2.SEZON 11. BÖLÜM

5.7K 135 38
                                    

  Bileğindeki acıya aldırmadan yürüyordu X. Sehun, onu nereye götürüyorsa sesini çıkarmadan sadece peşinden gidiyordu. Gözü bileğine takıldı; kızarmıştı. Sehun,sımsıkı tutuyordu. Şirketin otoparkına gelmişlerdi. Sehun, arabanın kapısını açarak X’i kendisi sertçe içeriye itti. X, Sehun’a bir şey demekten korkuyordu. Sungyeol’a karşılık vermemişti fakat Sehun’un ne düşündüğünü bilmiyordu, tek bildiği Sehun’un şuan aşırı sinirli olduğuydu.





    Sehun, kendi tarafınada oturup kapıyı sertçe kapattıktan sonra gaza ani bir yüklenme yaptı. X, yine her zaman ki gibi Sehun’un yaptığı hızda gerilmişti fakat bu sefer gerginlikten fazlası vardı üzerinde.





    -Yemin ederim …




  X, durumu izah etmek için ağzını açmıştı ki Sehun çok sert bir şekilde bağırarak susturdu onu.





 -Kes sesini !





   X, Sehun’a kendisini ifade edemediği her an daha da huzursuzlanıyordu.Onun suçu yoktu, her şeyi Sungyeol yapmıştı.




-Nereye gidiyoruz?





  X, Sehun ile konuşmaya çabalıyordu, nereye gittiklerini bilmek istiyordu. Gittikleri yerde hiç değilse sakince durumu izah edebileceğini düşünüyordu.



  -Sana O’ndan uzak dur demiştim !







 Sehun, soruya cevap vermek yerine sonunda içindeki öfkeyi dışa vurmuştu.






  -O zorla öptü, yemin ederim ben ….





  X’in sözü bir kez daha Sehun’un gür sesiyle bastırılmış, yarı da kesilmişti.






- Kes sesini diyorum sana ! Anlatma, nasıl öpüştüğünüzü anlatma !





 X, büyük bir ciddiyetle Sehun’a baktı. Aşırı ürkütücü bir hali vardı şuan. Gözü dönmüş gibi, dinlemek istemiyordu bile. Bu böyle olmazdı, X’in onunla rahatça konuşması gerekiyordu, bu arabada olmayacaktı.







-Lütfen bir yerde dur sakince konuşalım…




  X, adeta Sehun’a yalvarıyordu fakat Sehun, gaza daha çok basıp, X’in daha da korkmasını sağlıyordu.






  -Ben seni seviyorum, anlamıyor musun !





  X, korkusundan Sehun’a adeta haykırarak yalvarmıştı; yavaşlaması için, sakinleşmesi için, her şeyden önce onu dinlemesi için. X’in bu sözü üzerine Sehun ani bir fren yaparak direksiyona sertçe vurdu. X, bu ani duruşun etkisiyle öne doğru baya savrulmuştu. Korkudan nefes nefeseydi. Sehun’a baktı; elleriyle şakaklarını ovuyordu, yüzü hala çok sertti.





  Sehun hiçbir şey söylemeden arabayı 1 dakika sonra tekrar çalıştırdı. X’in kalbi hala çok hızlı atıyordu. Sehun, bu sefer arabayı biraz daha yumuşak kullanıyordu fakat hala aşırı sinirliydi.







   -Şirkete mi dönüyoruz?






    X, tanımadığı yollar görünce nereye gittiklerinden emin olmak istedi. Sehun’a soru sorarken bile korkuyordu. Hala rahatlayamamıştı. Sehun, onu tamamen dinleyene kadar da rahatlayamayacaktı fakat Sehun cevap vermek yerine, müstakil bir evin durdurdu arabayı.





   -İniyoruz.






