








 -Artık gitmelisin. Sungyeol konusunu da bana bırak. Bir daha sana hiçbir şekilde yaklaşamayacak.








   X, Sehun’un tehlikeli olduğunu bildiğinden korkmuştu. Kötü şeylere bulaşmasını, kimseye zarar vermesini istemiyordu.










 -Ne yapıcaksın?






 X’in sesi farkında olmadan telaşlı ve sert çıkmıştı. Sehun, gözlerini sertçe X’e devirdi. Bu halleri X’i çok ürkütüyordu.







-Ne yapıcağımı düşünüyorsun?! Sizi gördüm ve onu babasına söylemekle tehdit edicem ! Sen ne yapıcağımı düşünüyorsun, ne yapabilirim ben !?






   Sehun, X’in bu ufak sorusuna çıldırmış, deli gibi bağırıyordu. Yarım saat öncesindeki o aşık adam gitmiş yerine o korkulan gizemli aksi Sehun geri gelmişti. X, Sehun’a baktı, gözünde öfke vardı. Bu kadar ağır tepki vermesine bozulmuştu. Bu yüzden hiçbir şey söylememeye karar verdi ve kapıyı açıp inmek için arkasını döndü. Elini kapının koluna attığında Sehun, X’i bileğinden tutarak hızlıca kendisine çevirdi ve diğer elini X’in yüzüne koyarak dudaklarını şevkatle öpmeye başladı.









    
      Sehun, X’in dudaklarından dudaklarını çektikten sonra gülümsedi ve yüzünü iki elinin arasına alıp okşamaya başladı. X’in yüzü ise hala asıktı.








      -Özür dilerim. Fazla tepki verdim.







   Sehun, X’in gülümsemesi için burnunun üzerinden hafifçe bir daha öptü.







 -Hadi gülümse, özür dilerim…






 X, zoraki bir gülümse takındı yüzüne.







-Bazen beni çok ürkütüyorsun.







 Sehun, X’e cevap vermeden sadece sarıldı. X’te ona sımsıkı sarılarak karşılık verdikten sonra arabadan indi ve eve doğru yürümeye başladı.









    X, evden içeri girdiğinde LSM onu kapı da karşıladı. X, içeri girdiği gibi onu görünce şaşırmıştı.





  -İyi misin?







LSM’in sesi telaşlıydı, X’te gerilmişti. Bir şey anlamış olmasından şüpheleniyordu.







-İyiyim…






 X, yavaş adımlarla merdivenlere doğru yürümeye başladı.






-Çok mu üşüdün?








   X’in yüreği ağzına gelmişti bir kez daha. Gömleğinden sebep ceketini sonuna kadar kapamıştı ve LSM’in bunu fark etmiş olmasına şaşırmıştı.





-Biraz..





 X, biran önce odasına gidip sorulardan kaçmak istiyordu. LSM, ağzını açtıkça korkuyordu.







-Aç değil misin?






X, LSM’e doğru döndü; gerçekten telaşlı görünüyordu.






-Sadece yorgunum, artık odama çıkmak istiyorum…







   X, gerçektende yorgun hissediyordu. Bu yüzden daha fazla bir şey söylemeden odasına çıkmaya başladı. LSM’in arkadan cılız sesini duydu ; “Peki.”






     X, odasına çıktığında tamamen soyundu ve çamaşırlarıyla yatağına uzandı. Kendisini çok farklı hissediyordu. Artık tam bir kadın olmuştu. Sehun’u şimdiden özlemişti. Teni onda bağımlılık yapmıştı, gözlerini her kapadığında birleşme anları canlanıyordu gözünde.




     X, gözlerini kapatıp, yan tarafına döndü. Elleriyle kendi vücuduna sarıldı, yüzünde hafif bir gülümseme belirdi. O artık Sehun’a aitti. Bunun verdiği huzurla kendisini yavaşça uykuya teslim etti…

SEHUN BİASLILARA ÖZELWhere stories live. Discover now