   Sehun’un ağzından çıkan tek kelimeyle arabadan hızlıca indi ve cebinden anahtarlar çıkardı. X, nerede olduklarını anlamaya çalışır gibi etrafa baksa da hiçbir işe yaramamıştı. Arabadan, yavaşça indi ve Sehun’un tam arkasında durdu. Sehun, evin kapısını açtığı gibi içeri girdi, arkasına dönüp X’e bakmadan kapının tam karşısındaki salona geçti.







-Neresi burası?






  X, evi inceliyordu. Krem spor koltukları olan çok sade ve şıktı. Biraz küçük gibi duruyordu. Tek kişinin yaşadığı belliydi.





 -Evim.








 X, etrafa bakarken birden şaşırdı. Aklına buranın Sehun’un evi olma ihtimali hiç gelmemişti, neden buradaydı?







 -Neden buraya geldik…






X’in içi titriyordu. Sehun ile ilk defa bir ev ortamında yalnızdı. Sehun’un sinirli halleri onu daha da geriyordu.






-Rahatça konuşmak için aklıma başka yer gelmedi.







Sehun’un hala arkası dönüktü. Ellerini saçlarının arasından geçirerek derinden bir nefes aldı, sakinleşmeye çalışır gibi bir havası vardı.





  -O birden üstüme saldırdı.





 X, sözü kesilmeden rahatça konuşabilmişti nihayetinde. Sehun’dan hiçbir tepki gelmeyince anlatmaya devam etti.





-O’nu kendimden uzağa itmeye çalıştım ama gücüne, gücümü yettiremedim. O geceden beri beni düşündüğünü söyledi ve her şey birden gelişti. Ben kaçmayı denedim. Hem sana yemin ederim ona asla karşılık vermedim…





   Sehun, yavaşça yüzünü X’ten yana döndürdü. X, hala çok gergindi. Sehun’un yüzündeki tepkisizlik onu korkutuyordu. Sinirli olup olmadığını bile anlayamıyordu. Sehun, ona doğru yavaş adımlarla ilerliyordu.






  -Seni gözümle onun dudaklarında gördüm, bu nasıl bir his düşünebiliyor musun?





 
 Sehun, bir yandan X’e doğru gelmeye devam ediyordu, bir yandan da üzerindeki deri ceketini çıkarıp koltuğun üzerine atmıştı. Bir eli cebindeydi.








  -Berbat olmalı…






 X, korkudan nasıl cevap vermesi gerektiğini bile bilmiyordu. Yanlış bir şey söylemiş olucak ki Sehun, gülmeye başladı. Bu gülüşü biliyordu; alaycı gülüştü.







-Dalga mı geçiyorsun benimle?! Gözünün önünde O’nu öptüğümü düşünsene bir…






 Sehun, tekrar kaşlarını çatıp, yüzünü ciddileştirmişti. Sarışını işin içine sokmasına bozulan X, sinirlenmeye başlamıştı. Sehun haklıydı, düşünmeye çalışması bile onu kızdırmaya yetmişti.








-Sinirini çıkarman gereken kişi ben değilim.





 Sehun, artık X’in tam karşısında duruyordu.X, onun gözlerine dikkatlice bakıp napmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu, kalbinin hızlı atışını ise engelleyemiyordu.






-Sinirimi çıkarmam gereken kişi aslında tam da sensin…







 Sehun, X’i omuzlarından kendisine çekerek boynunu yavaşça öpmeye başladı. X, Sehun’un dudaklarını boynunda hissetmesiyle irkilmişti.







-Ne yapıyorsun… Sinirini böyle mi çıkaracaksın…





 X’in dizleri titriyordu, Sehun’un sıcak dili boynununda bir kuş tüyü yumuşaklığında ilerliyordu.



-Sana kime ait olduğunu öğretmenin vakti geldi artık…






  Sehun, X’in boynunu emerken ellerini X’in kalçalarına koyarak dar eteğinin üzerinden yavaşça okşamaya başlamıştı. X, Sehun’un bu arzulu sözleriyle bile kendini kaybetmeye başlamıştı.






-Sana ait olduğumu biliyorum zaten…






X’in sesi kesik kesik ve çok alçak çıkıyordu. Vücudunun ısındığını fazlasıyla hissediyordu. Sehun’un yavaşça kalçasında dolaşan elleri onu çok etkiliyordu.






-Bilseydin sana kimsenin dokunmasına izin vermezdin.





 Sehun’un sesi kısık ve sertti. Kızmıştı, kızgınlığı ellerine de yansımış, X’in kalçasını sertçe sıkarak mini olan eteğinin altından ellerini içeriye sokarak, çamaşırının üzerinden sertçe okşamaya başlamıştı.





    X, Sehun’un sert dokunuşlarına sadece hafif bir inlemeyle karşılık verebildi. Sehun’un dokunuşlarıyla kendisinden geçiyordu. Sehun, X’in dokunuşundan gaza gelerek, X’in çamaşırını yavaşça indirdi.Bacaklarının arasından yere süzülen çamaşırını X ayağıyla diğer tarafa doğru itti. Eteği ve geri kalan her şeyi hala üzerindeydi.





  -O’na da böyle mi dokundun…





 X, aklına yine sarışını getirmişti fakat zevkten çıldırıyordu. Bu sözü Sehun’u sinirlendirmiş olucak ki Sehun, X’i hızlıca koltuğun üzerine doğru iterek, üzerine doğru eğildi. İki eliyle X’in kollarını yana doğru açmıştı. İkisi de nefes nefese birbirine bakıyordu.






  -En sert dokunuşlarım sana olucak…






 Sehun, sinirli sesinin ardından X’in dudaklarına sertçe yapıştı. X’in dudaklarını hızlıca kendi dudaklarının arasına çekiyor, dilini X’in diline doluyordu. X’in ellerini yavaşça bırakarak X’in diz kapağından itibaren bacaklarını okşayarak yukarılara doğru çıkmaya başladı.




 Sehun, X’in eteğinden ikinci kez ellerini içeri sokmuştu. Bu sefer ellerinin yönü kalçalarında değildi. Sehun, X’in vajinasına yavaşça dokunarak onun sıcaklığını hissetmişti. X, Sehun’un elini hissetmesiyle, hafif bir inleme daha çıkardı, elinde olmadan yapıyordu bunu. Sehun, eliyle X’in bacaklarının arasını hafifçe açarak X’in vajinasını yavaşça okşamaya başlamıştı.






  -O’nu da böyle okşadın mı…




  X, nefes nefese yarı baygın bir şekilde konuşmaya çabalıyordu. Sehun’un dokunuşlarıyla kendisinden geçse de aklından sarışını atamıyordu bir türlü. Durmadan kendisini onunla kıyaslıyordu.







 -Kes artık sesini…





  Sehun, nefes nefese bir şekilde X’in konuşmasını engellemek için dudaklarına bir kez daha yöneldi. X’in dilini dudaklarının arasına alıp, emmeye başlamıştı. X, Sehun ile daha önce birçok kez öpüşse de bugüne kadar ki en ateşli öpüşmeleri bugüne aitti. Sadece öpüşmeyle bile X, Sehun’a teslim olabilirdi.





  
    Sehun, X’in dudaklarını ateşli bir şekilde emerken bir yandan da elleriyle X’i okşamaya devam ediyordu. Parmağını yavaşça X’in klitorisine doğru bastırarak okşuyordu. Her bastırışında X’in Sehun’un dudakları arasından inlemesi duyuluyordu. X, kendisini kaybedicek şekilde zevke gelmişti. Elleri, Sehun’un tişörtüne yönelmişti. Tişörtü yukarı doğru sıyırmıştı fakat zevkten elleri titrediğinden bir türlü çıkaramıyordu, Sehun, X’e yardım ederek tişörtünü bir hamlede çıkardı ve yere attı.






     Sehun, bir eliyle X’in klitorisine baskı yaparken diğer eliyle de X’in gömleğinin düğmelerini açmaya başlamıştı fakat tek elle zorlandığı için açamıyordu. Sehun, birden diğer elini X’in klitorisinden çekerek üzerindeki gömleğin yakasından tutarak iki yana doğru hızlıca çekti ve gömleğin çoğu düğmesi koptuğundan artık açılmıştı. Sehun’un sabırsız halleri, X’i daha da delirtiyordu. Zevkten gözlerini bile açamıyordu. Sehun, X’in üzerindeki gömleği fırlatıp atarak onu belinden tutarak yavaşça oturur pozisyona getirdi ve kucağına aldı.






     X, Sehun’un kucağına oturmasıyla vajinasına baskı yapan Sehun’un sertleşmiş penisini hissetti. Bu onu daha da etkilemişti ve Sehun’un kucağında kendisini hafifçe havaya doğru kaldırarak penisine sürtünmeye başladı. Sehun, başını geriye doğru atmış dudaklarını ısırırken, X iyice çıldırmıştı ve Sehun’un çenesinden sertçe tutarak dudaklarını, dudaklarının içine çekti.






   Sehun, X’in sütyeninide iki yana doğru ayırarak hızlıca üzerinden çekip aldıktan sonra, eteğini de üzerinden çıkarmıştı. X, Sehun’un kucağında çırılçıplak otururken, Sehun’un üzerinde hala siyah kotu duruyordu.





    Sehun, kucağındaki çırılçıplak olan X’i belinden sıkıca tutarak, göğüs uçlarını emmeye başladı. X, Sehun’un arada göğüslerini ısırmasıyla penisinin üzerine doğru kendisini sertçe bastırarak inliyor, elleriyle Sehun’un saçlarını sıkıca tutarak göğsüne bastırıyordu.





    Sehun, X’i kucağından alarak tekrar koltuğa uzandırdı ve üzerine doğru hafifçe eğilerek, kasıklarını yavaşça öpmeye başladı. Elleri ise X’in göğüslerini yavaşça okşuyordu.






    -Sen benimsin…





 Sehun, nefes nefese X’i öpmeye devam ediyordu. Dudaklarını biraz daha aşağı kaydırmaya başlamıştı. X, hem deliriyor, hem de yine zihnine engel olamıyordu.






 -O’nunla sevişirken de bunları dedin mi…


  X’te nefes nefeseydi, Sehun’a bunları diyerek onu gaza getirmek hoşuna gidiyordu.






  -Unut artık onu !





   Sehun, kesik kesik çıkan sesinin ardından dudaklarını iyice aşağı indirerek, X’in bacaklarını ikiye ayırdı ve dilini sertçe X’in vajinasına bastırdı. X, başını iyice geriye doğru atmış, dudaklarını ısırıyordu zevkten. İnlemekten kendini alıkoyamıyordu. X, inledikçe Sehun, resmen X’in vajinasıyla öpüşüyordu.




 
      Sehun, X’in vajinasını emerken, X’in elleri Sehun’un saçlarından tutarak, başını havaya kaldırdı.






    -Dur artık…






    X’in sesi neredeyse hiç duyulmuyordu. Göğsü çok hızlı inip kalkıyordu, bacakları titriyordu. Daha önce tarif edemeyeceği asla kıyaslayamacağı bir anı yaşıyordu.







    -Demek durmamı istiyorsun…



   Sehun, tek dudaklarını X’in zevkten iyice sulanmış olan vajinasına sertçe bastırdı. X, bir çığlık daha attı. Kendini iyice kaybediyordu. Bir kez daha elleriyle Sehun’un saçlarından tutarak, onu kendisinden çekti.






   -O, durmamı istemiyordu…






  Sehun, X’in normal bir zamanda canını yakıcak olan bir şey söylemişti fakat şu durumda canını yakmak yerine X’i daha da gaza getiriyordu bu. Duyduğu lafla birden yerinden doğrulan X, Sehun’un dudaklarında dilini yavaşça gezdirerek, kendi tadına bakıyordu. Sehun, X’in dilini bir kez daha kendi dudaklarının arasına alarak onu tekrar uzandırdı. X’in eli Sehun’un belindeydi. Parmakları kontrolsüzce kemerine doğru gitmiş, ardından da fermuarına yönelmişti.






 X, Sehun’un pantolonunu indirmeyi başarabilmişti. Sehun’un üzerinde artık sadece boxerı vardı. X, boxerının üzerinden Sehun’un penisine dokunmaya başlamıştı. Ona dokunduğu an, içinde bir titreme olmuştu. Sehun’u artık daha fazla hissediyordu, O’na kendisini daha yakın görüyordu. İçine dolan bu arzuyla hızlıca Sehun’un boxerını da indirdi, artık ikiside çırılçıplaktı.








    X, koltukta uzanıyor, Sehun ise onun üzerindeydi. Artık ikiside büyük an için hazır gibiydiler. Sehun, elleriyle X’in bacaklarını yavaşça araladı. X’in bacakları titriyordu, Sehun, X’i sakinleştirmek için bacaklarını yavaşça öptü ve X’e doğru hafifçe yaklaşmaya başladı.


  

        X, vajinasına hafifçe değen Sehun’un penisini hissetmesiyle sıçramıştı. Sehun, penisini yavaşça X’in vajinası etrafında gezdiriyor, onu daha da delirtiyordu…






       -Sana bir daha kimse dokunmayacak…






    Sehun, nefes nefese X’e bakıyordu. X, dudaklarını ısırarak kısık bir sesle ona karşılık verdi.





   -Sadece sen…




    Sehun, penisinin başını hafifçe X’in içine doğru yöneltmişti.






   -Benim olduğunu söyle…






   Sehun’un kendini kaybetmiş sesi, X’i daha da çıldırtıyordu. Çığlıklarını bastırmak için dudaklarını daha sert ısırmaya başladı.





  -Seninim…



 Sehun, penisini biraz daha X’in içine doğru sokmaya başlamıştı. X, daha fazla çığlığını bastıramayarak, derinden bir “ah” sesi ile inledi.




  -Benim olduğunu söyle !



 Sehun’un sesi biraz daha gür çıkmıştı ve artık tamamen X’in içine girmişti. X, canının acısıyla karışık bir zevk hissederek biraz daha inlemeye başlamıştı…





 - Ben seninim, Oh Se Hun !




   X, Sehun’un ismini tam söylemişti. Sehun’un hoşuna gitmiş olucak ki X’in içindeki adımlarını yavaşça hızlandırmaya başladı. Sehun’un her gel git yapışında X, koltuğun kumaşına tırnaklarını geçirerek sımsıkı tutuyordu.





  -Sen benimsin ! Sadece benim !





  Sehun, artık daha da hızlanmıştı ve hareketlerini daha da sertleştirmişti. Sehun’un hızlı gel git hareketlerinde X’in göğüsleri sertçe sallanıyordu. Sehun, göğüslerini tutarak, sıkmaya başladı. Artık zevkin yerini biraz daha acı almaya başlamıştı. Sehun’un boşalması yakındı, bir yandan da X’in bacaklarının arasından süzülen kanlar vardı.






   Sehun, X’in içinden son anda çıkarak, koltuğun üzerine boşaldı. Korunmadıkları için, dikkat etmesi gerekiyordu. Krem rengi koltuğun üzeri kan ve döl izleriyle bütünleşirken X ve Sehun nefes nefese kalmışlardı. Sehun, güçsüz bir şekilde başını X’in göğüslerine koydu. X, Sehun’un başından tutup ona sımsıkı sarıldı. Sehun, kollarıyla X’in çıplak bedenini sarmıştı. İkisinin de kalbi deli gibi atıyordu. Sehun, güçlükle konuşmaya çalıştı ;






 


  -Artık tamamen ait olduğun yerdesin; benimlesin, benimsin...

SEHUN BİASLILARA ÖZELWhere stories live. Discover now